Rusya ve Batı'nın enerji hususunda karşı karşıya gelmesi
G7 olarak bilinen dünyada önde gelen 7 sanayileşmiş ülkenin hazine ve maliye bakanları 2 Eylül Cuma günü online olarak düzenledikleri oturumda, Rusya petrol ihracatı için sınır belirleme hususunda anlaştılar.
Bu bakanlar yayımladıkları bildiride, Rusya'nın petrol ürünleri ve ham petrol deniz aktarımı ve transitine yönelik kısıtlamalar getireceklerini ve Moskova'nın belirlenen fiyat sınırına uymayı kabul etmesi halinde bu ülkeye ihracat ve transit hizmetleri sunacaklarını belirttiler.
G7 bakanları, Rusya dahil enerji piyasalarına kırılgan ülkelerin erişiminin devam etmesini sağlamak için hedeflenen fiyat düşürme mekanizmalarının oluşturulduğunu duyurdular, ayrıca petrol üretiminin artırılması çağrısında bulundular ve OPEC'in üretimi artırma kararını memnuniyetle karşıladılar. Washington, bu eylemi memnuniyetle karşılayarak, Rusya'nın petrol ihracatına ciddi zarar verilmesini umduğunu dile getirdi. ABD Hazine Bakanı Janet Bellen, ikili bir hedefe ulaşmak için "7'li Grubun belirleyici adımı"ndan söz etti ve küresel enerji fiyatlarının düşürülmesi ve Putin'in Ukrayna'daki savaşın maliyetleri için gelir kaynaklarından yoksun bırakılması bu iki amaç olduğunu vurguladı. Yellen, "7'li Grup ve diğer müttefiklerin nihai kararının önümüzdeki haftalarda uygulanmasını sabırsızlıkla beklediğini belirterek, "Bu, hem Rusya'nın Ukrayna'da askeri operasyonlar yürütme kabiliyetini etkileyecek hem de Rus ekonomisinin bozulmasını hızlandıracak." dedi.
Açıkça Rus ekonomisini olabildiğince zayıflatmayı ve döviz kazancını azaltmayı hedefleyen G7 grubunun bu eylemi, Moskova'dan sert tepkiyle karşılaştı. G7'nin sanal toplantısından önce Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Rus petrolü için bir fiyat tavanı belirlemenin bu piyasada istikrarsızlığa yol açacağını duyurdu.
Aynı zamanda Rusya, Batı'nın düşmanca eylemlerine karşı Avrupa kıtasındaki Batılı gaz müşterileri üzerinde karşı önlem ve baskı yaklaşımını benimsemiştir. Rus Gazprom Şirketi Cuma günü yaptığı açıklamada, Kuzey Akım 1 boru hattındaki sızıntı nedeniyle Avrupa'ya ana gaz iletim hatlarından biri olan bu hattan gaz ihracatının tamamen durdurulduğunu duyurdu.
Bu boru hattı üzerinden Avrupa'ya gaz akışının durdurulması, ekipmanın arızası tamamen giderilinceye kadar durdurulacaktır. Böylece Avrupa'ya gazın taşınması için hayati önem taşıyan bu boru hattı süresiz olarak kapatılmıştır. Daha önce, söz konusu boru hattından doğalgaz ihracatının Cumartesi gününden itibaren olağan rutine döneceği belirtilmişti. Rus Duması'nın başkanı "Vyacheslav Volodin", Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarının bir enerji krizine yol açtığını vurguladı. Batı ve Avrupa hükümetleri için ise zor koşullar yarattığını belirten Rus makam "Avrupa'nın enerji güvenliği Rusya olmadan imkansızdır." diye konuştu.
Moskova'ya göre Avrupa ülkeleri için sadece iki yol var. İlk yol, Rusya'ya yönelik yaptırımları iptal etmek ve aslında Kuzey Akımı 1 boru hattının bir tamamlayıcısı olan ve şu anda işletmeye hazır olan ancak Alman hükümetinin engellemesi nedeniyle kullanılmayan Kuzey Akımı 2 gaz boru hattının tamamlanması ve işletilmesidir. İkinci yol, ekonomik sorunların ağırlaşmasına ve Avrupa vatandaşlarının yaşam durumunun giderek daha karmaşık hale gelmesine yol açacak olan Rusya'ya karşı mevcut düşmanca yaklaşım ve politikayı sürdürmektir.
Böylece Rusya ile Batı arasındaki yüzleşme ve aslında enerji savaşı yeni bir aşamaya girmiş görünüyor. Her iki tarafın da karşı tarafı vurmak için mevcut tüm araçları kullandığı bir aşama başlamıştır.Özellikle G7 şeklindeki Batı bloku, Rusya'nın ihraç ettiği petrole tavan fiyat uygulayarak, Rusya ekonomisine ve savaşına bir darbe indirebileceğine inanıyor. Ukrayna'daki operasyonları etkileyecek bir durumun ortaya çıkacağını iddia ediyor. Öte yandan Moskova, Avrupa üzerindeki gaz baskısını yoğunlaştırdı, ancak özellikle gaz alanında benzeri görülmemiş boyutlarda devam eden bu enerji savaşının sonuçları, Rusya'ya yüksek oranda bağımlı olan Avrupa ülkeleri tarafından daha fazla fark edileceği de kesindir. Rusya'dan, soğuk bir kış ve ısıtma ve elektrik üretimi için yeterli gaz kaynaklarının eksikliği ve endüstriyel faaliyetlerin devamı gibi krize yol açabilecektir.