ABD Başkan Yardımcısı’nın Güney Kore ziyaretinin amaç ve getirileri
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in ABD siyasi ve yasama yetkililerinin Seul ziyaretinin ardından Güney Kore'ye yaptığı ziyaret, Washington'un G.Kore Yarımadası ve Doğu Asya'daki gerilimi ve güvenlik iltihapları daha da artırma yönünde bir çabadan ibaret olduğunu gösteriyor.
Tüm bu ziyaretler, Washington'un Güney Kore ile ilişkilerini güçlendirme ve Kuzey Kore ile olası bir güvenlik çatışmasına karşı bu ülkeye kendini savunması için güven verme bahanesiyle yapılmakta. Oysa ABD’nin Doğu Asya bölgesindeki davranışı oldukça kışkırtıcı ve gergindir. Amerika’nın Güney Kore ile çok sayıda deniz ve siber tatbikat düzenlemesi ve bu ülkeyi Batı'nın askeri kolu olarak NATO ile işbirliği yapmaya teşvik etmesi ayrıca Güney Kore’de Amerikan THAAD dahil binlerce füze sistemi ve askerinin konuşlandırılması bu doğrultuda oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür.
Pekin'de güvenlik meseleleri uzmanı Luchao, konuyla ilgili şöyle diyor: "Güney Kore, Japonya gibi, Washington'un Pekin karşıtı politikasına girmemiş olsa da, Güney Kore'nin ABD ile kapsamlı askeri ve güvenlik işbirliği, bölgede güvensizlik ve gerilimi körüklerken bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri de olumsuz etkileyecektir.”
Amerikalı yetkililerin art arda Güney Kore ziyaretlerinin en önemli nedenlerinden biri, ABD'de Donald Trump'ın başkanlığı döneminde iki taraf arasında meydana gelen olası boşluğu doldurmaya çalışmaktır. Kamala Harris, Güney Kore de dahil olmak üzere ortaklarından, Seul ve Washington arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkileyen bu ülkenin güvenlik koruması için yılda yaklaşık beş milyar dolar ödemelerini istedi. Ayrıca Amerikalı yetkililerin tekrarlayan hedefler ve eksenler çerçevesinde Güney Kore ziyaretleri, Çin'e karşı bir güç gösterisidir ki son sıralarda ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan adasına yaptığı son ziyaretle zirveye ulaştı. Kamala Harris'in de Pelosi gibi Güney Kore ve Kuzey Kore arasındaki tampon bölgedeki varlığına benzer bir planı olduğu söylenen haberler, Kuzey Kore'de öfke ve sert tepkiye neden oldu.
Amerika’da Doğu Asya meseleleri konusunda uzman olan Sniyder bu konuda şöyle diyor: "ABD'nin hedeflerinden biri, Seul ile olan ilişkilerindeki olası boşluğu doldurmaktır ki Güney Kore için güvenlik sağlama hakkını elde etme çabaları nedeniyle Trump döneminde oluşturuldu. Çünkü Trump'ın bu politikası, bu ülkenin bağımsızlık yanlıları arasında, güvenliğin ABD'ye devredilmesine karşı çıkma kıvılcımlarını oluşturdu.”
Harris, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ile görüşmesinde ABD'nin bölgedeki taahhütlerini yineledi. Yoon, "Halkımızın özgürlüğünü, güvenliğini ve refahını savunmak için güvenilir bir destek ayağı olarak Güney Kore-ABD ittifakını geliştirmeye devam etmeyi planlıyorum" derken, Harris iki ülke arasındaki ittifakın önemini vurgulayarak, ortak çalışmayı güçlendirme niyetinin altını çizdi.
Her halükarda, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Güney Kore'ye yaptığı son ziyaretin ardından ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Seul'e yaptığı ziyaret, Amerikan’da Demokrat cenahının bu ülkenin yaklaşmakta olan ara seçimlerinde Washington'un Çin karşıtı politikalarını istismar etme kararlılığını gösteriyor. Bu arada Güney Kore ve hatta Japonya bile bölgede olası bir savaş durumunda rakip saldırılara karşı son derece savunmasız olduklarını ve Güney Kore merkezli Amerikan askeri teçhizatının bu ülkeyi savunmak için uygun bir kalkan olamayacağını çok iyi biliyorlar.
