Temmuz 25, 2018 22:02 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Cumhurbaşkanı Ruhani’nin 18. Şanghay işbirliği teşkilatı liderler zirvesine katılması,

İran ve Çin arasındaki gelişen iktisadi ilişkiler,

Ermenistan’ın yeni Başbakanı Paşinyan’ın İran ile ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapması,

Geçen hafta İran’ın iktisadi alanda önemli gelişmeleriydi.

 

Cumhurbaşkanı Ruhani geçen hafta 18. Şanghay işbirliği teşkilatı ŞİT liderler zirvesine katılmak üzere Çin’e gitti.

Terörle mücadelede işbirliği zarureti, ŞİT liderlerin Çin’in Qingdao kentinde düzenledikleri zirvenin ana gündem maddelerinden biriydi.

Cumhurbaşkanı Ruhani ŞİT zirvesinde Amerika yönetiminin tek yanlı politikalarını sert bir dille eleştirerek şöyle dedi: Amerikalı yetkililer eskiden beri kafalarında dünya lideri oldukları gibi batıl bir kuruntu içinde oldular, şimdi de dünya için karar alabileceklerini zannediyorlar. Ancak tüm dünya Amerika yönetiminin izlemeye başladığı yöntemin uluslararası ilişkiler için tehlikeli bir yöntem olduğunu bilmeleri ve uluslararası yasaların uygulanmasını ve uluslararası anlaşmaları tehdit ettiğini idrak etmeleri ve dünya ülkeleri yasalara aykırı olan bu harekete karşı susmamaları gerekir.

 

İran ve Çin arasında siyasi ilişkilerin başladığı günün üzerinden kırk yılı aşkın bir süre geçiyor. Asya kıtasının bu iki büyük ülkesi İpekyolu uzunluğu kadar derin tarihi ilişkileri bulunuyor. İran ve Çin arasındaki iktisadi ilişkiler özellikle ABD yönetimi Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesi ve Çin’in bu anlaşmaya taraf olan ülkelerden biri olarak anlaşmayı koruma zarureti daha büyük önem arzetmeye başladığı gözleniyor.

 

Gerçekte İran ve Çin arasındaki iktisadi ilişkiler iki ülkenin üretim sürecinde birbirini tamamlayan ilişkilerdir. Nitekim iki ülkenin yılda 100 milyar dolarlık ikili ticaret hacmine ulaşma hedefi her iki ülkenin peşinde oldukları anahtar hedeflerinden biri sayılır.

İran merkez bankası Başkanı Veliullah Seyf bu konuda şöyle diyor: İran ve Çin arasındaki ticaret hacmine bakıldığında iki ülkenin milli para birimleri üzerinden ödeme mekanizmaları, iki tarafın mali mübadelelerini kolaylaştıracak yöntemdir.

 

Hali hazırda Çin dünyanın en büyük petrol ithal eden ülkesi ve dünyada 130 ülkenin ticari ortağıdır. Çin İran petrolünün en büyük alıcısı da sayılıyor. Hali hazırda İran’ın petrol ihracatının %25 kadarı Çin’e yapılmaktadır. İran bir Asya ülkesi ve Fars körfezinde büyük petrol üreticisi olmakla beraber Avrasya bölgesinin enerji ihtiyacını karşılayan ülke sayılıyor ve başta Çin ve Hindistan olmak üzere ŞİT üyeleri de büyük oranda İran petrolüne muhtaçtır. Bu iki ülke dünyanın en büyük enerji tüketicileri ve aynı zamanda en büyük üretici ülkelerinden sayılır ve yine yerküredeki karaların %25 kadarı da bu iki ülkeye aittir.

 

Öte yandan Çin ve Rusya ŞİT’in iki etkili üyesi olarak bu teşkilata üye ülkeler için ortak bir banka kurmak istiyor. 30 milyar avro sermaye ile kurulacak bu bankanın kurulması doların dünya ticaretindeki konumunu zayıflatacaktır. Bu banka aynı zamanda ülkelerin ŞİT üyelerinin dolardan bağımsız hale gelmelerine ve ABD dolarının dünya dengelerindeki konumunun zayıflamasına vesile olacaktır.

 

İran ve Çin Asya kıtasının iki ülkesidir ve ikili ilişkileri geliştirmek için büyük kapasitelere sahiptir ve bu yüzden ikili ilişkilerini geliştirmeleri beklenen bir durumdur.

Cumhurbaşkanlığı bilim ve teknolojiden sorumlu yardımcılığı uluslararası bilim ve teknoloji teamül merkezi Başkanı Ali Murtaza Bireng, Şanghay’da İran ticaret merkezinin açılması ve başta startupların ürünleri olmak üzere İranlı firmaların ürünlerinin tanıtılmasına işaret ederek şöyle diyor: bu merkez ticari heyetlerin karşılıklı ziyaretleri, ticari oturumların düzenlenmesi ve iki ülkenin uluslararası fuarlarına ve zirvelerine katılım sağlanması gibi durumlara destek veriyor.

 

Kuşkusuz Tahran ve Pekin arasındaki iyi ilişkiler sadece ekonomi alanı ile sınırlı değildir ve iki ülke güvenlik alanında da iyi ilişkileri söz konusudur. İki ülke Temmuz 2013 tarihinde bölgede terör ve radikalizme karşı işbirliğini amaçlayan bir güvenlik anlaşması imzaladı.

Öte yandan doğuya bakış politikası İran ve Çin arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.

 

Geçen hafta Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan İran ve Ermenistan arasındaki dostane ilişkilerin önemine vurgu yaparak ikili işbirliğinin karşılıklı çıkar temelinde gelişmesi için çaba harcamak ve ikili ilişkilerde şimdiki seviyeye yetinmemek gerektiğini vurguladı.

Bültenimize İran ve Ermenistan’ın Avrasya iktisadi birliği çerçevesinde ilişkilerini gözden geçirdiğimiz raporumuzla devam ediyoruz.

 

Ermenistan Başbakanı Paşinyan geçen hafta Erivan’da İran büyükelçisi Kazım Seccadi ile görüşmesinde iki ülkenin tarihi bağları ve ortak çıkarları temelinde birlikte hareket ettiklerini belirtti.

Görüşmede İran büyükelçisi Seccadi de Tahran yönetimi ikili iktisadi ilişkileri geliştirmek için karşılıklı çıkar temelinde ortak projeleri hayata geçirmeye hazır olduğunu belirterek şöyle dedi: İran’ın Avrasya iktisadi birliğine kabul edilmesi ve ayrıca Muğri iktisadi serbest ticaret bölgesinin kurulması iki ülke ve bölge ülkeleri arasında ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır.

 

İran ve Ermenistan ilişkileri Aralık 2016’da İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Erivan ziyaretinin ardından yeni bir aşamaya geldi. İki ülkenin ilişkileri tarihi ve kültürel ortaklıklara dayanıyor. Bundan başka iki ülke Avrasya iktisadi birliği çerçevesinde işbirliği yaparak ikili ilişkilerini daha da güçlendirebilir.

Rusya, Ermenistan, Kazakistan, beyaz Rusya ve Kırgızistan Avrasya iktisadi birliğinin üyeleridir. Bu birlik Ocak 2015’te resmen faaliyete geçti.

 

İran’ın Allame Tebatebai üniversitesi Avrasya etüt merkezi uzmanı Mehdi Horsand bu konuda şöyle yazıyor:

Bu birliğin kuruluş amacı, üye ülkelerin arasında ortak iktisadi yapı oluşturmak, ortak piyasaları geliştirmek, sermaye, mal, hizmet ve halkın üye ülkelerin arasında serbestçe dolaşımını sağlamak, ürünlerin fiyatını nakliyat ve ham madde fiyatlarını azaltarak düşürmek, ortak piyasalarda sağlıklı rekabeti geliştirmek, tarım, enerji, teknoloji ve ulaştırma alanlarında işbirliği yapmaktır.

 

Öte yandan İran, Avrasya bölgesinde stratejik hareketlerin ekseni olan Rusya ve bölgenin diğer ülkeleri ile stratejik ilişkiler kurmuştur ve yine Ermenistan gibi bazı ülkelerde de bir nevi jeo politik çıkarları söz konudur.öte yandan Çin’in de Avrasya bölgesine komşu olması ve yine Şanghay işbirliği teşkilatında güçlü nüfuzu bulunması, İpekyolunu ihya etme önerisi ve Avrupa’nın doğuya ulaşmak için İran’dan geçen güzergahı gözetlemesi İran’ın jeo politik önemini arttıran etkenlerdir.

 

Bu durumlardan başka İran’ın Avrasya bölgesinde ticari ve iktisadi ilişkileri de İran İslam Cumhuriyeti’nin Avrasya coğrafyasında daha fazla iktisadi teamülde bulunmasına vesile oluyor.

Öte yandan Amerika yönetimi İran’ın ekonomisi ve petrolüne yaptırım uygulamayı düşündüğü bir sırada Avrasya’da üretilen petrolün SWAP sistemi ile satışı ve bölge ülkeleri arasında enerji üzerinde işbirliği, hem İran ve hem bölge ülkeleri için büyük önem arzetmektedir. Yine İran İpekyolu, Asya kıtasını kateden demiryolu, Trasica ve Kuzey – Güney koridoru üzerinde anahtar konumda olan bir ülkedir.

 

İran ve Ermenistan ilişkileri hali hazırda yüksek düzeyde olduğunu belirten Ermenistan Başbakanı Paşinyan şöyle diyor: iki ülkenin ilişkileri jeo politik etkenlerin dışında tutulmalıdır. Erivan iki ülke ilişkilerine özel önem veriyor.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Erivan yönetiminin önceliklerinden biri İran ile ticari ve iktisadi ilişkileri sadece siyasi ilişkiler seviyesine ulaştırmak değil hatta bu seviyeyi aşmasını sağlamaktır.

 

Ermenistan yönetimi İran ile ikili ilişkileri geliştirme doğrultusunda enerji alanında ilişkileri geliştirmek, yük ve enerji transitini içeren Karadeniz – Fars körfezi koridoru projenini hayata geçirmek, elektrik alış verişinin hacmini arttırmak, Muğri’de hidro elektrik santral inşa etmek, elektrik şebekesinde üçüncü hattı inşa etmek, İran’dan SWAP yöntemi ile doğalgaz ithal etmek istiyor.

 

Gerçi İran ve bölge ülkeleri arasındaki ticaret hacmi ideal seviyeye ulaşmamıştır, fakat bu seviyeyi geliştirmek için bir çok kapasite söz konusudur. Bu çerçevede İran ve Avrasya iktisadi birliği arasında imzalanan yeni bir anlaşmaya göre Ermenistan ile İran arasındaki ilişkilerin de gelişmesi beklenmektedir.