Orta Asya ve Kafkasya Gelişmeleri
Geçen hafta Özbekistan senatosu, bu ülke ile İİT arasında işbirliğinin artmasını öngören bir yasa tasarısını onayladı.
Konu ile ilgili açıklama yapan Özbekistan senatosu dış politika komisyonu Başkanı Sadık Safayev, Özbek senatörler İslam İşbirliği Teşkilatı İİT ile işbirliği genelgesini onayladıklarını, yeni genelge Taşkent yönetimini gelecekte İİT kuralları çerçevesinde bu teşkilatla yakın işbirliği yapmakla yükümlü hale getirdiğini kaydetti.
Safayev’in belirttiğine göre, Özbekistan senatosu İİT ile ilgili bu genelgeyi onaylayarak bu teşkilat ve üyesi olan İslam ülkeleri ile ilişkilerini ve işbirliğini geliştirmek istediğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Safayev, yeni yasanın onaylanması ayrıca Özbekistan’ın 2003 yılında üyesi olduğu İslam kalkınma bankası gibi İİT’ye bağlı kurumlardan mali kaynak temin etme imkanını da geliştireceğini vurguladı.
İİT İslam ülkeleri arasında sosyal, iktisadi ve siyasi alanlarda işbirliğini geliştirmek amacıyla kuruldu. Hali hazırda bu teşkilatın 57 üyesi bulunuyor. Özbekistan ise 1996 yılında bu kuruma üye oldu ve bu yıl teşkilatın Dışişleri Bakanları konseyinin başkanlığını üstlendi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan sınırında bulunan dağlık Karabağ bölgesinde sular tekrar ısındı ve iki ülke arasında çatışma çıktı. Bakü ve Erivan karşılıklı olarak birbirini kışkırtıcı hareketlerle suçladı. Öte yandan kendini Cumhuriyet ilan eden Karabağ ordusu, Azerbaycan ordusuna ait bir adet Mi 24 askeri helikopterini düşürdüklerini açıkladı. Ermenistan medyası ise Azerbaycan ordusunun saldırılarında 12 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybettiğini ileri sürdü, Bakü yönetimi ise bu iddiaları reddetti.
Russia Today haber sitesi konu ile ilgili geçtiği haberinde her iki ülkenin savunma Bakanlıkları birbirini kışkırtıcı hareketlerle suçladığını belirtti.
Eski sovyetler birliğinden bağımsızlığını kazanan Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti bir kaç on yıldır dağlık Karabağ’ın mülkiyet hakkı üzerinde anlaşmazlık yaşıyor ve iki ülkenin ortak sınırları bu bölgede yıllardır savaş durumunda bulunuyor.
Azerbaycan ve Ermenistan sınırında yer alan dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan nüfusun çoğunluğunu Ermeniler oluşturuyor, ancak bölge eski sovyetler birliği döneminden beri Azerbaycan cumhuriyetinin egemenliği altındaydı. Dağlık Karabağ bölgesi 1991 yılında bağımsızlık ilan etti, ancak bu karar üç yıl süren bir savaşa yol açtı. Gerçi savaş Rusya’nın müdahalesi ile ateşkesle sonuçlandı, ancak çatışmalar hiç bir zaman gerçek anlamda durmadı ve taraflar arada bir çatıştı.
Dağlık Karabağ bölgesinde çatışmalar yeniden başladığı açıklandıktan sonra Rusya lideri Vladimir Putin iki ülkeden çatışmalara derhal son vermelerini ve ateşkese uymalarını istedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da Azeri ve Ermeni mevkidaşlarını telefonla arayarak Karabağ bölgesinde gerginliklere son verilmesini istedi. Rusya savunma Bakanı da benzer şekilde Azeri ve Ermeni mevkidaşlarını aradı ve Karabağ’da çatışmaların derhal durdurulmasını istedi.
Çatışmalar başladıktan sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı sürekli Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları ile temasta bulunarak onları sağduyulu olmaya ve uygun adımlarla gerginlikleri ve çatışmaları durdurmaya davet etti.
Dağlık Karabağ bölgesinde Azeri ve Ermeni güçlerin arasında yaşanan çatışmalara tepkilerin devamında Fransa Dışişleri Bakanı Jan Mark Airo da çatışmalara tepki gösterdi. Fransız Bakan Dağlık Karabağ bölgesinde derhal ateşkesin yeniden sağlanmasını istediği açıklamasında aradaki ihtilafları çözümlemenin yolu askeri güce baş vurmak olmadığını ifade etti. Fransız Bakan bu açıklamayı kendini Cumhuriyet ilan eden Karabağ savunma bakanlığı Azerbaycan ve Ermenistan ateşkes üzerinde mutabakata vardıklarını açıkladığı bir sırada yaptı.
Geçen hafta İran, Rusya ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları üçlü işbirliğini geliştirmek amacıyla üçlü bir zirve yaptı. Bu zirve üç Bakanı bir araya getiren ilk üçlü zirveydi.
İran’ın Bakü büyükelçisi Muhsin Pakayin zirve hakkında yaptığı açıklamada, zirve üç ülkenin özellikle transit, ticaret ve enerji başta olmak müzere çeşitli alanlarda yeni işbirliği zemini bulmak ve ayrıca bölgede barış ve istikrarın korunmasında birlikte rol ifa etmek doğrultusundaki azim ve iradesini yansıttığını belirtti.
Bakü’de düzenlenen üçlü zirveden önce de geçen Salı günü İran’ın Ramser kenti yine üçlü bir zirveye ev sahipliği yaptı. Bu zirveye ise İran, Azerbaycan ve Türkiye Dışişleri Bakanları katıldı ve üçlü konuların yanı sıra bölgesel meseleleri ele aldı.
Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Ramser’de Azerbaycan ve Türkiye Dışişleri Bakanları ile ayrı ayrı görüşerek ikili meseleleri masaya yatırdı. Zarif Azeri mevkidaşı Muhammed Yarov’la ikili görüşmesinde Karabağ münakaşasına işaretle Tahran yönetimi bu krizin barışçıl yollardan çözümlenmesi doğrultusunda rol ifa etmeye hazır olduğunu belirtti.
Ramser’de düzenlenen üçlü zirvenin sonunda bir bildiri yayımlandı. Bildiride başta EKO ve İİT olmak üzere bölgesel kurumların çerçevesinde işbirliğinin geliştirilmesine vurgu yapıldı.
İran, Azerbaycan ve Türkiye Dışişleri Bakanları ortak bildiride terör ve radikalizm ve bölücülükle mücadelede işbirliğinin takviye edilmesini vurguladı. Bölgede barış, istikrar, güvenlik ve daha fazla işbirliği, üç bakanın vurgu yaptığı diğer bazı konulardı. Üç Bakan ayrıca Azerbaycan ve Ermenistan arasında süregelen Karabağ münakaşasının uluslararası hukuk çerçevesinde çözümlenmesini vurgu yaptı. Bildiride İran ve 5+1 arasında imzalanan Bercam nükleer anlaşması da olumlu karşılandı ve anlaşmaya taraf olanlardan yükümlülüklerini gerçekçi ve sorumlu bir şekilde yerine getirmeleri talep edildi. Üç Bakan ayrıca ortak eylem programının uygulanmasını takip etmek üzere siyasi işlerden sorumlu Bakan yardımcılarının katılımı ile ortak bir komisyon kurulması üzerinde mutabakat vardı.
Geçen hafta Kırgızistan milli bankası Başkanı Talkunbeyk Abdgulayev, bu ülkenin milli para birimi Som’un yerine doların kullanılmasını eleştirdiği açıklamasında, ülkesinde vatanseverlik duygusunun geliştirilmesi ve milli para birimini kullanmanın yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Kırgızistan halkını vatansever olmaya davet eden milli bankası Başkanı Abdgulayev, Kırgız halkı ecnebi para birimlerinin milli para birimi Som’a tercih etmemeleri ve paralarını dolara çevirmemeleri ve böylece milli para biriminin yaygınlaşmasına katkı sağlamaları gerektiğini belirtti.
Kırgız yetkili, bazıları Kırgızistan’da yaşadıkları halde geçimlerini dolar bazında düzenlediklerini ifade etti. Abdgulayev komşu ülkeleri örnek vererek, Kazakistan ve Rusya halkı çalışmalarının karşılığında aldıkları paralarla geçindiklerini belirterek iktisadi meselelerin ve dolara ilginin bazı insanlar için yanlışlıkla en önemli konuya dönüştüğünü, oysa alış verişlerde doları kaldırarak ülkenin milli ekonomisine katkı sağlamak ve milli para biriminin değerini arttırmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Kırgızistan’da ilkbahar mevsiminin başlaması ile birlikte doların değeri düşmeye başladı ve Kırgızistan milli bankası ülkenin milli para birimi Som’a destek için her iki haftada bir ülke genelinde dolar satın alıyor. Verilere göre Kırgız banka Mart ayında döviz piyasasında 79.7 milyon dolar alımı gerçekleştirdi.
Gözlemciler Kırgızistan milli para birimi Som’un orta Asya ülkelerinde diğer milli para birimlerine göre en istikrarlı para birimi olduğunu belirtiyor.
Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, Avrupa birliği, Avrasya iktisadi birliği ve Şanghay işbirliği teşkilatı arasında yakın işbirliği gerçekleşmesini istedi.
Washington’da düzenlenen nükleer güvenlik zirvesinin kulisinde Brüksel’e yaptığı ziyaretini ve Kazakistan parlamentosunun AB ile işbirliğini geliştirmeye yönelik anlaşmayı onaylamasına işaret eden Nazarbayev, anlaşmanın bazı bölümleri Mayıs ayının başından itibaren yürürlüğe gireceğini, anlaşmanın tam olarak uygulanması için AB’nin tüm 28 üyesi bu anlaşmayı onaylamaları gerektiğini kaydetti.
Nazarbayev’in belirttiğine göre Avrupa konseyi ve Avrupa komisyonu yetkilileri ile görüşmelerinin önemli gündemlerinden biri Kazak havayolları firmalarının Avrupa’ya seferlerine getirilen kısıtlamanın kaldırılması ve yine Kazak vatandaşlara vize kolaylığından ibaret olduğunu ifade etti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev açıklamasının devamında terörle mücadele zaruretine ve teröristlerin özellikle nükleer silahlara ve kitle imha silahlarına ulaşmalarına engel olunmasına vurgu yaparak terörle mücadelede başarılı olabilmek için uluslararası camianın birlikteliği şart olduğunu ve terör örgütlerine üye olmaktan sanık herkesin gözetim altına alınması için küresel bir ağın kurulması gerektiğini ve bunun yanı sıra nükleer tesislerin güvenliğinin arttırılması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.
Kazak lider Nazarbayev, bir çok Batılı devletin Avrasya iktisadi birliği hakkında ortak görüşü paylaşmadıklarını, bazıları bu birliğin eski sovyetler birliğini ihya etmeye yönelik bir adım olduğunu düşündüğünü, bu yüzden Kazakistan iki birlik arasında ortak bir oturum düzenlenmesini ve aradaki ticaret yolundaki engelleri kaldırmayı önerdiğini, çünkü bugün kendileri Batı’nın Rusya’ya dayattığı yaptırımlar gibi durumlardan etkilendiklerini vurguladı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, AB, Avrasya iktisadi birliği ve Şanghay işbirliği teşkilatı serbest ticaret atmosferini oluşturdukları takdirde bu kurumlara üye tüm ülkelerin bu durumdan yararlanabileceklerini, nitekim şimdiden üye ülkelerin kapasitelerinin incelenmesine yönelik müzakerelerin de başladığını belirtti.
Kazak lider Nazarbayev son yıllarda ülkesine uluslararası prestij kazandırmaya çalışmanın yanı sıra, bazı önemli uluslararası önerilerde bulunarak ülkelerin siyasi ve askeri sürtüşmelerden uzak ve diyalog çerçevesinde yakınlaşmalarını savunan seyrek sayıda liderlerden biri sayılıyor.
Geçen hafta Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov, ülkesi tarafsızlık politikası çerçevesinde hiç bir uluslararası yabancı askeri teşekküle ve ittifaka üye olmayacağını açıkladı.
Türkmenistan ordusu mensuplarına hitaben konuşan Türkmen lider Berdi Muhammedov, geçen hafta düzenlenen askeri tatbikatların Türkmenistan silahlı kuvvetlerinin gücünün geliştiğinin işareti olduğunu belirtti.
Berdi Muhammedov konuşmasında ordu komutanlarının sarf ettiği çabaları takdir ederek, düzenlenen tatbikat silahlı kuvvetlerin her geçen gün ilerlediğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Türkmen lider ayrıca ülkesinin askeri doktrini savunmaya yönelik barışçıl bir doktrin olduğunu belirterek, Türkmenistan’ın askeri siyasi stratejisi bu ülkenin genel barış ve güvenlik taraftarı olmakla beraber milli çıkarlarını savunmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdi Muhammedov konuşmasının devamında ülkesi BM’de onaylanan tarafsızlık ilkesinin elzemlerine tam olarak uyduğunu belirterek, Türkmenistan gelecekte de iyi komşuluk, karşılıklı saygı ve çıkar ve dünyanın tüm ülkeleri ile teamül temellere dayanan barışçıl seffaf politikaları çerçevesinde aynı politikayı sürdüreceğinin altını çizdi. Berdi Muhammedov, günümüz dünyasında uluslararası camianın karşı karşıya bulunduğu sorunları gözeterek, ülkesinin milli güvenliğini temin etmeye odaklanacaklarını ifade etti.
Geçen hafta Türkmenistan silahlı kuvvetleri bu ülkenin beş eyaletinde tüm askeri ve güvenlik kurumlarının geniş katılımı ile büyük bir tatbikat düzenledi. 015