Ocak 01, 2019 11:56 Europe/Istanbul

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei iktisadi meselelerin hakkındaki beyanatının bir bölümünde iktisadi bol kapasitelerden yararlanmaya ve ekonomiyi doğru yönetmeye sık sık vurgu yapmıştır.

Sürdürülebilir ekonomik büyümeyi yakalamanın oldukça zor ve geniş elzemleri vardır ve bir dizi şartları ve ön gereksinimleri söz konusudur. İdeal bir iktisadi büyümeyi yakalamak için bir yandan altyapıların üzerinde yatırımlarda bir sıçrama ve öbür yandan iktisadi kalkınma programlarında da büyük bir gelişme vuku bulması gerekir. Bu ise özel sektörün ve yabancı yatırımcıların daha geniş çapta katılımlarını gerektirir.

Sürdürülebilir ekonomik büyümenin iki temel kaynağı içten gelişen büyüme ve dıştan gelişen büyümeden ibaretti.

Ekonomi uzman Mehdi Pazuki’ye göre, sürdürülebilir büyüme ve uygun şartlara kavuşmak için içten gelişen büyümeye sahip olmalıyız. Pazuki bu konuda şöyle diyor: içten gelişen ekonomik büyüme ülkenin içindeki iktisadi değişkenlere ve iktisadi faaliyetlere ve süreçlere bağlı olduğundan, daha iyi bir büyümeyi yakalamak için ekonominin temel değişkenleri arasında iyi bir koordinasyon sağlanmalıdır. Örneğin tarım sektörü sanayi sektörünün hizmetinde olduğu gibi sanayi sektörü de tarım sektörünün hizmetinde olmalı ve her iki sektör de ülkenin kalkınmasının hizmetinde olmalıdır.

Ekonomi uzmanı Pazuki, ülkenin ekonomik büyümesi içten gelişen büyümeye bağlı olması ve uygun sürdürülebilirliği ve konuma sahip olması gerektiğini belirterek bu alanda bazı şartların ve zeminlerin hazırlanması gerektiğini ifade ediyor. Pazuki’ye göre, şartlar hazırlandığı takdirde İran ekonomisinin sahip olduğu ucuz insan gücü, eğitimli insan gücü gibi meziyetlerinden hareketle ülkede yabancı doğrudan yatırımları arttırmalı ve iktisadi sektörlerin iyileşmesine ve sonuçta iktisadi büyümeye zemin hazırlamalıyız.

Sürdürülebilir ekonomik büyümede etkili olan bir başka önemli etken, ekonomik büyümede verimlilik oranını arttırmaktır. Bu açıdan bakıldığında yüksek ekonomik büyümeyi yakalamak, büyümeyi ilerleten etkenleri tespit ve takviye etmek gerekir. büyümeyi ilerleten etkenler, ekonomiyi orta düzeyin üstünde büyütebilir.

Başka iktisadi faaliyetler için talep oluşturan bölümler de bu bölümlerde ekonomik büyümeye vesile olabilir ve büyümeyi ilerleten etkenler sayılabilir.

Eğer son elli yılın ekonomik büyüme tarihçesini gözden geçirecek olursak, iktisadi büyümeyi ilerleten etkenlerin aralıklı olarak değiştiği gözlemlenir. İran İslam İnkılabı zafere kavuşmadan önce İran ekonomisi bir dönem hızlı bir büyümeyi tecrübe etti. O dönemde petrol  ekonomik büyümeyi ilerleten bileşenlerden biriydi ve ülkenin ekonomik büyümesinde en büyük paya sahipti.

Söz konusu dönemde sanayi sektörünün ivmeli büyümesi zamanla sanayi sektörünü ekonomik büyümeyi ilerleten etken olarak gündeme geldi. Bu süreçte petrol, sanayi ve kamu hizmetlerinden oluşan üç sektör ekonomik büyümeyi ilerleten etkenler oldu. Ancak İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra 1990’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında petrolün ekonomik büyümedeki payı azalmaya başladı, öyle ki bu yıllarda ulaştırma sektörü ekonomik büyümeyi ilerleten etken oldu.

2000’li yıllarda da sırasıyla ulaştırma, sanayi ve inşaat sektörleri ekonomik büyümeyi ilerletmekte en büyük payı olan sektörler oldu. Bu değişiklikler de ilkin yeraltı kaynakları ve ardından sanayi sektörü ve yavaş yavaş hizmet sektörü ilerletici etken olarak rol ifa edecek yönde gelişti.

Bu tür bir değişim süreci dünya ekonomilerinin çoğunda göze çarpan bir süreçtir. Gerçekte çoğu ülkelerde hizmet sektörleri yavaş yavaş ekonomik büyümeyi ilerleten etken olmaya başladı ve İran da bu kaideden müstesna olmadı.

Ekonomik büyümede iktisadi sektörleri fiili payı ile ilgili beyan edilen bu konulardan başka, ekonomik büyümede diğer iktisadi sektörlerin potansiyel payını da göz önünde bulundurmak mümkün. Bazı iktisadi sektörler özel meziyetleri ve kapasiteleri veya diğer iktisadi faaliyetlerle güçlü bağları ve başka faaliyetler için talep oluşturmaları, potansiyel olarak ekonomik büyümeyi ilerleten etken olmalarına zemin oluşturuyor. Örneğin Şili gibi bir ülkede ulaştırma altyapılarında geniş yatırım yapmak ve yabancı sermaye cezbi yolundaki yasal engelleri kaldırmakla maden sektörünün kapasitelerini faaliyete geçirmek ve madenleri ülkenin ekonomik büyüme ilerleticisi yapmak mümkün hale geldi.

Bu duruma diğer örneklerde, Singapur’da ulaştırma sektörü, Türkiye ve Malezya’da turizm sektörü ve Katar’da enerji sektörü ekonomik büyümeyi ilerleten etken olarak rol ifa etmiştir.

Bu anlatılanlardan hareketle İran ekonomisinde ekonomik büyümede gündemde olan temel endekslerin tarihî payından başka ekonomik potansiyel kapasiteleri ve diğer meziyetleri tespit etmenin de büyük önem arzettiği anlaşılıyor.

İran ekonomisinde bazı sektörlerin gelecekte iktisadi açıdan ilerletme etkeni olabilecek kapasiteye sahiptir. Bunların en önemlisi ise İran’ın bölgedeki konumudur. Bu konum İran’a ulaştırma bakımından önemli meziyet oluşturuyor.

Ulaştırma sektörü demiryolları, havayolları, karayolları, denizyolları ve enerji transiti gibi tüm alt sektörleri kapsıyor ve İran’ın ekonomik büyümesinde daha fazla rol ifa edebileceği anlaşılıyor. Bu alanda İran uygun ulaştırma altyapılarını oluşturarak bölgenin ürün ve enerji transiti alanında önemli bir payı yakaladığı gibi ulaştırma sektörünü ekonomik büyümenin ilerletici etkeni yapmayı başardı.

Ulaştırma sektörü yüksek randımanı itibarı ile ülkenin ekonomik büyüme endeksinin gelişmesinde önemli rol ifa edebilir. Bu arada ekonomik büyümeyi ilerletme etkeni olabilecek sektörlerden biri de petrol dışı madenler ve ona bağlı yan sanayidir. Gerçi İran’da maden ve yan sanayii ülkenin gayri safi milli hasıla ve ekonomik büyümede payı çok azdır, fakat önümüzdeki onyıllarda ekonomik büyümeyi ilerletici etkenlerden biri olabilir.

İran demir, bakır, taş kömür, alüminyum, kurşun, kalay ve bazı ender bulunan madenlerin bakımından oldukça zengin bir ülkedir ve bu madenleri işletmek uzun yıllar katma değer sağlayabilir. Bu sektörün ayrıca doğrudan yabancı sermaye cezbi bakımından yüksek kapasiteye sahiptir. Aslında madenler ve maden sanayii diğer iktisadi faaliyetlere nazaran daha çok sürdürülebilir faaliyetlerdir ve bu yüzden ekonomide payı arttırdığı takdirde ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilir.

Maden sektörü için sayılabilecek bir başka meziyet ise bu sektörün gelişmesi, demiryolu nakliyatı, enerji altyapılar, su projeleri ve diğer bazı sektörlerin gelişmesi için talebin yükselmesine yol açmasıdır. Madenlerin ve maden ürünlerinin gelişmesi bu ürünlerin ihracatı için imkan sağlamaktan başta yerli sanayinin de ham maddesini karşılamaya katkısı olabilir.

Genel bir değerlendirmede ülkenin geniş madenlerinden hareketle, madenlerin hızlı büyümesi hızlı yabancı sermaye cezbi ve yatırımların kalıcılığı ve madenciliğin ülkenin diğer iktisadi faaliyetleri ile bağlantısı ve ihracata yardımcı olması, ülkenin ekonomik büyümesini ilerleten etken olmasına imkan sağladığı söylenebilir.