Ocak 18, 2019 12:00 Europe/Istanbul
  • Bakü – Riyad ilişkileri - 12

Bakü ve Riyad arasındaki istihbarat ve güvenlik alanlarında işbirliği askeri teamüllerinden çok önce başlamıştır. Bilindiği üzere Suud rejimi 2015 yılında Yemen topraklarına tecavüz ettiğinde Bakü yönetiminden Yemen’e karşı kurduğu ittifaka katılmasını istedi.

Öte yandan 2017 yılında Bakü ve Riyad arasında askeri alanda işbirliği için ciddi bir diyalog başladı. 10 Mart 2017’de Arabistan’ın Fars körfezi kıyı ülkelerinden sorumlu devlet Bakanı Samer Sahban Bakü ziyareti sırasında Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov ile görüştü. Örüşmede iki başkent arasında askeri ve güvenlik alanlarında işbirliği masaya yatırıldı.

Suud Bakan Samer Sahban Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov ile görüşmesinde iki ülke arasında askeri işbirliği alanında büyük kapasiteler bulunduğunu belirtirken, Azeri Bakan da iki ülke arasında askeri işbirliği zaruretine vurgu yaptı.

Sansasyonel ve İran karşıtı kişiliği ile bilinen Samer Sahban, 2014 ve 2015 yıllarında Suud rejiminin Lübnan’da askeri ataşesiydi ve o yıllarda bölgenin İslamî direniş eksenine karşı türlü komplolara imza attı. Sahban Lübnan’dan sonra Arabistan’ın Irak büyükelçisi olarak atandı, fakat Irak milleti ve devleti Sahban’ın sabotajları ve Iraklı etnik ve dini grupları kışkırtması ve tekfirci terör örgütlerine destek vermesi yüzünden onu istenmeyen adam ilan etti ve böylece Sahban’ın Irak’taki görevine 2016 yılında son verildi. Sahban aynı yılın Ekim ayında Arabistan’ın Fars körfezi ülkelerinden sorumlu devlet Bakanı olarak atandı.

Riyad yönetiminin Bakü ile askeri ve güvenlik ilişkilerini Samer Sahban gibi bir şahsiyete devretmiş olması başlı başına Suud rejiminin bu ilişkilerle hangi hedeflere ulaşmak istediğini açıkça ortaya koyuyor. 2011 yılından itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti’nden tekfirci teröristleri örgütlemek ve Irak ve Suriye’ye intikal ettirmekte önemli rol ifa eden Suud rejimi açıkça Azerbaycan Cumhuriyeti’nin konumundan direniş ekseninde yer alan ülkelere karşı yararlanmak istiyor.

Bu çerçevede Samer Sahban 31 Mayıs 2017 tarihinde Bakü’ye yaptığı ziyaretinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le de görüştü, ancak nedense ne Bakü ve ne de Suud medyası bu görüşmenin detayına hiç değinmedi. Fakat Samer Sahban’ın kişiliği ve mazisi bilindiğinden gözlemciler Sahban’la Aliyev arasında gerçekleşen görüşmede en çok iki tarafın askeri ve güvenlik alanlarında işbirliği ve psikolojik savaş projeleri ele alındığına inandıklarını belirtiyor

Aralık 2015’te Suud rejimi Yemen topraklarına haksız saldırısını başlattığında Riyad elebaşılığında sözde İslamî askeri bir ittifak kurulduğunu da duyurdu ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ni de bu ittifaka katılmaya çağırdı.

Öte yandan Bakü ve Riyad arasında askeri işbirliği çerçevesinde Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov, 5 Nisan 2017 tarihinde Suudi Arabistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi ve o tarihde Arabistan’ın veliaht prensinin halefi ve Suud rejiminin savaş Bakanı olan Muhammed bin Salman ile görüştü. Bu görüşmede Bakü ve Riyad’ın askeri – teknik işbirliği ve Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun Yemen topraklarına tecavüz eden Arabistan ve müttefiklerini sözde İslamî askeri ittifak olarak adlandırdıkları ittifakla işbirliği ele alındı.

Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov Arabistan ziyareti sırasında ayrıca bu ülkenin sözde terörle mücadele koordinasyon merkezini de ziyaret etti.

Arabistan’ın sözde terörle mücadele koordinasyon merkezi biri Yemen tecavüzüne destek vermek ve diğeri Irak ve Suriye’de tekfirci terör örgütlerine her türlü desteği sağlamak olan iki önemli görevi sözde terörle mücadele maskesi altında yürütüyor.

Suud rejiminin Fars körfezi ülkelerinden sorumlu devlet Bakanı Samer Sahban 2016 ve 2017 yılının başlarında bir kaç kez Bakü’yü ziyaret ederek Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Riyad ile askeri ve güvenlik alanlarında daha fazla işbirliği konusunda ikna etmesinin ardından Bakü ve Riyad arasında askeri işbirliği bağlamında ciddi müzakereler başladı. Bu arada Bakü medyası ise ilkin alelacele Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Suud rejiminin başını çektiği askeri ittifaka katılma ihtimalinden söz etmeye başladı.

Bu bağlamda Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yarı resmi haber ajansı olan Trend haber ajansı Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hikmet Hacıyev’den naklen Bakü yönetimi Suud rejiminin başını çektiği sözde teröre karşı İslamî birlik adlı bir örgüte katılmayı incelediğini duyurdu.

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hacıyev konu ile ilgili yaptığı açıklamada, konunun Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Elmar Muhammed Yarev’le Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde ele alındığını belirtti.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Trend haber ajansı Arabistan’ın başını çektiği sözde teröre karşı İslamî birlik adındaki İran ve İslam karşıtı örgütün mahiyetine işaret etmeksizin şöyle yazdı: Suudi Arabistan terörle mücadele için 34 İslam ülkesinin katılımı ile bir İslamî askeri ittifak kurmuştur.

Aslında Bakü yönetiminin Suud rejiminin başını çektiği askeri ittifakı abartması, Suud rejimi başta Yemen ve Bahreyn olmak üzere bir çok İslam ülkesinde savaş suçu ve beşeriyete karşı büyük suçlar işlediği ve böyle bir ittifak gerçek manada söz konusu olmadığı ve Suud rejimi sırf bu ittifakın adını ve üyelerini kötüye kullandığı halde gündeme geliyor.

Bu arada Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Arabistan’daki dönem büyükelçisi Rasim Rızayev de bir açıklama yaparak şöyle dedi:

Bakü yönetimi Riyad yönetiminin terörle mücadelesine destek veriyor ve bu durum ülkemizin çıkarlarına uygundur. Bu yüzden biz İslamî askeri ittifaka girmeyi inceliyoruz.

Ancak daha ilerili haftalarda ve hatta aylarda Bakü yönetiminin Suud rejiminin başını çektiği sözde teröre karşı askeri ittifaka katılma konusu bir nevi askıya alındı ve muğlak hale geldi ve Bakü yönetimi Riyad yönetimine açık bir cevap vermekten çekinerek konuya karşı pasif bir tavır sergilemeye başladı. Fakat daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Strateg sitesi 16 Şubat 2016 tarihinde bir ifşaatta bulundu ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakü yönetimine Arabistan elebaşılığındaki sözde terör karşıtı ittifaka katılma konusunda baskı yaptığını belirtti.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Strateg sitesi bir makale yayımlayarak şu ifadelere yer verdi: Görünen şu ki Azerbaycan Cumhuriyeti’nden Rusya ve İran’a karşı kurulan bir ittifaka resmen katılması için talepte bulunulmuştur. Stratejik ortaklar Bakü’den binlerce asker talep etmiyor ve sadece Azerbaycan Cumhuriyeti ordusundan bir kaç askerin bu ittifakta yer almasını istiyor.

Strateg şöyle devam etti:

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Elmar Muhammed Yarev, Türk mevkidaşı Mevlut Çavuşoğlu ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada Azerbaycan Cumhuriyeti teröre karşı İslamî ittifaka katılmayı incelediğini, fakat şimdilik bu konuda herhangi bir karar alınmadığını belirtti.

Azeri Bakan Elmar Muhammed Yarev’in bu açıklaması, bu açıklamasını Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile koordineli olarak yaptığını ortaya koyuyor. Maalesef komşu ülkemiz bizim hassas konumumuz anlamak istemiyor. Türkiye  Azerbaycan Cumhuriyeti’ni sünni ittifakına ve mezhepler arası savaşa katmak, nüfusunun yüzde altmışından fazlasını şiaların oluşturduğu bu ülke için çok tehlikeli olduğunu ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Suriye’den daha kötü bir duruma düşüreceğini anlamak istemiyor. Özellikle Rusya da Azerbaycan Cumhuriyeti Rusya’nın alanından çıktığı takdirde İran’a Azerbaycan Cumhuriyeti’ni cezalandırmakta yardımcı olabilir.

9 Ocak 2017’de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin APE haber ajansı da yeniden Pakistan’ın Dünya TV kanalından naklen Bakü yönetiminin Suud rejiminin kurduğu askeri ittifaka katıldığını duyurdu, ama Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hikmet Hacıyev tekrar bu haberi muğlak bir şekilde tekzip ederek, şöyle dedi: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış politikasının gündeminde böyle bir konu yoktur. Geçmişti bu konu hakkında çeşitli öneriler İslam işbirliği teşkilatı çerçevesinde gündeme gelmiştir. Her öneri gündeme geldiği zaman Azerbaycan Cumhuriyeti öneriyi detaylı olarak incelemektedir.

Bu sürecin devamında 5 Nisan 2017 tarihinde Suud rejiminin savaş Bakanı Muhammed bin Salman, Riyad’a davet ettiği Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov’la görüştü. Görüşmede savunma Bakanı yardımcısı Muhammed Ayeş, Suud rejiminin genel kurmay başkanvekili General Fayyaz Revili ve Azerbaycan Cumhuriyeti savunma bakanlığı uluslararası askeri ilişkiler idaresi Başkanı General Hüseyin Mahmudov da vardı. Görüşmede ikili askeri ilişkiler ele alındı.

Öte yandan Arabistan kralı Salman bin Abdulaiz de Azerbaycan Cumhuriyeti savunma Bakanı General Zakir Hasanov’u Yamame sarayında ağırlayarak Riyad ve Bakü arasında askeri işbirliğine vurgu yaptı.

Bakü yönetimi Riyad ile askeri ilişkilerini geliştirmeyi haklı göstermek için dağlık Karabağ krizinden yararlanıyor ve Arabistan rejimi Ermenistan’ı tanımadığı için o zaman Karabağ münakaşasında sözde Azerbaycan Cumhuriyeti hamisi olduğunu ve Riyad ile işbirliği Azerbaycan Cumhuriyeti’nin milli çıkarlarını temin edebileceğini iddia ediyor. oysa Riyad’ın Karabağ münakaşasında Bakü’ye desteği tamamen sözde ve Hazar denizinde Azerbaycan Cumhuriyeti petrol konsersiyumundan pay almanın karşılığındadır, üstelik Arabistan esas itibarı ile bu münakaşada Bakü yönetimine destek verebilecek kapasiteden yoksundur.

Nitekim bu yüzden Ermenistan yönetimi de şimdiye kadar Bakü ile Riyad arasındaki işbirliğine hiç bibr itirazda bulunmamıştır.

Öte yandan Bakü’nun Arabistan’ın arabuluculuğu ile Amerika’dan modern silahlar satın alma beklentisi de asla gerçekçi bir beklenti değildir, zira nasıl ki siyonist rejim İsrail Azerbaycan Cumhuriyeti’ni Kafkasya bölgesinde silahlarının deposu olarak kullanmak istiyorsa, Suud rejimi de Batı’nın Fars körfezinde silah deposudur ve Riyad’ın bu silahları Azerbaycan Cumhuriyeti veya bir başka ülkeye satış hakkı bulunmamaktadır.