Sağlık Bülteni-37
Bu bölümde safra kesesi, hastalıkları ve tedavi yöntemleri ile ilgili konuşacağız.
Sindirim sistemi hastalıkları genel olarak besin maddelerinin vücuda alınması, yemeklerin sindirilmesi ve genel olarak da sağlık durumuna doğrudan etki yapabilir. Sindirim sistemi ağızdan başlanıp makata kadar devam etmektedir. Bu yüzden sindirim sistemi hastalıkları geniş çaplı hastalıkları kapsamaktadır. Bu nedenden dolayı sindirim sistemi hastalıklarını sindirim sistemi organlarına göre incelemek yerinde olacaktır. Sohbetimizin devamında safra kesesi ile ilgili konuşacağız.
Safra kesesi, karaciğer altında karaciğer tarafından salgılanan sıvılarını biriktiren küçük bir torba veya kesedir. Safra ise ince bağırsakta yağlı yemeklerin sindirilmesi için gerekli olan kahverengimsi sarı bir sıvıdır. Yemek öğünlerinden sonra safra kesesi boşalır ve bükülür. Tam havası boşalan bir balon gibi.
Yemekten önce safra kesesi genellikle safra sıvısından doludur ve ufak bir armut kadardır. Sindirim sisteminin safra kesesine gönderdiği sinirsel mesajlar sonucu safrada depolanan sıvılar safra kanalı yardımı ile ince bağırsağa boşaltılır. Aslında Safra kesesi insanın bekası için zaruri değildir. Çünkü bu kese olmadan da safra sıvısı ince bağırsağa ulaşır ve genel olarak da yemeğin sindirilmesi sürecinde sorun yaşanmaz. Ancak yine de bu durumda mide bulunması ve yağların sindirilmesi sorunu ortaya çıkabilir.
Safra kesesi hastalıkları farklı türleri vardır. Safra kesesi hastalıkları belirtileri görünüyorsa muayene edilmek için sindirim sistemi uzmanına başvurun. Sohbetimizin devamında safra kesesi hastalıkları, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili konuşacağız.
Safrada kolesterol düzeyi artmışsa safra kesesi taşı sorunu ortaya çıkabilir. Safra kesesi taşı veya taşlarını çıkarmak için cerrahi gerekiyorsa endişe etmeye gerek yok. Çünkü bu tür cerrahiler çoğunlukla olumlu sonuçlanır. Çoğunlukla da cerrahinin ardından artık safra kesesi taşı görülmez. Cerrahi yapılmazsa o zaman safra kesesi taşı sorunu tekrar yaşanabilir.
Safra kesesi taşı sorunun giderilmesi için ilaç reçete edildiğinde bile tekrar taş sorunu yaşanabilir. Buna rağmen hayat tarzının değiştirilmesi taşların büyümesini önleyebilir. Safra kesesinde taş sorunu safra sıvının safra kesesindeki akışını engellediğinde acıya da yol açabilir. Birçok kişide safra kesesi taşı olsa da ancak safra kanallarını tıkanmamasından dolayı bir belirti göstermezler ve durumlarından şikayetçi olmazlar.
Çoğu safra kesesi taşı kolesterolden ve kimileri de kalsiyum ve Bilurubin'den meydana gelirler. Safra taşının göstergelerinden biri de safra kesesinin doluluğundan dolayı safra sıvı koyuluğudur. Safra kesesi taşına yol açan belli başlı durumlar, şişmanlık, fazladan kilo, diyet liflerinin eksikliği, kolesterol fazlalığı ve aşırı yağlanmadır. Buna rağmen safra kesesi taşına yol açan kimi etkenler ise kontrol dışıdırlar.
60 yaş üzerinde olmak, kadın cinsiyeti ve ailevi ve genetik sorunlar değiştirilemeyen, kontrol edilemeyen etkenlerdir. Karaciğer sirozu, hamilelik, kolesterol düşürücü kimi ilaçların tüketimi, sterojen içerikli ilaçların alınması safra kesesi taşının oluşmasında etkilidirler.
Safra kesesi taşı karnın üst sağ kısmında acıya neden olur. Safra kesesi sorunu yaşayan biri kızartılmış patates gibi aşırı yağlı yemekler yedikten sonra safra kesesi acısı duyar. Bu acı bir kaç saat sürebilir. Bu durumda hasta biliyer kolik sorunu da yaşayabilir. Mide bulunması, kusma, koyu idrar, kil rengi dışkı, karın ağrısı, geğirmek, ishal ve hazımsızlık da safra kesesi taşı belirtilerinden sayılır.
Doktorlar bu soruna teşhis koymak için hastayı muayene edip onun göz ve cildindeki değişiklikleri inceler. Gözde ve ciltte görülen sarı rengi sarılık hastalığının belirtilerindendir. Sarılık hastalığı vücuttaki aşırı bilirubinden dolayı oluşur. Bu durumda doktor kimi testler ve tahlilleri de önerebilir. Ayrıca ultrason, bilgisayar yardımlı tomografi, radyo nükloid radyo taraması, kan tahlili, Kolanjiyo-Pankreatografi Retrograd Endoskopi önerilebilir.
Bu yöntemlere rağmen ilaçla tedavi görmek safra kesesi taşının tedavisi için pek uygun bir yöntem değildir. Çünkü laparoskopi yöntemlerinden dolayı cerrahi yöntemleri çok daha gelişmiştir. Ancak hastaya cerrahi uygulanırsa ilaç da tedavi edilebilir. Şok dalga Litotripsi de bir başka safra kesesi taşı tedavi yöntemidir. Litotripter ya da taş kırıcı şok dalgalarını gönderen bir araçtır. Bu yöntemde şok dalgaları hastanın vücuduna gönderilir ve safra taşları ufak tanelere dönüştürülür.
Aslında safra kesesi hassas bir organ olduğundan dolayı zengin besin maddelerinin alınması sağlığın korunmasında etkili olacaktır. Safra kesesinin sağlığının korunması için ise acı kırmızı biber, turunçgiller, koyu ve yapraklı sebzeler, süt, sardalya balığı, genel olarak balıklar ve kabuklu salyangoz, düşük yağlı süt ürünleri, fasulye ve kuru meyve ve çerez türlerinin tüketilmesi zaruridir. Bu çerçevede yağlı yemekler, kızartılmış ve işlenmiş yemekler ve besin maddelerini kullanmaktan sakının. Özellikle de krema ile elde edilen soslar veya koyu soslar ayrıca yağlı sütlü ürünlerden sakınmak da şarttır. Her gün öğünlerinizi az olarak tüketin. Daha az yemek daha sorunsuz sindirim demektir. Yeterli su içmek de şart. Günlük olarak yaklaşık 6 ila 8 bardak su için. Kilonuzu azaltın. Ancak yine de haftada yaklaşık bir kilogramdan fazla kilo vermemeye de dikkat edin.
Safra kesesi hastalıklarından biri de kolesistittir. Bu hastalıkta safra kesesi enfeksiyona kapılır veya tahriş edilir. Çoğunlukla bu durum safra taşlarından dolayı ortaya çıkar. Kolesistit acı ve ateşe de yol açar. Safra kesesi enfeksiyonu devam ederse veya tekrarlanırsa ameliyata baş vurulabilir. Akut kolesistitin belirtilerinden karnın üst sağ kısmında aniden başlayan acılar olabilir. Bu acı omuzlara kadar dağılabilir ve derin nefes almayı zorlaştırabilir. Diğer karın ağrısı türlerine göre akut kolesistit genellikle uzun vadeli bir sorundur ve bir kaç saat içerisinde acısı bitmeyen sorundur.
Kimi kişilerde sarılık, aşırı terleme, iştah kaybı ve karın şişmesi gibi sorunlar da yaşanabilir. Aniden bir acı veya ağrı özellikle de karın bölgesinde hissedilirse ve bir kaç saat kadar sürerse ve de yanında sarılık ve ateş de görülürse o zaman hemen doktora baş vurmanız şart. Akut kolesistite hemen teşhis koyulması şarttır. Çünkü bu sorun hemen tedavi edilmezse ciddi sorunlar ortaya çıkar.
Kolesistit, safra kesesinin tahriş edildiği iltihaplandığı zaman ortaya çıkar. Safra kesesi iltihaplanması safra kesesi taşlarından, tümörlerinden dolayı ya da safra kanalları veya damarlarının tıkanmasından dolayı olabilir. Safra taşı riskini ise kimi etkenler daha da arttırabilir. Anne tarafında genetik ve ailevi olarak safra kesesi taşı sorunun görülmesi, Crohn hastalığı, diyabet, koroner damarlar hastalıkları, böbrek hastalıkları, aşırı kilo kaybı, şişmanlık, yaşlılık, hamilelik, uzun süren doğumlar ve akut kolesistitin yan etkileri de safra taşının ortaya çıkış riskini arttırabilir.
Akut kolesistiti önlemek ise her zaman mümkün değildir. Ancak safra taşı sorununu önlemek sureti ile akut kolesistitin riskini de düşürmek mümkün. Safra kesesi taşının önünü kesmek için etkili yöntemlerden biri de sağlık ve dengeli beslenmektir. Bu çerçevede yüksek kolesterolün önüne de geçilmelidir. Çünkü kolesterolün safra taşının oluşmasında büyük rol oynadığı düşünülmektedir.
Şişmanlık da safra taşı sorununun ortaya çıkış ihtimalini arttırmaktadır. Bu yüzden sağlıklı bir beslenme tarzı ve düzenli spor ve egzersiz sayesinde kilomuzu kontrol etmeliyiz. Aslında kilo vermek için de az kalorili perhizlerden ve diyetlerden de sakınmalıyız. Çünkü az kalorili beslenmenin safra kesesi taşının oluşması riskini arttırdığını söylemek mümkün.
Bu hastalığın tedavisinde en başta beslenme tarzının değiştirilmesi şart. Ayrıca vücudun su eksiğini önlemek ya da enfeksiyonların yok edilmesi için damarlar aracılığı ile kimi enjeksiyonlar yapılabilir. Birincil tedavi dönemi çoğunlukla bir hafta kadar sürebilir. Akut kolesistite de yol açabilen her safra kesesi taşı da genellikle safra kesesine döner ve iltihaplanmaya yol açar. Bu yüzden birincil tedavi döneminin ardından cerrahi de önerilebilir.
Ayrıca safra kanallarında safra taşı pankreas salgılarının önünü kesebilir. Sonuçta pankreas da iltihaplanır. Bu duruma pankreatik safra taşı sorunu ismi verilir. Bu da acil bir durum sayılır. Bu tür hastalık sindirim sistemi enzimleri, pankreas hücrelerini etkilediği zaman iltihaplanma ile beraber ortaya çıkar. Akut penkreatit sorunu tekrarlandığında pankreas zarar görür ve sonuçta kronik pankreatit sorunu medyana gelir. Ayrıca pankreasta yabancı dokular da oluşabilir ve pankreas performansını etkileyebilir.
Düşük performanslı bir pankreas ise sindirim sisteminde sorunlara ve diyabete yol açabilir. Akut pankreatit genellikle safra taşları ve alkol almakla alakalı olabilir. Ancak kimi zaman da nedeni belirsizdir. Karın cerrahisi, kimi ilaçların alınması, kistik fibrozis, kanda yüksek kalsiyum seviyesi, kanda yüksek gliserid düzeyi, enfeksiyon, karna darbe, şişmanlık, pankreas kanseri, Kolanjiyo-Pankreatografi Retrograd Endoskopi de pankreatitin meydana gelmesine yol açabilir.