Ocak 10, 2021 11:29 Europe/Istanbul

Bu bölümde Kermanşah'ın Gereban ve Kendule turistik köylerini inceleyeceğiz.

Güzel Kermanshah köylerinden Simre Nehri kıyısındaki "Gereban köyü" hiç şüphesiz her turistin ilgisini çeker. Gereban köyü, doğal ve tarihi mekanlar ve manzaralara sahip, İran'ın diğer köylerinde nadiren gördüğümüz düzene sahip bir köydür. . Bu düzen, tarım arazilerinden köyün bina ve geçitlerine kadar gayet iyi görülebilir. Çekici ve az görülen mimarisi, bozulmamış doğası, eşsiz gelenekleri ve bu köy halkının kendine has özellikleri onu çekici bir destinasyon haline getirmiştir. Sizi bu güzel ve eşsiz köyü tanımaya davet ediyoruz. 

 

Kermanshah'a 64 km uzaklıkta, Harsin şehri bölgesindeki  ıssız çölü geçtikten sonra Gereban köyü denilen yeşil bir inci bulunmaktadır. Köyler her zaman lüks yaşamdan uzak, sade bir yaşamın sembolüdürler ve içlerinde olmak insana hoş bir duygu aşılar  ama bazen bazı köyler diğer köylere göre çok daha güzel bir mimariye, özel koşullara ve özel bir konuma sahiptirler.  Gereban köyü bu köylerden biridir. 

Gereban köyü Simre Nehri'nin kıyısında, verimli tarım arazilerinin olağanüstü düzene sahip olduğu bir köydür. Gereban köyünün merkezine yaklaştıkça, Rusya ve Ukrayna gibi Doğu Bloku ülkelerinde sık görülen mimariye sahip yüksek binalar göze çarpar.  Bu binalar kendi türünde çok şaşırtıcı görünüyor.

Bu köy, Kermanshah vilayetinin antik ve turistik cazibe merkezlerinin bir parçası ve arkeologlara göre, Batı Asya ve Asya'da büyük öneme sahip  tarih öncesi yerleşim izlerine rastlanan bir bölgedir.  . Bu köydeki insan varlığının en eski işaretlerinden biri Paleolitik dönem eserleri ve kalıntılarıdır. Günümüz Harsin yöresinde en az iki yüz bin yaşında olduğu tahmin edilen çok sayıda taş baltanın bulunması bu iddiayı kanıtlamaktadır.

Mevcut kanıtlar bu köyün çok eski olduğunu, tarihi ve kadim önemi ve değerinin büyük olduğunu göstermektedir. Kermanshah eyaletinin Sasaniler döneminde bir yazlık kraliyet bölgesi olarak kullanıldığını ve İslam'ın gelişi ve Arapların İran'a gelişinden sonra, 11. yüzyıldan itibaren Ehl-i Hak mezhebinin ortaya çıktığını ve Gereban'da yaşayan aşiretin Ateşbeygi veya Muşa'şai olarak lakaplandığı söylenmektedir.  Bu köy, dinin ileri gelenlerinin bu köyde gömülü olması nedeniyle Ehl-i Hakk'ın önemli dini mekanlarından biri olarak kabul edilmekte ve takipçileri için kutsal olup özel bir yeri ve önemi  olmaktadır. Köylüler dinlerine mensup olanları karşılar ve yıl boyunca özel törenler ve ritüeller düzenler. Bu köyün halkı çok misafirperverdir ve buraya giden turistler hacı ve mürit olarak kabul edilir ve benzersiz bir nezaket ve sıcaklıkla karşılanır ve sınırlı bir şekilde olsa da  ücretsiz konaklama imkanı sağlanır

Gereban köyünde öncelikle sokakların temizliği ve özgün düzeni, ardından bahçeleri ve fıskiyelerinin tasarımı göze çarpmaktadır. Rus mimarisinden etkilenen özel mimarisi sayesinde binalar köye  özel bir imaj kazandırmıştır. Ana binaya ve mezara ulaşmak için  çiçekler ile güzelce dekore edilmiş büyük bir bulvarı geride bırakmamız gerekiyor. Ana binaya yaklaştıkça, bulvarın ihtişamı arttıkça çiçeklerin  dağı rengarenk bir halıya dönüştürdüğü görülür. Dağ yamacına, merdivenlerin ilk bölümüne ulaştığımızda, yol bekçiler tarafından kapatılmış olabilir. Ana binaya girmek için özel bir tarz düşünülmüştür. Bunun sebebi de bu binanın cuma günleri ve hatta yılın bazı aylarında kapalı olmasıdır. Böyle günlerde bu köy turistlerin ulaşamayacağı bir yere dönüşür. Bunun sebebi köylülerin iç işlerine bakması, özel işlerini yapması, ürünlerini hasat etmek ve köylülerin özel dini törenlerini yapmasına fırsat tanımaktır. Turistlerin bu köye gitmeden ve onu ziyaret etmeden önce bilgi almaları zaruretinin nedeni de budur. 

Bu bölgenin verimli toprakları bahçecilik, fide yetiştirme ve hayvancılık için eşsiz bir mekan sağlamıştır. Gereban köyü halkının geçim kaynağı tarım, bahçecilik, hayvancılık ve endüstriyel ürünlerin işlenmesinde çeşitli üretim yöntemleriyle sağlanmaktadır. Gereban köyü, gül ve bitki suyunun işlendiği ana merkezlerden biri olarak da bilinir.  Gereban bitki özleri ve suları dünyaca ünlüdür. Bölgenin Gereban gülü ve nane teri tüm dünyaya ihraç edilmektedir. Gereban köyüne seyahat eden turistler, ziyaretlerini uzun süre hatırlamak için genellikle her türlü bitki suyu, gül ve şifalı bitkiler satın alarak bu köyden kaliteli hediyelik eşyaları yanlarına alırlar. 

Sevgili dostlar, bugünkü programın ikinci kısmında , güzel "Kendule" köyünü tanıtacağız sizlere. 

"Kendule köyü"  Kermanşah'ın Sahne kentine  50 km ve Kermanşah'a 75 km uzaklıkta bulunan bir başka güzel turistik köydür. Bu köyün yerli ve yabancı turistler arasında popüler olmasının nedeni ise birbirinden güzel basamaklı bahçeleridir. Kendule uzun bir geçmişi olan güzel bir köydür. 

Krallar için eğlence yeri olması  geçmişi Al-ı Buye dönemine kadar uzanıyor. Bu küçük köyün güzel doğası ve yemyeşil manzarası turistler ve gezginler için sakin ve iç açıcı bir alan sağlamıştır.

 

Kendule köyü dağlık bir bölgede bulunur ve ılıman, dağlık bir iklime sahiptir. İlkbahar ve yazın ılıman, sonbahar ve kışın soğuktur. Kendule köyü, çok güzel ve hoş manzaralara sahip olup dağlarla çevrilidir. İlkbahar ve yaz aylarında dağlar rengarenk çiçekler ve kendiliğinden biten bitkilerle kaplıdır. Kışın dağlar karla kaplıdır

Kendule köyü bir dağın eteğinde yer alır ve yoğun bir yerleşim dokusuna sahiptir. Köyün geniş sokakları vardır. Sokaklarındaki uzun ağaçlar ve akarsular hoş bir atmosfer yaratmıştır. Yaz aylarında asmalardan sarkan üzüm salkımları ile çok sayıda güzel üzüm bağları çok çekici manzaralar oluştururken, dağın eteğinde bulunan basamaklı bahçeler bu manzaraların güzelliğine güzellik katmıştır. 

Köylülerin evleri, köylülerin geçim kaynağı ve faaliyetlerinden etkilenir ve genellikle verandaları ve taraçaları  vardır. Evlerde kullanılan ana malzemeler estetik olarak  kullanılan kil ve çamurdur. Tuğla evlerin duvarları şiddetli kış soğuğundan dolayı kalın olup,  küçük pencereler yerleştirilmiştir. Evlerin çatıları düz olup, ahşap kirişler ve direkler ile  sağlamlaştırılmıştır.  Yeni evlerin yapımında ise dayanıklılığın arttırılması amacı ile  demir, alçı, tuğla ve çimento gibi malzemeler kullanılmıştır. 

Kendule köyü halkı Horami lehçesiyle Kürtçe konuşuyor.  Müslümanlar ve Caferi Şii dininin mensuplarıdırlar. . Köylülerin gelirinin çoğu bahçecilik ve hayvancılıktan geliyor, tabii bu köyde halıcılık da yaygın. Aslında köylülerin en önemli el işi ve sanatı, yerel desenler (Kürt desenlerinden türetilmiş) ve ihracata el verişli olan ve de yerli olmayan desenlerle çeşitli halı türlerinin dokunmasıdır.

Kendule köyünün tarihi eserleri arasında Mervan Kalesinden bahsedebiliriz. Geleneksel ritüellerinden biri ise taziye okumak ve yas törenleri düzenlemektir.

Mervan Kalesi, bu güzel köyün kuzeydoğusunda yer alan ve köklü bir tarihe sahip olan Kendule'de Kela Dağının tepesinde yer almaktadır. Köyün halkı, bu kalenin Emevi halifesi Mervan'ın saklandığı yer olduğuna inanıyor.


Dinver ismi ile bilinen uçsuz bucaksız düzlük bu bölgedeki muhteşem doğal güzelliklerden bir başkasıdır. Kendule köyüne 26 km uzaklıkta bulunan bu güzel ova, doğal manzaralar açısından çok güzel ve eşsizdir. Yerli ve yabancı turistler, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında  insanlar için güzel ve rahat bir yerdir. Dinver Nehri tortullarının oluşturduğu güzel Dinver Ovası, coğrafyacılar ve jeologlar için de güzel bir yerdir. Birbirinden güzel ağaç ve çiçeklerle kaplı olan Dinver yeşil ovası, ilkbahar ve yaz aylarında güzel bir cennete dönüşüyor. Bu ova, keklik, kum kekliği , kurt, tilki ve tavşan gibi çeşitli kuşlara ve hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır