Orta Asya ve kafkasya gelişmeleri
Geçen hafta bazı Tacik kaynaklar, Düşanba yönetiminin Pakistan petrol firmasından yılda 100 bin ton mazot satışı için talepte bulunduğunu, ancak Pakistan ticaret bakanlığı bu talebi reddettiğini duyurdu.
Pakistan ticaret bakanlığı Pakistan petrol firması ile Tacikistan yönetimi arasında mazot ihracatı üzerine anlaşma yapmaları bu bakanlığın iznine bağlı olduğunu belirttiği açıklandı.
Haberde Pakistan ticaret bakanlığının Tacikistan’a yakıt ihracatına karşı çıkmasının sebebi yüksek fiyatı ve Duşanba yönetiminin gelecekte Pakistan’tan ithal edeceği yakıtın bedelini karşılayamaması şeklinde belirtildi.
Bir süre önce de İranlı ticari firmalar, Tacikistan’a 2.9 milyon litre mazot satışını duyurmuştu. Rezevi Horasan eyaleti petrol ürünleri firması Başkanı Muhammed Karai, İran ilk kez Tacikistan’a mazot ihraç ettiğini açıklamıştı.
İran petrol firmaları Tacikistan’ı mazot ve diğer petrol ürünleri için potansiyel bir piyasa olarak görüyor.
Geçen hafta Tacikistan içişleri bakanlığı bu ülkede suç ve cinayet sayısının arttığını açıkladı. Tacikistan içişleri Bakanı Ramazan Rahimzade bakanlığın 2016 yılın ilk çeyreğinde icraatı ile ilgili değerlendirmesinde, Tacikistan’da bu süre içeresinde ortaya çıkarılan suç ve cinayet sayısı %95 artış kaydettiğini ve geçmiş yıllara oranla da arttığı anlaşıldığını belirtti.
Bakan Rahimzade içişleri bakanlığı çalışanlarından suç ve cinayetlerin zamanında önlenmesi için vatandaşlarla daha iyi ve daha fazla işbirliği yapmalarını istedi.
Tacik gençlerin suç ve cinayet işlemeye eğitimlerinin artmasından duyulan kaygı devam ettiğini kaydeden Bakan Rahimzade, gençlerin arasında suç ve cinayet işlenmesini önlemek için daha fazla önleyici tedbir uygulanması gerektiğini ifade etti.
Bakan Rahimzade içişleri bakanlığının tüm yetkilileri ve çalışanlarından başta terör, radikalizm ve uyuşturucu madde kaçakçılığı olmak üzere her türlü suç ve cinayet ve uygunsuz davranışlarla mücadelelerini arttırmalarını ve görevlerini samimi bir şekilde yerine getirmelerini istedi.
Tacikistan’ın Afganistan sınırlarında tırmanan huzursuzlukların ardından Tacik yetkililerin özellikle terör ve uyuşturucu madde ile ilgili suçların artmasından kaygı duyduğu gözleniyor.
Geçen hafta Özbekistan, Türkmenistan, Umman ve İran arasında Orta Asya – Fars körfezi ulaştırma koridoru kurulmasıyla ilgili anlaşmanın yürürlüğe girdiği açıklandı.
Orta Asya – Fars körfezi koridorunu kurma anlaşması Nisan 2011 tarihinde Aşkabat kentinde imzalandı. Katar 2013 yılında bu anlaşmadan çekildi. Öte yandan Ağustos 2014 tarihinde Umman’ın başkenti Maskat’ta toplanan söz konusu ülkelerin Dışişleri Bakanları anlaşmanın hayata geçirilmesi için bir protokol imzaladı.
Şimdiye kadar bu bağlamda Taşkent, Aşkabat, Maskat ve Tahran işbirliği protokollerini onayladı. Söz konusu bölge orta Asya ülkeleri ile Fars körfezi ve Umman denizi kıyılarında yer alan limanların arasında ulaştırma ve transit için güvenli bir koridor oluşturulmasını öngörüyor. Söz konusu ülkelerin Dışişleri Bakanları tarafından imzalanan bu anlaşmaya göre orta Asya bölgesinden Fars körfezi bölgesine taşımacılık ve transit işleri hiç bir gümrük kısıtlaması uygulanmaksızın gerçekleşecek. Bu belge aynı zamanda belgeyi imzalayan ülkelerin ilişkilerini güçlendirmeye hizmet edecek.
Geçen hafta Türkiye’ye uygulanan osmanlı imparatorluğunun Ermeni katliamıyla ilgili baskıların devamında Erivan yönetimi Ankara’dan 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak tanımasını istedi. Ermenistan Başbakanı konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye yönetimi bu gerçeği ve Osmanlı imparatorluğunun 1915’te Ermenilere uyguladığı katliamı soykırım olarak tanımayı kabul ettiğini ileri sürdü.
Türkiye’ye uygulanan osmanlı imparatorluğunun Ermeni katliamıyla ilgili baskıların devamında Erivan yetkilileri bir kez daha bu tartışmalı konuyu gündeme getirdi. Ermenistan Başbakanı ayrıca Türkiye yönetimi bu gerçeği tanıması ve kabul etmesi gerektiğini ileri sürdü.
Ermenistan Başbakanı, Türkiye yönetimi bu gerçeği tanımayı düşünmesi gerektiğini ve bunu ne kadar erken yaparsa o kadar iyi olacağını vurguladı. Ermenistan Başbakanı ayrıca, uluslararası camia da gelecekte bu tür soykırımların önlenmesi için yirminci yüzyılda yaşanan ilk soykırımı kınaması gerektiğini, Ermeni soykırımının tanınması için çabalarını sürdüreceklerini ifade etti.
Ermeni yetkili ayrıca dağlık Karabağ meselesine işaret ederek, biz geleceğe bakmalıyız ve ana vatanımızı ve ikinci Ermeni devleti Artsah’ı takviye etmeliyiz, şeklinde konuştu.
Artsah, Ermenistan’ın dağlık Karabağ için kullandığı isimdir.
Geçen hafta Kazakistan’ın Atirao bölgesinde bazı vatandaşlar İstay meydanında toplanarak yabancılara bu bölgede arsa alımı için izin veren yeni bir yasanın onaylanmasını protesto etti. Protestocular, yabancılara arsa satışına izin veren yasanın Kazakistan’ın bağımsızlığını gelecekte tehlikeye atacağını belirtti.
Bu arada protestocu vatandaşların Atirao bölgesinde bir kaç saat toplandıktan sonra Kazak yetkililerin onlarla görüştüğü ve yabancılara arsa satışı Kazakistan’ın bağımsızlığını tehdit etmeyeceğini anlattığı ve onlardan dağılmalarını istediği belirtildi. Protestocular da eylemlerinin sonunda yetkililerden itiraz seslerini Kazakistan parlamentosuna duyurmalarını istedi.
Kazakistan’da yabancılara arsa satışı yasası bir Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giriyor. Yeni yasaya göre Kazakistan yönetimi bu ülke ile işbirliği yapan ve Kazak firmalarla ortak olan yabancı firmalara arsa satabilir. Yine bu yasada yabancılara 15 ile 25 yıllık arsa kira verilmesi de öngörülüyor.
Geçen hafta ayrıca Kazakistan sermaye ve kalkınma Bakanı Esit Esi Kişov, iktisadi ve kalkınma işbirliği kurumuna üye olan tüm ülkelerin vatandaşları vize almaksızın Kazakistan’a seyahat edebileceklerini açıkladı. Kazak ve İspanyol işadamlarının ortak oturumunda konuşan Kazakistan sermaye ve kalkınma Bakanı Kişov, iktisadi ve kalkınma işbirliği kurumunun 34 üye ülkesinin vatandaşları vize almaksızın Kazakistan’a seyahat edebileceklerini belirtti. Kazak Bakan hali hazırda söz konusu kurumun sadece 19 üye ülkesinin vatandaşları Kazakistan’a vizesiz seyahat yapabildiğini ifade etti.
Kazakistan sermaye ve kalkınma Bakanı Esit Esi Kişov açıklamasının devamında, Astana yönetiminin kuruma üye ülkelerin vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırma kararı sermaye cezbi ve yatırım riskinin azaltılması ve ayrıca iktisadi ve kalkınma işbirliği kurumunun stantartlarına göre yatırım şartlarını iyileştirmek amacıyla alındığını kaydetti.
Bakan Kişov, bu amaç doğrultusunda vergi muafiyet sistemi de hazırlandığını, buna göre Astana yönetimi Kazak ve yabancı yatırımcıların ortak projelerinde harcanan sermayenin %30 kadarını telafi edeceğini ifade etti.
İktisadi ve kalkınma işbirliği kurumu 34 üyesi ile beraber serbest ve demokratik ekonomi ilkesine göre hareket eden bir kurumdur. Bu kurum 1948 yılında ilkin Avrupa iktisadi işbirliği kurumu olarak kuruldu. Daha sonraki yıllarda ise Avrupalı olmayan bazı ülkeler de bu kuruma katıldı ve 1961 yılında yeni tüzüğü onaylanarak adı da iktisadi ve kalkınma işbirliği kurumu olarak değiştirildi. Kurumun merkezi ise Paris’te bulunuyor.
Geçen hafta Afganistan ve Türkmenistan Dışişleri Bakanları TAPI boru hattı projesi, ikili ticaretin geliştirilmesiyle ilgili zemin hazırlanması ve bölgede barış, güvenlik ve istikrar hakkında bir görüşme gerçekleştirdi. Afganistan Dışişleri Bakanı Salahaddin Rabbani ve Türkmen mevkidaşı Reşid Meredov görüşmede iki ülke arasında işbirliğinin geliştirilmesine vurgu yaptı.
Türkmenistan Dışişleri Bakanı Meredov, Afganistan ve Türkmenistan arasındaki ilişkileri ve işbirliğini çok iyi niteledi ve ikili ilişkileri geliştirmek için iki ülkenin üst düzey yetkililerinin sürekli görüşmesi ve istişarelerini hem ikili konularda, hem bölgesel ve uluslararası meselelerde arttırması gerektiğini belirtti.
Afgan Bakan Rabbani de iki ülkenin dini, kültürel, coğrafi, iktisadi ve siyasi bağlarına işaretle Türkmenistan’la ikili bölgesel ve uluslararası düzeylerde işbirliğini geliştirmek Kabil yönetiminin dış politika önceliği olduğunu ifade etti.
Görüşmenin devamında TAPI boru hattı projesi, ikili ticaretin geliştirilmesiyle ilgili zemin hazırlanması ve bölgede barış, güvenlik ve istikrar gibi konular masaya yatırıldı.
Geçen hafta Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Rusya’ya iki günlük resmi bir ziyaret gerçekleştirdi ve Rus mevkidaşı Putin ile görüştü. İki lider görüşmede Özbekistan ve Rusya arasındaki işbirliği ufkunu ve iktisadi ve ticari ve bilimsel ve teknolojik alanlarda ilişkileri geliştirme yollarını masaya yatırdı.
İki taraf ayrıca bölgesel ve küresel meseleleri ve bağımsız devletler topluluğu, Şanghay işbirliği teşkilatı ve BM gibi bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşların çerçevesinde karşılıklı işbirliğini ele aldı ve Özbekistan ve Rusya arasında işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan bazı belgeleri imzaladı.
Rus uzman Aleksandır Kenyazov, Rusya’nın Özbekistan’ın iktisadi ve askeri piyasalarına girmesi ve bölge güvenliği, Kerimov’un Moskova ziyaretinin en önemli gündemleri olduğunu açıkladı.
Orta Asya ve Rusya meseleleri uzmanı Kenyazov, Özbek lider Kerimov’un geçen sene Nazi Almanya’ya karşı kazanılan zaferin 70. Yıldönümü dolaysıyla düzenlenen törene katılmak üzere Moskova ziyaretine ve artından Rus lider Putin’in Taşkent ziyaretine işaretle Kerimov’un son ziyaretinin amacını Moskova ile ikili ilişkileri koruma şeklinde ifade etti. Kenyazov, bu konu Özbekistan’ın dış ilişkilerinde dengeyi koruma politikasının en önemli bileşenlerinden biri olduğunu vurguladı.
Özbek lider Kerimov’un Moskova ziyareti sırasında en önemli gündemlerinden biri, 10 Aralık 2014 tarihinde imzalanan bir anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili olduğu belirtildi. Bu anlaşmaya göre Moskova ve Taşkent arasında eski sovyetler birliği dönemine ait mali iddialar ve ayrıca 1992 ve 1993 yıllarında Özbekistan’a verilen kredilerin kaderi belli oluyor.
Bu arada Özbekistan ordusunu modernize etmek, enerji ekseninde iktisadi sektörünü geliştirmek, gıda maddeleri ihracat ve ithalatını kolaylaştırmak, uluslararası rasathane inşaatı, etkili güvenlik sistemi oluşturmak, Şanghay işbirliği teşkilatı zirvesinin gündemini belirlemek ve Afganistan’da son durumu ele almak da Özbek liderin Rusya ziyaretinin önemli hedeflerinden olduğu belirtildi.
Geçen hafta Azerbaycan cumhuriyetine ait iki uçağın 4 ve 6 Nisan tarihlerinde işgal altındaki Filistin’de bir havaalanına inmesi bölgede medya ve siyaset çevrelerinin dikkatini çekti.
Söz konusu Azeri kargo uçakların iki hafta önce işgal altındaki Filistin’de Ufeda askeri havaalanına indiği belirtildi. Bu konu özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki münakaşa kızıştığı bir sırada olması daha da dikkat çekti.
Havaalanları özel bilgileri, söz konusu iki uçağın İlyuşin 76 kargo uçağı olduğu belirtildi.
Dağlık karabağ üzerinde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki münakaşa 24 yıl önce ve eski sovyetler birliği dağıldığı günden beri devam ediyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti siyonist İsrail rejimine en çok petrol satan ülkelerin başında yer alıyor ve bu rejim de Azerbaycan cumhuriyetinin silah ihtiyacını temin eden rejimlerin başını çekiyor.
Azerbaycan’ın son dört yılda siyonist rejimden beş milyar dolar silah satın aldiği belirtiliyor, ki bu da siyonist lobilerin Bakü hakimiyetine iyice nüfuz ettiğini ortaya koyuyor. 015