Mart 14, 2021 23:58 Europe/Istanbul

Bu bölümde savunma ve caydırıcılık alanlarında atılımın zaruretinden söz edeceğiz.

Ülkenin mevcut kapasitelerine ve silahlı kuvvetlerin imkanlarına göre  savunma sanayiinde üretimde atılımın gerçekleştirilmesi  İran İslam Cumhuriyeti'nin uzun vadeli hedeflerinden biridir.  Bu stratejik hedef aslında mevcut Hicri Şemsi yılının İslam İnkılabı Lideri tarafından  adlandırılması ile de uyumludur

İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri  savunma bakanı Emir Hatemi ise bu hususta şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "  Füze sistemleri, deniz savaş gemileri, kara, hava savaş imkanları, elektronik savaş, savunma sistemleri ve akıllı mühimmat üretimi   gibi  stratejik askeri ürünlere odaklanmak  üretimde atılım yılında  sanayi endüstrisinde öncelikli konular olarak ele alınmıştır. "

Savunma sanayiinde üretimde atılım, silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının hızlı ve çevik bir şekilde temin edilmesi ve sonunda da  silahlı kuvvetlerin  savaş gücünün arttırılması,  tehditlere karşı  savunma ve caydırıcılık gücünün  zaruretlerindendir.

 Aslında bu zaruret daha da belirginleşmiştir.  Bugün İran milletinin düşmanları daha ulu orta bir şekilde İran karşısına dizilmiş ve tüm kapasiteleri ve fırsatlarından  İran'a baskı uygulamak için yararlanmaya çalışmışlardır. 

İran milletinin düşmanları  özellikle de Amerika  İran ile doğrudan askeri çatışmaya girmek istemezken  geniş çaplı komplolar ve tezgahlar kurmaya başlamıştır. 

Düşmanın doğrudan İran ile askeri çatışmaya girmekten korkmasına rağmen yine de bu komplolar hususunda gaflet edilmemelidir. Tehditler küçümsenmemelidir.  Buna esasen  İran silahlı kuvvetleri  asimetrik savaş yöntemlerini güçlendirip  kaliteli güçler yetiştirerek  doğrudan savaşlar alanında da savunma ve caydırma gücünü iyice yüksek seviyelere taşımıştır.  Sulta ve emperyalist düzeninin   son kırk yıldaki düşmanlıklarından yola çıkarak   İran İslam Cumhuriyeti  silahlı güçleri de  her türlü tehdide karşı kendini hazır tutmaktadır.  Buna esasen  İran İslam Cumhuriyeti,  bilgi tabanlı  savunma sanayisini  gelişmiş teçhizat ve silahlar üretmeye odaklandırmıştır.  

Amerikalı Atlantik Düşünce Kuruluşu açısından  İran'ın Batı Asya'daki  bölgesel gücü ve etkinliği  Amerika'nın askeri gücünü iyice aşağılamış ve bu gücün soruglanmasına yol açmıştır. 

Fransız yazar Antoine Coupolanni ise Le Point dergisindeki köşe yazısında şu ifadelere yer vermiştir: "  Amerika'nın en önemli hedeflerinden biri  de  İran'ın zayıflatılmasıdır.  Bu durum gerçekleşirse  Amerika'nın bölgedeki stratejilerinin önemli bir kısmı da gerçekleşmiş olacaktır. "

İran'ın bu akıl dolu hareketi boyunca ise ülkenin füze kapasitesi  önemli bir düzeyde gelişmiş ve ülkenin  düşmanın her türlü saldırısına karşı  caydırıcılık gücü de ispatlanmış ve perçinlenmiştir. 

Yerli Kevser savaş jeti, Fateh denizaltısı, zırhlı mayına ve tuzağa dayanıklı Tufan ve Ra'd araçları  İran'ın yerli sanayisindeki kazanımlar arasında örnek olarak gösterilebilirler. 

İran ayrıca dünyada en ileri gelen İHA üretici ülkesi arasında da yer alıp  radara yakalanmayan İHA'lar üretimi alanında da ikinci sırada yer almıştır. Tabii ki  İran savunma sanayisi uzmanlarının çabaları ile bu alandaki üretimin atılımı için önemli adımlar da atılacaktır. 

Bu doğrultuda  İslam İnkılabı Lideri  Ayetullah Seyyid Ali Hamanei de  silahlı kuvvetleri  farklı boyutlarda savunma bünyesini güçlendirmeye ve yerli kapasiteler ve becerilerden yararlanmaya ve düşmanların  hareketlerine ve girişimlerine karşı teyakkuzda olmaya çağırmıştır.  

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei  bu hususta  İran ordusu  hava savunma güçleri ve hava birlikleri çalışanları ve komutanları ile görüşmelerinde yaptıkları konuşmada  İran'ın tüm alanlarda özellikle de savunma alanında güçlenmesine vurgu yaparak  bu alandaki zafiyetlerin  düşmanı hasmane girişimlerde bulunmaya teşvik edeceğini belirtip şöyle buyurdular: " Hiçbir milleti veya ülkeyi tehdit etmek peşinde değiliz. Sırf ülkenin güvenliğini korumak ve tehditleri önlemek istiyoruz. "

Bir yıl önce, cinayet dosyası kabarık Amerika, İran milletinin gücünün temellerini vurmak amacıyla 3 Ocak 2020'de bir terör eyleminde bulunarak  Trump'ın doğrudan talimatı ile nefret ve düşmanlığının derinliğini gösterdi ve İran İslam Cumhuriyeit Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Kuvvetleri Komutanı General Kasım Süleymani'yi Irak hükümetinin resmi daveti üzerine Irak'a vardığı sırada Bağdat havalimanı etrafında şehit düşürdü. 

İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Emir Hatami ise, ABD'nin bölgedeki müdahaleci varlığını yeniden tesis etmek ve İran İslam Cumhuriyeti'nin etkisini ve caydırıcılığını azaltmak için General Kasım Süleymani'ye suikast girişimini değerlendirdi ve şunları hatırlattı: "Devrim Muhafızları Ordusu  Amerika Birleşik Devletleri'nin ve kibirli rejimin hegemonyasını tahrip etti ve dünyaya İran'ın savunma gücü ve otoritesinin kapsamı giderek daha da arttığını ispatladı. "

Devrim Muhafızları Ordusu , ABD'nin bu cinayetine cevaben 8 Ocak'ta Irak'ın Batısındaki El-Anbar eyaletindeki Ayn el Esad askeri üssüne ağır bir saldırı düzenledi.

Bu cesaret dolu yanıt ve tepki, İran savunma güçlerinin düşmanların sabotajlarına ve komplolarına rağmen gücünü üst düzeye çıkardığını ve bu  zalimlere ve küstahlara karşı güçlü şekilde durduğunu gösterdi.

İran'ın askeri gücü tehditler ile orantılı olarak büyüdü, ancak bu, ülkenin güvenliğini sağlamak içindir. Tecrübe gösteriyor ki, düşmanın ülkeyi işgal etmeyi düşünmemesi için  o kadar güçlü olunması gerekiyor ki düşman ağır bir caydırıcı tepkiden korksun. İslam İnkılabı Lideri tarafından üretimde atılım olarak adlandırılan yılda özel bir hareketin oluşması ve savunma sistemlerinin ve gücünün de daha fazla arttırılması beklenmektedir.

Bugün; İran İslam Cumhuriyeti, en modern füzeleri ve askeri teçhizatı ve sekiz yıllık kutsal savunma tecrübesini yerlileştirerek bölgede stratejik bir güç haline gelmeyi başarmış, savunma göstergeleri ve askeri caydırıcılık açısından Batı Asya bölgesinde güçlü bir ülkeye dönüşmüştür.  İslam Cumhuriyeti savunma sanayisi de ülkede gelişmiş insansız hava araçları ve füze savunma sistemleri üretebilmektedir. İran, yüksek hızlı gemilerin tasarım ve inşası alanında da ilk 5 ülke arasında yer almaktadır.

İran Savunma Bakanlığı Denizcilik Endüstrisi Örgütü Genel Müdürü Amiral Emir Restgari  bu konuda şöyle söylüyor: "Bu alanda İran Savunma Bakanlığı'nın yerli uzmanları tasarım ve üretim kabiliyetine ulaşmıştır. Bu çerçevede saatte 130 kilometre hız yapan,  füze taşıyan hücum botları üretilmiştir. "

Savunma alanında  tehditlere karşı caydırıcılığın önemi ekseninde ve   çeşitli sektörlerde yaşanan atılımlar ve sıçramalar aslında İslam İnkılabı Lideri'nin mevcut Şemsi yılı  üretimde atılım olarak adlandırmasının stratejik derinliğinin göstergesidir.