Nur’a giden yol ( 949 )
Kaf suresinin 9 ila 15. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
Kaf suresinin 9 ila 11. ayetleri:
وَنَزَّلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً مُبَارَکًا فَأَنْبَتْنَا بِهِ جَنَّاتٍ وَحَبَّ الْحَصِیدِ (50:9)
وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ لَهَا طَلْعٌ نَضِیدٌ (50:10)
رِزْقًا لِلْعِبَادِ وَأَحْیَیْنَا بِهِ بَلْدَةً مَیْتًا کَذَلِکَ الْخُرُوجُ (50:11)
Yani:
Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik.
Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.
Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Geçen bölümün devamında bu ayetler Maad’ın vuku bulma imkanını izah etmek için bitkilerin ilkbahar mevsiminde yeniden dirildiğine işaret ediyor. Her yıl ilkbaharın başında cansız tohumlar ölü toprağın üzerine yağan yağmurlar canlanır ve topraktan baş çıkarır ve ardından dolu dolu başaklara dönüşür ve çiftçiler ekmek yapmak üzere onları biçer. Yine kış mevsiminde ölen ağaçlar ilkbaharın gelişi ve rahmet yağmurunun yağışı ile yeniden canlanır ve kurumuş dalları yeni yaprakları, tomurcukları ve meyveleri taşıyarak ağacın yaşadığını ortaya koyar.
Kur'an'ı Kerim şöyle devam etmekte:
İnsanların kıyamet gününde topraktan çıkmaları da aynı şekildedir. O gün yüce Allah’ın iradesi ile toprağın içine dağılan ölülerin bedenleri bitki tohumları gibi topraktan çıkar ve dirilir. Bu iş sonsuz güce sahip olan Allah için gayet basit bir iştir.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Yağmur bereket ve hayat veren bir fenomendir ve yeryüzünde tüm bitkilerin, hayvanların ve insanların bekası ona bağlıdır.
2 – Ağaçların ve meyvelerin arasında Hurma ağacı ve meyvesi özel özelliklere sahiptir ve bu yüzden Allah teala bu ağacın adını ayrıca zikretmiştir.
3 – Bitkiler ve ağaçlar hem yeşillik ve güzellik, hem rızık ve hem de ölümden sonra yeniden dirilişin simgesidir. Kuşkusuz ibret gözüyle bakanlar bu durumların üzerinde düşünecektir.
Kaf suresinin 12 ila 14. ayetleri:
کَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَأَصْحَابُ الرَّسِّ وَثَمُودُ (50:12)
وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ وَإِخْوَانُ لُوطٍ (50:13)
وَأَصْحَابُ الْأَیْکَةِ وَقَوْمُ تُبَّعٍ کُلٌّ کَذَّبَ الرُّسُلَ فَحَقَّ وَعِیدِ (50:14)
Onlardan önce Nuh kavmi, Res halkı ve Semûd da yalanlamıştı.
Ad ve Firavun ile Lût'un kardeşleri de (yalanladılar).
Eyke halkı ve Tübba' kavmi de. Bütün bunlar peygamberleri yalanladılar da tehdidim gerçekleşti!
Bu ayetler Allah Resulü’nü -s- ve müminleri teselli etmek üzere şöyle buyurmakta:
Zannetmeyin ki sadece Mekkeli müşrikler peygamberin risaletini tekzip ederek kabul etmiyor; bundan önce büyük ilahi peygamber Hz. Nuh döneminden şimdiye kadar gelen peygamberler sürekli tekzip edildi ve çeşitli kavimler ve etnik gruplar türlü bahaneleri ileri sürerek hak sözü kabul etmedi ve ilahi peygamberlerin hakkaniyetini itiraf etmedi. Gerçi bu inkar ve inat ve bağnazlıkları yüzünden hakkı tekzip etmeleri cezasız kalmadı ve ilahi azap çeşitli şekillerde onları sardı; bazıları sel ve fırtınalar, bazıları şimşekler ve bazıları da şiddetli depremlerle yok edildi.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Bu alemi onca azameti ile inşa eden ve insanı yaratan Allah, kullarını peygamberleri aracılığı ile kemale erdirmek istemiştir. Ancak hakkı benimsemek zorunlu değildir ve bu konu insanların kendi inisiyatifine bırakılmıştır.
2 – Geçmişte peygamberleri gören ve haklı olduklarını bilen, fakat inkar eden kavimler ilahi azapla cezalandırıldılar. Bu durum gelecek kuşaklar için ibret konusudur.
Kaf suresinin 15. ayeti:
أَفَعَیِینَا بِالْخَلْقِ الْأَوَّلِ بَلْ هُمْ فِی لَبْسٍ مِنْ خَلْقٍ جَدِیدٍ (50:15)
İlk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır, onlar yeni bir yaratma hususunda şüphe içindedirler.
Birçok müşrik ve kafir Allah’ı insanı ve alemi yaratan olarak kabul eder ve varlığını inkar etmez. Bu ayet buna göre şöyle buyurmakta:
Yoksa biz sizi yaratırken acizlik mi gösterdik ki sizi yeniden yaratmaktan aciz olalım ve sizi bir yaratmayalım?
Bu ayeti kerimeden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Allah tealanın kıyamet gününde insanları yeniden yaratmasından kuşku duymanın hiç bir temel dayanağı yoktur; zira bir mahluku yaratan Allah onu yeniden yaratabilir.
2 – Münkirlerle tartışırken soru sorma yöntemini kullanın ki, biraz düşünsünler; belki hakkı anlarlar.
3 – Maad ilkesini inkar edenler hiç bir mantıklı gerekçe gösteremiyor ve sırf kuşkularını inkar etmelerinin delili olarak görüyorlar.