Arnavutluk, Münafıklar örgütünün yeni yuvası -1
Terör örgütü Halkın Münafıkları örgütünün son grubu, geçen Eylül'ün sonlarına doğru, Irak'ın Liberty Kampı'nı terk ederek Arnavutluk'a gitti.
Irak Başbakanı Haydar İbadi'nin ofisi tarafından yapılan resmi açıklamada, Irak hükümetinin topraklarındaki terör örgütü Münafıklar'ın varlığına tamamen son verdiği ve bu dosyanın kapandığı ifade edildi.
Acaba, Münafıklar'ın Irak'taki dosyasının kapanması, ABD'nin bu örgüte desteğinin son bulması anlamına gelmektedir?
Münafıklar örgütü mensuparı, 1379'dan 1981'e kadar çok sayıda İranlı yetkili, devrimciler ve muhtelif halk kesimlerinden insanlara saldırı düzenledi.
İran'dan kaçmak zorunda kaldıktan sonra önce Fransa'da ABD ve Avrupalı ülkeleri desteğiyle bir süre kaldı, ardından Saddam rejiminin onayı ile Irak topraklarına konuşlandı.
ABD'nin terör örgütü Münafıklar'a desteği Bush'un başkanlık döneminde duruk noktaya çıktı ve bu politika Obama yönetiminin döneminde de devam etti.
Barak Obama 2008 yılında İran İslam Cumhuriyeti karşıtı gruplara yardım için 400 milyon dolar bütçe ayırdı.
Terör örgütü Halkın Münafıkları'nın ismi bir süre ABD'nin çıkarlarına karşı hareket ettiği için terör listesinde yer aldı, ancak bu örgüt ABD'nin İran'a karşı hedeflerine hizmet etmeye başlayınca, Washington'un terör listesinden çıktı, oysa bu örgüt, terör eylemleri ve saldırılarına son vermedi.
ABD, Fransa, İngiltere ve bazı bölgesel müttefikleri, İslam Cumhuriyeti'ni devirmek hedefiyle yıllarca Münafıklar örgütüne evsahipliği yaptı.
Onlar bazen, kendi jeopolitik çıkarları adına terörist grupları iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayırarak, bu girişimleriyle küresel güvenliği tehlikeye sokmuşlardır.
ABD, son 30 yıldan beri, İslam İnkılabı'nı yok etmek ve İslam Cumhuriyeti'ni devirmek için terör örgütü Halkın Münafıkları'nı desteklemiştir ve şu anda da, aynı yöntemi, Suriye yönetimini devirmek için kullanıyor.
Bugün terörist gruplar eliyle Irak ve Suriye'de yapılanların benzeri, yıllar önce İran'da denendi.
Terör örgütü Münafıkları, devrimin ilk yıllarında bazı diğer terörist gruplarla birlikte İran'ın doğuü güney sınırları ve hatta Tahran'da terör eylemleri estiriyordu.
İran'ın doğusundaki bir terör örgütü elebaşı Abdul-Malik Rigi birkaç yıl önce İran güvenlik güçlerince yakalandı, ardından yargılanarak, idam edildi.
Rigi, itiraflarında, ABD'lilerin ona, İran'ın Sistan ve Belucistan vilayetindeki terör eylemlerinin onların işine gelmediğini, bu operasyonların Tahran'a taşınması gerektiğini ve Münafıklar örgütünün istediği isimlere saldırı düzenlenmesini söylediğini ifade etti.
Bu komplo ile 2010 ile 2012 yılları arasında terörizm İran'da bilimadamları ve nükleer fizikçilere suikast düzenlenmesiyle yeni aşamaya girdi.
İranlı nükleer fizikçi Mesut Ali Muhammedi, 2010'ın başlarında suikasta maruz kaldı, ardından birkaç İranlı nükleer fizikçiye daha suikast düzenlendi, bu sistematik suikastların arkasında duran ABD'nin İran'a karşı terörizmi neden desteklediği daha da su yüzüne çıkmış oldu.
ABD, Saddam rejiminin devrilmesinin ardından, Irak topraklarında Münafıklar teröristleri için güvenli alan oluşturdu, daha sonra da kendi topraklarında onları şemsiyesi altına aldı.
Münafıklar'ın terör eylemleri ile ilgi belgeler ortadayken 25 Haziran 2004 tarihinde ABD'nin o dönemki Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Münafıklar Örgütü üyelerine, "korunmuş şahıslar" statüsü verdi.
ABD, aynı şekilde el-Kaide'yi kullandı ve bu grup kurup, destekleyerek, terörizmi farklı amaçları için kullandı ve aynı el-Kaide, daha sonra, ABD'nin bölgedeki askeri müdahalesi için gerekçe oldu ve ardından Irak ve Afganistan, 10 yıldan fazla işgal edildi.
Kuşkusuz, ABD'nin terörizme desteği, bu ülkenin bölgeye müdahale stratejisinin bir parçasını teşkil ediyor
İngiltere'de yayınlanan İndependent gaztesi bu bağlamda, Münafıklar örgütünün Irak'ın güney sakinlerini ve Kürdistan bölgesinde yaşayanları bastırmaya karıştığını yazdı.
Ekim 1994 yılında, Wall Street Jurnal gazetesi de, Hillary Clinton'dan naklen, Saddam'ın Münafıklar'a ordusundan çok güvendiğini yazdı.
Münafıklar, Saddam rejiminin özel ordusu alarak istihdam edildi ve Irak'ın güneyindeki insanların 1991 yılında bastırılmasından doğrudan rol ifa etti.
Münafıklar örgütü birkaç yıl öncesine kadar AB ve ABD tarafından terör listesinde yer aldı, ancak önce AB ve daha sonra ABD, bu örgütü terör listesinden çıkardı.
ABD, belli hedefler için Münafıklar örgütüne destek vermeyi gündemine aldı, daha önce terör listesine aldığı bu örgüt ile ilgili U dönüşü yaparak, onu kara listesinden çıkarma kararı aldı ve İran'da binlerce yetkili ve sivilin kanını akıttığı ve terör ve bombalı eylemler düzenlediğini bilmesine rağmen kendi desteği altına aldı.
ABD'nin Irak'a saldırısından sonra, bu örgütün ABD'ye ne kadar bağlı olduğu gerçeği dah netleşti, zira, Irak hükümetinin ısrarına rağmen, Eşref Kampı'nın kapatılmasına uzun süre karşı çıkarak, kendi güçlerince kamptaki örgüt mensuplarını korudu.
Münafıklar, Eşref Kampı'ndan çıkarıldıktan sonra, Amerikan askerlerinin Bağdat'ın yakınındaki eski üssü olan Libery üssüne konuşlandı.
Hatta, ABD'nin Münafılar'a askeri eğitim verdiğine dair izlenimler var.
Münafıklar üyesinin Irak'ına taşınmasının ardından, bu örgütte kurumsal değişiklikler yapıldı.
Karı-kocalar birbirinden ayrılmak zorunda kaldılar ve Münafıklar örgütü, onları Avrupa'ya gönderdi.
Onların birçoğu asla kendi çocuklarını göremedi, Eşref Karargahı'nı ziyaret eden bir Avrupalı şöyle ifade ediyor: Yaklaşık 20 yıl önce, bu kapmta yaşayan aileler dağıtıldı, evli karı-kocalar, birbirinden ayrılmazk zorunda kaldılar ve çocukları başka ülkelere gönderildi ve birçoğu şu an Batılı ülkelerde yaşayarak, bu çocukları, örgütün inançlarına göre eğitim vermekle meşguldur.
ABD'nin ünlü gazetecisi "Simur Hersh" bir süre önce, terör örgütü Münafıklar'dan bir grubun Buş döneminde ABD topraklarında askeri eğitim gördüğünü ifşa etti.
NBC tv kanalı da, 2012 yılında, İsrail'in bazı Münafıklar mensubunu, İranlı nükleer fizikçilere suikast düzenlenmesi için eğitim verdiğini ifşa etti.
Bu bağlamda, bölgedeki bazı Arap ülkelerinin dolarları da, Münafıklar örgütüne destek için hizmet ediyor.
İngiliz Kamarası da bir süre önce, Fars Körfezi yöneticilerine yakın isimlerin, Halkın Münafıkları örgütüne destek verdiğini açıkladı.
ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler, geçen 30 senede, Münafıklar başta olmak üzere terörist gruplara karşı çifte yaklaşım izleyerek, onlarla açık ve gizli ilişkiler yürütmüş ve hatta bazı dönemlerde, Münafıklar örgütüne evsahipliği yapmıştır.
Terör örgütü Halkın Münafıkları, Irak'ta işlediği cinayetleri yüzünden bu ülke halkının nefret ve öfkesine neden olmuştu.
Bu örgüt, Irak'ın eski diktatörü Saddam Hüseyin rejimi ile birlikte muhalif grupları vahşice bastırdı.
Buna rağmen, ABD'nin Irak'a saldırısı ve Saddam rejiminin devrilmesinin ardından, ABD ve Avrupa, bu örgüt mensuplarını destekledi.
Başka deyişle terörizmle mücadele ve insan haklarını savunma konusunda öncü olduklarını ileri süren ülkeler, kendileri terörizmi destekledi.
Irak halkı ve Bağdat yetkilileri defalarca, protesto eylemleri düzenleyerek, Münafıklar örgütünün Irak'ın topraklarından çıkarılmasını istedi. ABD ve Avruupa'nın desteği yüzünden birkaç kez Münafıklar'ın Irak'tan tamamen çıkarılması ertelendi.
Bu süreç, yıllarca devam etti, sonunda BM ve Irak, Aralık 2011'da Eşref Kampı'ndaki yaklaşık 3 bin Münafıklar mensubunun Liberty kampına taşınması konusunda anlaştı.
Irak hükümeti, Eylül 2013 yılında da, Münafıklar'ın son grubunu Eşref'ten Liberty Kampı'na taşıdı.
Teröristler Liberty Kampı'nda bir süre bekledikten sonra, buradan da Arnavutluk'a gönderildi.
Şu an sıra Arnavutluk'a gelmiştir. Çetelerin cirit attığı ve olayların yaşandığı Arnavutluk, hangi vaat ve hedefle olursa olsun şu an, terör örgütü Münafıklar'ın jeopolitik çıkarlarını koruayan bir üs haline gelmiştir.
Uzmanlar, Arnavutluk'un bu girişimiyle, kendi ve bölge güvenliğini tehlikeye atmıştır.
Münafıklar terör örgütü sadece İran'da binlerce kişinin kanını akıtmış değil, 1991'de Irak'ın güneyinde Iraklılar'ın vahşice bastırılmasından da rol ifa etmiştir.015