Farsça öğrenelim, güzel konuşalım - 63
Muhammed ve arkadaşı Ramin üniversitenin restoranında oturuyor, öğle yemeği yiyorlar.
Muhammed annesine nasıl bir hediye alabileceğini düşünüyor.
Bugün üniversite restoranında yemekte pilav ve İran’a özel bir yemek olan ve et, mercimek, patates, domates ve soğandan yapılan “Horeş Gayme” var. Pilavın üzerini ise safranla süslemişler. Safranın kokusu ve sarı ve turuncu rengi, yemeğe ayrı bir koku ve görüntü kazandırmıştır.
Muhammed annesi için biraz safran almayı düşünüyor. Annesi çok iyi aşçıdır ve Muhammed’in annesinin yemeklerini özlediği anlaşılıyor. İran safranı çok iyi bir hediyedir. Muhammed bu konuyu arkadaşı Ramin ile konuşuyor.
Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.
من می گیرم ben alıyorum - من دوست دارم بگیرم ben almak istiyorum – هدیه hediye – جالب ilginç - تو می گیری sen alıyorsun - تو می خواهی بگیری sen almak istiyorsun – چه ne – مادرت annen - علاقه ilgi - علاقه مند بودن ilgi duymak - آشپز aşçı –
شاید belki – زعفران safran - است var - شاید باشد belki vardır – آره evet –
بهترین en iyi – دنیا dünya – مردم halk – کشور ülke – خیلی çok – زیاد fazla -
آنها مصرف نمی کنند onlar tüketmiyor – گران pahalı – چون çünkü – خوب peki –
پس demek- خراسان Horasan – کجا nere – شرق doğu - خراسانی Horasanlı –
آنها می کارند onlar ekiyor - آنها به دست می آورند onlar elde ediyor – گل çiçek –
گل زعفران safran çiçeği - درست است؟ doğru mu? – وسط orta –
پر زعفران safran başçığı – تولید üretim – سخت zor – گفتن söylemek – گفتنش söylemesi – آسان kolay - تو می گویی sen söylüyorsun - کشاورزی ziraat – کار iş – اما ancak – برای için
Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi bu diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.
محمد - دوست دارم برای مادرم یک هدیه ی جالب بگیرم .
Muhammed: Annem için ilginç bir hediye almak istiyorum.
رامین - چه می خواهی بگیری ؟ مادرت به چه چیزی علاقه مند است ؟
Ramin: Ne almak istiyorsun? Annen neye ilgi duyar?
محمد - مادرم آشپز خوبی است . شاید زعفران هدیه ی جالبی باشد .
Muhammed: Annem iyi aşçıdır. Belki safran ilginç hediye olabilir.
رامین - آره ، خیلی خوب است . زعفران ایران بهترین زعفران دنیاست .
Ramin: Evet, çok iyi. İran safranı dünyanın en iyi safranıdır.
محمد - بله ، خوب است . مردم کشور ما ، زعفران زیاد مصرف نمی کنند ، چون خیلی گران است .
Muhammed: Evet. İyidir. Bizim ülkemizde halk safranı fazla tüketmez, çünkü çok pahalıdır.
رامین - خوب . پس بهترین هدیه ، زعفران خراسان است .
Ramin: Peki. Demek en iyi hediye, Horasan safranı.
محمد - خراسان کجاست ؟
Muhammed: Horasan nerededir?
رامین - در شرق ایران . کشاورزان خراسانی زعفران هم می کارند .
Ramin: İran’ın doğusunda. Horasanlı çiftçiler safran da eker.
محمد - زعفران را از گل زعفران به دست می آورند . درست است ؟
Muhammed: Safranı safran çiçeğinde elde ediyorlar, doğru mu?
رامین - بله . آنها زعفران می کارند و وسط هر گل 3 پر زعفران وجود دارد .
Ramin: Evet. Onlar safranı ekiyor ve her çiçeğin ortasında üç safran başçığı vardır.
محمد - پس تولید زعفران خیلی سخت نیست .
Muhammed: Demek safranı üretmek çok zor değil.
رامین - ( با خنده ) نه نه . گفتنش آسان است ، اما تولیدش کار بسیار سختی است .
Ramin: (gülerek) Hayır hayır. Söylemesi kolay, ama üretimi çok zor bir iştir.
محمد - بله ، درست می گویی ، کشاورزی کار سختی است . اما زعفران هدیه ی خوبی برای مادرم است .
Muhammed: Evet, doğru söylüyorsun, ziraat zor iştir, ancak safran annem için iyi hediyedir.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
محمد - دوست دارم برای مادرم یک هدیه ی جالب بگیرم .
رامین - چه می خواهی بگیری ؟ مادرت به چه چیزی علاقه مند است ؟
محمد - مادرم آشپز خوبی است . شاید زعفران هدیه ی جالبی باشد .
رامین - آره ، خیلی خوب است . زعفران ایران بهترین زعفران دنیاست .
محمد - بله ، خوب است . مردم کشور ما ، زعفران زیاد مصرف نمی کنند ، چون خیلی گران است .
رامین - خوب . پس بهترین هدیه ، زعفران خراسان است .
محمد - خراسان کجاست ؟
رامین - در شرق ایران . کشاورزان خراسانی زعفران هم می کارند .
محمد - زعفران را از گل زعفران به دست می آورند . درست است ؟
رامین - بله . آنها زعفران می کارند و وسط هر گل 3 پر زعفران وجود دارد .
محمد - پس تولید زعفران خیلی سخت نیست .
رامین - ( با خنده ) نه نه . گفتنش آسان است ، اما تولیدش کار بسیار سختی است .
محمد - بله ، درست می گویی ، کشاورزی کار سختی است . اما زعفران هدیه ی خوبی برای مادرم است .
Ramin safran üretimi hakkında Muhammed’e biraz daha bilgi veriyor. Ramin Muhammed’e, çiftçilerin safran çiçeğinin soğanını ektiklerini ve sonbaharda sabah erkenden ve güneş doğmadan tarlaya giderek safran çiçeklerini topladıklarını ve eve getirdiklerini anlatıyor. Her safran çiçeğinin ortasında üç başçık safran vardır ki bunları çiçekten ayırır ve kuruturlar. Safran işte bu şekilde ve büyük emek harcanarak elde edilir. Muhammed de ülkesi Mısır’da tarlalarda ve bahçelerde üretilen ürünlerden Ramin’e söz ediyor. İki arkadaş bir gün çarşıya çıkıp safran alma üzerinde anlaşıyor. Safran İran’a özgü çok pahalı bir baharattır. Safran toz haline getirilir ve çeşitli yiyeceklerde kullanılır. Safranın güzel kokusu ve sarı ve turuncu renginin izlerine, İran’ın bir çok yemeğinde rastlamak mümkün. Safran hatta tatlı imalat sektöründe de kullanılır. Öte yandan İran’ın safranı dünyanın bir çok ülkesine ihraç ediler ve çok ünlüdür. Safrandan eskiden ilaç olarak da yararlanılırdı.