Hindistan'da yeni vatandaşlık yasasını destekleyen ve karşı çıkanlar arasında ölümcül çatışma
Hindistan'ın başkenti Yeni Dehli'de tartışmalı yeni vatandaşlık yasasını destekleyenler ile karşı çıkanlar arasında şiddetli çatışma yaşandı. Çatışma sonucu en az 20 kişi hayatını kaybederken 150'den fazla insan da yaralandı.
Müslüman olmayan kişilere vatandaşlık hakkı tanıyan yeni vatandaşlı yasasını destekleyenler ile bu yasaya karşı çıkanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın Haydarabad'a yaptığı ziyareti sırasında karşı karşıya gelerek, birbirleriyle şiddetli biçimde çatıştılar. Çatışmanın bilançosu ağır oldu ve onlarca kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.
Yeni Dehli'deki protesto eylemine yasaya karşı çıkan binlerce kişi katılırken tartışmalı yasası destekleyenler de katıldı. Polis, göz yaşartıcı gaz ve gaz bombaları kullanmasına rağmen çatışmayı kontrol altına alamadı.
ABD Başkanı Trump çatışmaların "Hindistan'ın iç işi" olduğunu söyleyerek yorum yapmadı ancak ülkedeki dini özgürlükler konusunu görüşmelerinde gündeme getirdiğini ve hükümetin cevabından "çok etkilendiğini" belirtti.
Hindistan Senatosu'ndan geçen yeni vatandaşlık yasası, sadece Müslüman olmayan göçmenlere vatandaşlık hakkı tanıyor, bu dA bu ülkedeki Müslüman toplum, sivil gruplar ve hatta iktidardaki üst düzey bazı isimlerin tepkisine ve itirazlarına ve yasanın mezhebi açıdan ırkçı bir yasa olduğunu nitelendirmelerine yol açmıştır.
Yeni Delhi yönetimi, daha önce Müslümanlar'a karşı izlediği hasmane politikasının devamında yeni vatandaşlık yasasını onaylamıştır.
İktidardaki aşırı milliyetçi BJP Partisi, geçen yaz aylarında Keşmir'in özel statüsünü iptal eden tartışmalı tasarıyı parlamentoya taşıyıp, onaylatarak, pratik anlamda İslam düşmanlığı doğrultusunda ilk adımı atmış oldu.
Hindistan yönetimi, nüfusunu Müslümanlar'ın teşkil ettiği Keşmir'in özel statüsünü iptal ederek, bu bölgenin nüfus dokusunu Hindular'ın lehine değiştirmeye çalışıyor.
Keşmir'in özel statüsünün iptal edilmesiyle Hindular için bu bölgede arsa, arazi ve mülk alımı için zemin sağlanmış olur ve böylece ilerleyen dönemlerde Keşmir'de nüfus dokusu aşama aşama Müslümanlar'ın aleyhine değişmiş olacak.
Hindistan'daki iktidar partisi Müslümanlar'a karşı hasmane politikasının devamında bu kez yine Müslümanlar'ı hedef alan yeni vatandaşlık yasasını onaylatmış oldu. Sadece Müslüman olmayan göçmenlerin vatandaşlık başvurusunun kabul edilmesini öngören bu yasa, mezhep ayrımcılığı başta olmak üzere insan hakları sözleşmelerinin ihlali sayılıyor.
Yeni vatandaşlık yasasının yürürlüğe girmesinin ardından Hindistan'da gerginliğin sürmesi, Yeni Delhi hükümetinin tehlikeli bir oyun başlattığını gösteriyor.
Çatışmalardan iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata'nın (BJP) lideri Kapil Mishra da sorumlu tutuluyor. Mishra, yeni vatandaşlık yasasını protesto etmek için oturma eylemi yapan göstericileri hafta sonunda tehdit etmiş ve ABD Başkanı Trump'ın ülkeden ayrılmasından sonra göstericilerin zor kullanarak dağıtılacağını söylemişti.
Tartışmalı yasayı destekleyenler ile yasaya karşı çıkanlar arasında çıkan çatışmalarda ölenlerden esas sorumlu kuşkusuz Hindistan Başbakanı Narenda Modi'nin bizzat kendisidir ki bu ülkedeki Müslüman topluma karşı düşmanlıkta uzun bir geçmişe sahiptir.
Anlaşılan yeni vatandaşlık yasasını destekleyenler ile yasaya karşı çıkanlar arasındaki çatışmaların Yeni Delhi'ye taşınması, Modi yönetiminin duyarsız kalabileceği bir mesele değil çünkü bu durumun sürmesi başkentte düzen ve güvenliğin korunması için iktidar partisi için ciddi bir mesele sayılıyor.
