Eylül 12, 2020 19:47 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi İran'ın geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • Fransız dergi Charlie Hebdo’nun İslam Peygamberi’ne -s- hakaretine tepkiler,
  • İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin bu bağlamda bir bildiri yayımlaması,
  • Türkiye-İran Yüksek İş Birliği Konseyi'nin 6'ncı toplantısı
  • Zülfikar-99 askeri tatbikatı,
  • Hindistan savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanının Tahran ziyareti,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli gelişmeleriydi.

Fransa’da yayımlanan Charlie Hebdo mizah dergisi geçenlerde küstahça bir harekette bulunarak İslam Peygamberi’ne -s- hakaret içeren ve daha önce yayımladığı çirkin karikatürleri yeniden yayımladı. Bu çirkin hareket İslam dünyası ve İran İslam Cumhuriyeti’nde Müslümanların öfke ve nefretini tetikledi.

Fransız derginin İslam Peygamberi’nin -s- nurani ve kudsi çehresine yönelik affedilmez büyük günahı bir kez daha Batı dünyasının siyasi ve kültürel kurumlarının İslam dini ve Müslümanlara karşı kin ve inadını gün yüzüne çıkardı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bir bildiri yayımlayarak, Fransız dergi Charlie Hebdo’nun İslam Peygamberi’ne -s- hareket etmesini şiddetle kınadı. Ayetullah Hamanei ayrıca bazı Fransız yetkililerin ifade özgürlüğünü bahane ederek bu çirkin hareketi kınamamasını tamamen yanlış ve kamuoyunu saptırmaya yönelik olduğunu belirterek şöyle dedi:

Siyonistlerin ve müstekbir devletlerini İslam karşıtı politikaları arada bir ortaya çıkan bu tür hasmane hareketlere sebebiyet vermektedir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu çirkin ihaneti kınadığı mesajında şu ifadelere yer verdi:

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei siyonistlerin ve istikbar güçlerinin İslam karşıtı politikaları bu tür uygulamaların arada bir yaşanmasına sebebiyet verdiğini, bu hareket şimdiki zaman diliminde de kamuoyunu Amerika ve korsan İsrail’in Batı Asya bölgesi için hazırladıkları şom planlardan saptırmaya yönelik olduğu anlaşıldığını ifade etti.

Ayetullah Hamanei başta Batı Asya bölgesinin Müslüman milletleri olmak üzere bölge milletleri bu hassas konuya karşı duyarlı olmaları ve Batılı devlet adamlarının İslam ve Müslümanlarla düşmanlığını asla unutmamaları gerektiğini vurguladı.

Gerçekte tüm tevhidi inançlara ve ilahi peygamberlere saygısızlık sayılan Müslümanların mukaddesatına yönelik bu tür alçakça ve zalimane bir şekilde yapılan saygısızlıklar sadece Müslümanları hedef almıyor ve dünyanın tüm hür milletlerinin de bu tür saygısızlıklara tepki vermeleri gerekiyor. İran milleti ise ülke genelinde düzenlediği eylemlerde İslam Peygamberi’ne -s- ve Kur'an'ı Kerim’e yönelik küstahça saygısızlığı kınayarak Fransız politikacıların bu saygısızlığa ifade özgürlüğü bahanesi ile tepkisiz kalmalarına itiraz etti.

Geçen hafta Türkiye - İran Yüksek İş Birliği Konseyi'nin 6'ncı toplantısı telekonferans yöntemi ile yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katıldığı toplantı telekonferans yöntemiyle düzenlendi. Zirvede, diyalog ve iş birliği mesajları verildi. Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride de, teröre karşı ortak operasyonlar dahil iş birliğini artırma mesajları öne çıktı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, toplantının açılışında kısa birer konuşma yaptı. İki lider de, Ankara-Tahran hattındaki iş birliğinin artması gerektiği mesajı verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvenin açılışında, 'Salgına rağmen toplantımızı gerçekleştirme iradesini göstermemiz dahi önemli bir mesajdır. Türkiye ve İran diyaloğu birçok bölgesel sorunun çözümünde belirleyici role sahiptir' açıklamasında bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvenin açılışında, 'Salgına rağmen toplantımızı gerçekleştirme iradesini göstermemiz dahi önemli bir mesajdır. Türkiye ve İran diyaloğu birçok bölgesel sorunun çözümünde belirleyici role sahiptir' açıklamasında bulundu. 

Erdoğan konuşmasında ayrıca önceki oturumlarda da ilişkileri geliştirme yolunda önemli kararlar alındığını belirterek, Tahran, Moskova ve Ankara’nın Astana sürecinde işbirliğine vurgu yaptı. Erdoğan Türkiye yönetimi varılan anlaşmaların hayata geçirilerek İran ile başta Suriye olmak üzere bölgede terörle mücadelede iş birliğini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti.

İran ve Türkiye’nin stratejik iş birliği konseyinin oturumları ikili ilişkilerin çok yüksek düzeyde olduğunu ortaya koyarken, bu açıdan önemli siyasi mesajlar da içeriyor. Son oturumun korona virüs salgınına rağmen düzenlenmesi, iki ülkenin ilişkileri derinleştirme yönünde azim ve iradelerini yansıtıyor.

Geçen hafta Zülfikar-99 adlı askeri tatbikatın ana merhaleleri “Ya Seyyidi Şüheda” parolası ile deniz, hava, kara ve hava savunma kuvvetlerine bağlı birliklerin katılımı ile Hürmüz boğazının doğusu, Mekran kıyıları, Umman denizi ve Hint okyanusu açıklarında iki milyon kilometrekarelik bir alanda başladı.

Tatbikat Sözcüsü Amiral Şehram İrani, İran’ın 69. Deniz görev grubu Hint okyanusunda ecnebi düşman gemilerini rasat ederek gerekli bilgileri tatbikata katılan birliklere ulaştırdığını kaydetti.

Tatbikat komutanı Amiral Seyyari tatbikat istihbarat, taktik ve güç gösterisi olmak üzere üç aşamalı uygulanacağını belirterek İran ordusuna bağlı savaş gemileri, denizaltıları, savaş uçakları ve İHA’ları ve bazı askeri teçhizatı bu tatbikata katıldığını, tatbikatın en önemli özelliği İran yapımı Fatih denizaltıları ve uzun menzilli Simurg İHA’ları da tatbikatta yer almalarından ibaret olduğunu vurguladı.

Batı Asya bölgesi ve hayati ve stratejik deniz yollarının güvenliğini temin etmek ancak bölge ülkelerinin yapıcı katılımı ve ecnebi güçlerin müdahalelerine yer vermemekle mümkün olur.

Hatem-ul Enbiya -s- Karargahı Komutanı General Golam Ali Reşid, düşmanlar silahlı kuvvetlerimizin gücünü sınamaya kalkışmamasını umduklarını belirtti.

General Reşid ayrıca, Sipahiler Ordusu ve İSK için düşmanların İran milleti ve silahlı kuvvetlerinden korkuyor olması da onur verici olduğunu belirterek, düşmanları İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu ve İran silahlı kuvvetlerinin gücünü sınamaya kalkışmaları konusunda uyardı.

İran İslam Cumhuriyeti son kırk yılda sürekli kendi imkanları ve genç ve mümin uzmanlarına dayanarak bu önemli amacı gerçekleştirmeye çalışmıştır.

Gerçekte dayatılan sekiz yıllık savaşın İran milleti ve silahlı kuvvetleri için en önemli getirileri her türlü tehdide karşı en güçlü biçimde karşılık verme yeteneğini ve hazırlık seviyesini geliştirmek olmuştur. Nitekim başka ülkelerle ortak askeri tatbikat düzenlenmesi de bölge barış ve güvenliği takviye etmeye yöneliktir. İran silahlı kuvveleri bu çerçevede Umman denizi ve Hint okyanusunda birçok askeri tatbikat düzenledi. Buna göre İran düşmanları işledikleri her türlü stratejik hata durumunda savaş alanı ve İran’ın onlara vereceği cevabın sahası sadece Batı Asya bölgesi ile sınırlı olmayacağını ve daha geniş bir cephede cevap beklemeleri gerektiğini bilmelidir.

İran İslam Cumhuriyeti her zaman başka ülkelerle karşılıklı saygı çerçevesinde ilişkilerini geliştirmeye vurgu yapıyor. Buna göre bölgede dost ülkelerin üst düzey askeri ve sivil yetkililerinin İran ziyaretleri bu çerçevede önem arz ediyor.

Geçen hafta Hindistan savunma Bakanı Rajnath Singh Tahran’a gelerek İranlı mevkidaşı General Emir Hatemi ile görüştü. Daha sonra Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar da Tahran’a bir ziyaret gerçekleştirerek İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile ikili konuları görüştü.

İran’ın bölge ülkeleri ile aktif diplomasisi bölgede istikrar ve güvenliği geliştirmeye yöneliktir.