Sağlık Bülteni-45
Bu bölümde geçen bölümde olduğu gibi Bağırsak hastalıkları ile ilgili konuşacağız.
Sindirim sistemi hastalıkları genel olarak besin maddelerinin vücuda alınması, yemeklerin sindirilmesi ve genel olarak da sağlık durumuna doğrudan etki yapabilir. Sindirim sistemi ağızdan başlanıp makata kadar devam etmektedir. Bu yüzden sindirim sistemi hastalıkları geniş çaplı hastalıkları kapsamaktadır. Bu nedenden dolayı sindirim sistemi hastalıklarını sindirim sistemi organlarına göre incelemek yerinde olacaktır. Sohbetimizin devamında geçen bölümlerde olduğu gibi bağırsak ile ilgili konuşacağız.
İnce ve Kalın Bağırsak Enfeksiyonu bağırsakta yaşanan, sık görülen bir sorundur. Bakteri, virüs veya parazitler bağırsaklarda enfeksiyona neden olabilirler. Bağırsak enfeksiyonu sorunu bulaşıcı bir durumdur. Çoğu bağırsak enfeksiyonu ise kendiliğinden iyileşir. Hiçbir belirtisi olmayan bu durumun kimi zaman halsizliğe ve fiziksel zayıflığa yol açtığı görülür. Kimi zaman ise az çok belirti denilecek durumlar ortaya çıkar. Farklı bakteriyel enfeksiyon türleri farklı belirtiler taşıyabilirler. Kimi girişimlerde bulunmak sureti ile bağırsak enfeksiyonunu önlemek mümkün.
Aşırı bağırsak enfeksiyonu yaşandığında genellikle dört günlük bir süre iyileşme görülmez. Bu çerçevede kişi bol su tüketimin ardından bile iyileşme görmezse hemen sindirim sistemi uzmanına baş vurmalıdır. Çoğu durumlarda hastalar birkaç gün içerisinde iyileşirler. Bakteriyel enfeksiyonlarda hastaneler hasta için uygun bir mekan sayılmaz. Çoğu durumlarda doktorlar hastayı evine gönderip evde dinlenmesini ve bol sıvı tüketmesini isterler. 24 saat içerisinde hastanın vücudundaki su seviyesi artmazsa, kusma durumu iki günden daha fazla sürerse veya kanlı kusma görülürse o zaman tekrar doktora baş vurmalıdır.
Bağırsak enfeksiyonu, ince ve kalın bağırsak enfeksiyonunu kapsamaktadır. Bunun kaynağı bakteri veya virüs olabilir. Kimi virüs veya bakteri bulaşmış yemeklerin tüketimi kişiyi hastalandırabilir. Bu çerçevede virüse veya bakteriye bulaşmış kişi ile temas da hastalığa neden olur. Ayrıca kurtçukların vücuda dahil olup çoğalması da parazit enfeksiyonuna neden olur.
Bağırsak enfeksiyonu belirtileri kaynağına göre farklı olabilir. Ancak sinüs sorunu, iştah kaybı, mide bulanması ve kusma, ishal, karın ağrısı ve sancısı, kabızlık, depresyon, uyku bozuklukları, yorgunluk ve bitkinlik, baş ağrısı, diş gıcırdatma, cilt sivilceleri, ateş veya mide gazlanması yaşanan ortak sorunlardır. Otoimmün sorunu yaşayan kişiler, bebekler veya yaşlılar daha fazla bakteriyel bağırsak enfeksiyonlarına yakalanma riski taşıyabilirler.
Bu çerçevede akut veya kronik bağırsak enfeksiyonu, kötü beslenme, menenjit ve irritabl bağırsak sendromu-İBS'e yol açabilir. AİDS veya Crohn gibi otoimmün sorunları yaşayan kişilerde bağırsak enfeksiyonu çok tehlikeli bir durumdur.
Çoğu durumlarda hasta, bağırsağındaki bakteriyel enfeksiyondan haberdar değildir. Çünkü bağışıklık sistemi bu durum ile mücadele etmektedir. Ancak kimi zaman hafif belirtiler ortaya çıkabilir ve bir iki saat belki de bir kaç gün içerisinde kaybolabilir. Fakat hastalık belirtileri üç günden daha fazla sürerse doktora baş vurmak şarttır. Hastalık belirtilerine göre ise doktorlar durumu açıklayıp ilaç reçete edebilirler. Gerekirse testler ve tahliller de önerebilirler. Parazit ve bakteriyel bağırsak enfeksiyonu teşhisi için en sık baş vurulan yöntemlerden biri de dışkı testidir. Doktor enfeksiyon ihtimali üzerinde durmuşsa o zaman yeterli bilgi toplayarak ortaya çıkacak sonuçları da kontrol edebilir. Hastalığın bol görüldüğü ülkelere ziyarette bulunan insanların yolculuk geçmişini bilerek bu hastalığa rahat rahat teşhis koyulabilir.
Çoğu bakteriyel enfeksiyonlar sadece bir kaç gün kadar sürerler. Bu yüzden bu enfeksiyonlar hususunda genellikle bir kaç gün bekleyiş söz konusudur. Bu enfeksiyonun yaşandığı sırada bol miktarda su tüketmek şart. Genel olarak bağırsak enfeksiyonunun tedavisi enfeksiyonun nedenine bağlıdır. Tabii bağırsak enfeksiyonunu önlemek de kolay bir iş değildir. Çünkü mikroplar ve bakteriler, havada, suda, yer yüzünde ve duvarlarda bile bulunmaktadırlar.
Bakteriler mikroskopik organizmalar olduğundan dolayı hastalar onları göremezler. Ancak yine de enfeksiyon kapmamak için belli tedbirler alınabilir. Ellerin tam olarak yıkanması, ham yemekler ve besin maddeleri ile temasta olan yüzeylerin yıkanması, hayvanlar ile temastan kaçınılması, yolculuğa çıkmadan önce ziyaret edilecek ülke, şehir, köy veya mekanın araştırılması ve bilgi toplanılması, antibiyotiklerin tüketiminin azaltılması da bu tedbirler arasında gösterilebilir.
Kanlı dışkı herkesi kaygılandıran bir husustur. Kullandığınız mendilde kan lekeleri görebilirsiniz yahut dışkıda kırmızı kan şeridini görebilirsiniz. Dışkıda taze kan genellikle sindirim sistemi alt bölümünde özellikle de kalın bağırsak, makat veya rektumda kanama işareti olabilir. Çok nadir durumlarda bu kanama sindirim sistemi üst bölümündeki organların kanaması sonucu da olabilir. Taze kanın dışkıda görülmesinin farklı nedenleri olabilir. Ancak aşırı hemoroid, bağırsak enfeksiyonu veya kanser bunun nedeni olabilir.
Dışkıda kanın görülmesine yol açan sindirim sistemi kanamalarının tamamı kendiliğinden durabiliyor. Ancak bu kanamaları gözardı etmemek lazım. Dışkıda kan gördüğünüzde hemen sindirim sistemi uzmanına baş vurun. Uzman doktor bilgilerinizi toplayıp tedavi süreciniz ile ilgili gerekli kararları alır. Kimi durumlarda sindirim sistemi aşırı şekilde kanama yaşar ve aşırı kan kaybı da kişinin hayatını tehlikeye sokar. Dışkıda kan, baş dönmesi, halsizlik, hızlı soluma veya kalp atışları, benin benzin atması, tansiyonun düşmesi, akatizi ve stres, uykucu olma durumları ile beraber yaşanırsa hemen doktora baş vurulmalıdır.
Dışkıda görülen kan sindirim sisteminin her bölümünde gelmiş olabilir. Yani ağızdan makata doğru her organdan. Kanama üst sindirim sistemi organlarından özellikle de yemek borusu veya mideden kaynaklanırsa dışkı siyah renkli ziftimsi olabilir. Bu duruma tıpta melena ismi verilir. Kırmızımsı açık siyaha çalan dışkı ise kanamanın ince bağırsaktan, makattan veya rektumdan kaynaklandığını gösteriyor.
Dışkının siyahlaşması veya ziftimsi hale gelmesi ise üst sindirim sistemi organlarında yaşanan kanamadan dolayı olabilir. Bu çerçevede kan damarlarının yırtılması, şiddetli kumsa sonucu yemek borusunun yırtılması, mide ülseri kanaması, gastrit, travmalar, dış bir nesnenin varlığı ve yemek borusu ve mide damarlarının anormal büyümesi dışkıda kanın görülmesinin nedenlerinden olabilir.
Söylediğimiz gibi dışkıda açık renkli kan veya kırmızıya çalan siyah renkli kan kanamanın ince bağırsak, kalın bağırsak, rektum veya makat kaynaklı olduğunu gösteriyor. Anormal damarlar, makat fisürleri, bağırsak iskemisi, divertikülit, dış nesne veya yara, hemoroid, bağırsak enfeksiyonu, bağırsak iltihaplanması, bağırsak polipi, ince veya kalın bağırsak kanseri, bu kanamanın nedenlerinden olabilir.
Dışkıda renk değişikliği, kan lekeleri görülürse doktora baş vurulmalıdır. Bunun muhakkak bir nedeni vardır. Kimi zaman dışkıda kan varsa da kişi bunun farkına varmaz çünkü hiçbir başka belirtisi de yoktur ve dışkısına dikkat etmiyor.
Kimi zaman ise dışkıda kan, karın ağrısı, halsizlik, solunum sorunları, kusma, kalp çırpıntısı, kanlı kusma veya kilo kaybı ile beraber yaşanır. Bu açıdan dışkıdaki kanın miktarı ve kanamanın nereden kaynaklandığı önem taşıyor. Genel olarak dışkıda biraz balgamın görülmesi de normal sayılabilir. Ancak dışkıda görülen balgamın miktarı ve tekrarlanması, dışkılama defalarının artması veya dışkıda kan görüldüğü takdirde kişi muhakkak doktora baş vurmalıdır.
Kanlı dışkının belirtileri incelenmelidir. Bu çerçevede doktor hastanın sağlık geçmişine bakar onu fiziksel olarak muayene eder. Bu çerçevede makat dijital cihazlar ile incelenir. Ayrıca doktor anemi, kan pıhtısı ve H-Pillori enfeksiyonu tanısı veya gizli dışkıda gizli kan tanısı için, endoskopi, esnek sigmoidoskopi, kolonoskopi, antroskopi, baryum enema radyografiyi önerir.
Dışkıda kan sorununun giderilmesi için kanamanın kaynağına ve kanın miktarına bakılır. Kanamanın nedeni hayat tarzı değiştirilebilir. Daha fazla lifli besin maddeleri alınarak dışkı yumuşatılıp kabızlık önlenebilir. Bu çerçevede kanser tedavi yöntemlerine de baş vurulabilir. Kimi zaman aşırı kanamaları engellemek için acil yöntemlere de baş vurulur ve böylece anemi veya diğer sorunların önü de kesilmeye çalışılır. Doktor teşhisine göre ilaç reçete edilir veya doğru tedavi yöntemi önerilir. Kanama şiddetli ise veya tekrar nüksetmişse cerrahiye bile baş vurulur. Makat fistülü, nükseden divertikülit ve bağırsak polipi, cerrahi ile tedavi edilen hastalıklardır.