Aralık 22, 2020 13:09 Europe/Istanbul

Bu bölümde geçen bölümde olduğu gibi Bağırsak hastalıkları ile ilgili konuşacağız.

Sindirim sistemi hastalıkları genel olarak besin maddelerinin vücuda alınması, yemeklerin sindirilmesi ve genel olarak da sağlık durumuna doğrudan etki yapabilir. Sindirim sistemi ağızdan başlanıp makata kadar devam etmektedir. Bu yüzden sindirim sistemi hastalıkları geniş çaplı hastalıkları kapsamaktadır.  Bu nedenden dolayı sindirim sistemi hastalıklarını  sindirim sistemi organlarına göre incelemek yerinde olacaktır. Sohbetimizin devamında  geçen bölümlerde olduğu gibi bağırsak ile ilgili konuşacağız.   

İnce ve Kalın Bağırsak Enfeksiyonu bağırsakta yaşanan, sık görülen bir sorundur.  Bakteri, virüs veya parazitler  bağırsaklarda enfeksiyona neden olabilirler.  Bağırsak enfeksiyonu sorunu bulaşıcı bir durumdur.  Çoğu bağırsak enfeksiyonu ise kendiliğinden iyileşir. Hiçbir belirtisi olmayan bu durumun kimi zaman halsizliğe ve fiziksel zayıflığa yol açtığı görülür.  Kimi zaman ise  az çok belirti denilecek durumlar ortaya çıkar.  Farklı bakteriyel enfeksiyon türleri  farklı belirtiler taşıyabilirler.  Kimi girişimlerde bulunmak sureti ile bağırsak enfeksiyonunu önlemek mümkün. 

Aşırı bağırsak enfeksiyonu yaşandığında genellikle dört günlük bir süre iyileşme görülmez.  Bu çerçevede kişi  bol su tüketimin ardından bile iyileşme görmezse hemen sindirim sistemi uzmanına baş vurmalıdır.  Çoğu durumlarda  hastalar birkaç gün içerisinde iyileşirler.  Bakteriyel enfeksiyonlarda  hastaneler hasta için uygun bir mekan sayılmaz. Çoğu durumlarda doktorlar hastayı evine gönderip evde dinlenmesini ve bol sıvı tüketmesini isterler.  24 saat içerisinde hastanın vücudundaki su seviyesi artmazsa, kusma durumu iki günden daha fazla sürerse  veya kanlı kusma görülürse o zaman tekrar doktora baş vurmalıdır. 

Bağırsak enfeksiyonu,  ince ve kalın bağırsak enfeksiyonunu kapsamaktadır. Bunun kaynağı bakteri veya virüs olabilir.  Kimi virüs veya bakteri bulaşmış yemeklerin tüketimi kişiyi hastalandırabilir.  Bu çerçevede virüse veya bakteriye bulaşmış kişi ile temas da hastalığa neden olur. Ayrıca  kurtçukların vücuda dahil olup çoğalması da parazit enfeksiyonuna neden olur. 

Bağırsak enfeksiyonu belirtileri  kaynağına göre farklı olabilir. Ancak  sinüs sorunu, iştah kaybı, mide bulanması ve kusma, ishal, karın ağrısı ve sancısı, kabızlık, depresyon, uyku bozuklukları, yorgunluk ve bitkinlik, baş ağrısı, diş gıcırdatma,  cilt sivilceleri, ateş veya mide gazlanması yaşanan ortak sorunlardır.  Otoimmün sorunu yaşayan kişiler, bebekler veya yaşlılar  daha fazla bakteriyel bağırsak enfeksiyonlarına yakalanma riski  taşıyabilirler. 

Bu çerçevede akut veya kronik bağırsak enfeksiyonu, kötü beslenme, menenjit ve irritabl bağırsak sendromu-İBS'e yol açabilir. AİDS veya Crohn gibi otoimmün sorunları yaşayan kişilerde bağırsak enfeksiyonu çok tehlikeli bir durumdur. 

Çoğu durumlarda   hasta, bağırsağındaki bakteriyel enfeksiyondan haberdar değildir. Çünkü  bağışıklık sistemi bu durum ile mücadele etmektedir.  Ancak  kimi zaman hafif belirtiler ortaya çıkabilir ve bir iki saat belki de bir kaç gün içerisinde kaybolabilir.  Fakat hastalık belirtileri  üç günden daha fazla sürerse doktora baş vurmak şarttır.   Hastalık belirtilerine göre ise doktorlar durumu açıklayıp ilaç reçete edebilirler. Gerekirse  testler ve tahliller de önerebilirler.  Parazit ve bakteriyel bağırsak enfeksiyonu teşhisi için en sık baş vurulan yöntemlerden biri de   dışkı testidir.  Doktor enfeksiyon ihtimali üzerinde durmuşsa o zaman yeterli bilgi toplayarak  ortaya çıkacak sonuçları da kontrol edebilir.  Hastalığın bol görüldüğü  ülkelere ziyarette bulunan insanların yolculuk geçmişini bilerek bu hastalığa rahat rahat teşhis koyulabilir.  

Çoğu bakteriyel enfeksiyonlar  sadece bir kaç gün kadar sürerler.  Bu yüzden  bu enfeksiyonlar hususunda genellikle bir kaç gün bekleyiş söz konusudur.  Bu enfeksiyonun yaşandığı sırada  bol miktarda su tüketmek şart.  Genel olarak  bağırsak enfeksiyonunun tedavisi enfeksiyonun nedenine bağlıdır.  Tabii bağırsak enfeksiyonunu önlemek de kolay bir iş değildir. Çünkü  mikroplar ve bakteriler, havada, suda, yer yüzünde ve duvarlarda bile bulunmaktadırlar.  

Bakteriler mikroskopik organizmalar olduğundan dolayı    hastalar onları göremezler. Ancak yine de enfeksiyon kapmamak için belli tedbirler alınabilir.  Ellerin tam olarak yıkanması, ham yemekler ve besin maddeleri ile temasta olan yüzeylerin  yıkanması, hayvanlar ile temastan kaçınılması, yolculuğa çıkmadan önce ziyaret edilecek ülke, şehir, köy veya mekanın araştırılması ve bilgi toplanılması, antibiyotiklerin tüketiminin azaltılması da bu tedbirler arasında gösterilebilir. 

Kanlı dışkı  herkesi kaygılandıran bir husustur.  Kullandığınız mendilde kan lekeleri görebilirsiniz yahut dışkıda kırmızı kan şeridini görebilirsiniz.  Dışkıda taze kan  genellikle sindirim sistemi alt bölümünde özellikle de kalın bağırsak, makat veya rektumda kanama işareti olabilir.   Çok nadir durumlarda bu kanama sindirim sistemi üst  bölümündeki organların kanaması sonucu da olabilir.  Taze kanın dışkıda görülmesinin farklı nedenleri olabilir. Ancak  aşırı hemoroid, bağırsak enfeksiyonu veya kanser bunun nedeni olabilir.    

Dışkıda kanın görülmesine yol açan  sindirim sistemi kanamalarının tamamı  kendiliğinden durabiliyor. Ancak bu kanamaları gözardı etmemek lazım.  Dışkıda kan gördüğünüzde  hemen sindirim sistemi uzmanına baş vurun.  Uzman doktor bilgilerinizi toplayıp  tedavi süreciniz ile ilgili gerekli kararları alır.    Kimi durumlarda  sindirim sistemi aşırı şekilde kanama yaşar ve  aşırı kan kaybı da kişinin hayatını tehlikeye sokar.  Dışkıda kan, baş dönmesi, halsizlik, hızlı soluma veya kalp atışları, benin benzin atması, tansiyonun düşmesi, akatizi ve stres, uykucu olma durumları ile beraber yaşanırsa  hemen doktora baş vurulmalıdır.  

Dışkıda görülen kan  sindirim sisteminin her bölümünde gelmiş olabilir. Yani ağızdan makata doğru her organdan.  Kanama üst sindirim sistemi organlarından özellikle de  yemek borusu veya mideden kaynaklanırsa dışkı siyah renkli ziftimsi olabilir.  Bu duruma tıpta melena ismi verilir.   Kırmızımsı açık siyaha çalan dışkı ise  kanamanın  ince bağırsaktan, makattan veya rektumdan kaynaklandığını gösteriyor.  

Dışkının siyahlaşması veya ziftimsi hale gelmesi ise  üst sindirim sistemi organlarında yaşanan kanamadan dolayı olabilir.  Bu çerçevede kan damarlarının yırtılması, şiddetli kumsa sonucu  yemek borusunun yırtılması, mide ülseri kanaması, gastrit, travmalar, dış bir nesnenin varlığı ve yemek borusu ve mide damarlarının anormal büyümesi dışkıda kanın görülmesinin nedenlerinden olabilir. 

Söylediğimiz gibi  dışkıda açık renkli kan veya kırmızıya çalan siyah renkli kan kanamanın  ince bağırsak, kalın bağırsak, rektum veya makat kaynaklı olduğunu gösteriyor.   Anormal damarlar, makat fisürleri, bağırsak iskemisi, divertikülit, dış nesne veya yara, hemoroid, bağırsak enfeksiyonu, bağırsak iltihaplanması, bağırsak polipi, ince veya kalın bağırsak  kanseri, bu kanamanın nedenlerinden olabilir. 

Dışkıda renk değişikliği, kan lekeleri görülürse doktora baş vurulmalıdır.  Bunun muhakkak bir nedeni vardır.  Kimi zaman  dışkıda kan varsa da  kişi bunun farkına varmaz çünkü hiçbir başka belirtisi de yoktur ve dışkısına dikkat etmiyor. 

Kimi zaman ise  dışkıda kan, karın ağrısı, halsizlik, solunum sorunları, kusma, kalp çırpıntısı, kanlı kusma veya kilo kaybı ile beraber yaşanır.    Bu açıdan dışkıdaki kanın  miktarı ve  kanamanın nereden kaynaklandığı önem taşıyor.   Genel olarak  dışkıda  biraz balgamın görülmesi de normal sayılabilir.  Ancak  dışkıda görülen balgamın  miktarı ve tekrarlanması, dışkılama defalarının artması veya dışkıda kan görüldüğü takdirde kişi muhakkak doktora baş vurmalıdır. 

Kanlı dışkının belirtileri incelenmelidir. Bu çerçevede doktor hastanın sağlık geçmişine bakar onu fiziksel olarak muayene eder. Bu çerçevede  makat dijital cihazlar ile incelenir. Ayrıca doktor anemi, kan pıhtısı ve H-Pillori enfeksiyonu tanısı veya gizli dışkıda gizli kan tanısı için, endoskopi,  esnek sigmoidoskopi, kolonoskopi, antroskopi, baryum enema radyografiyi önerir. 

Dışkıda kan sorununun giderilmesi için kanamanın kaynağına ve kanın miktarına bakılır.  Kanamanın nedeni hayat tarzı değiştirilebilir.  Daha fazla lifli besin maddeleri alınarak  dışkı yumuşatılıp  kabızlık önlenebilir.  Bu çerçevede kanser tedavi yöntemlerine de baş vurulabilir.  Kimi zaman aşırı kanamaları engellemek için  acil yöntemlere de baş vurulur ve böylece anemi veya diğer sorunların önü de kesilmeye çalışılır.  Doktor teşhisine göre  ilaç reçete edilir veya doğru tedavi yöntemi önerilir.  Kanama şiddetli ise veya tekrar nüksetmişse  cerrahiye bile baş vurulur.  Makat fistülü, nükseden  divertikülit ve bağırsak polipi, cerrahi ile  tedavi edilen hastalıklardır.