Şubat 12, 2021 12:45 Europe/Istanbul
  • Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri

Bugün yine her hafta olduğu gibi Orta Asya ve Kafkasya bölgesinin geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • İran İslam Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan’la işbirliği,
  • Ermenistan’ın askeri gücünü geliştirme çabası,
  • Kırgızistan’da okullarda başörtüsü yasağının yeniden gündeme gelmesi,

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgesinin en önemli bazı gelişmeleriydi.

Geçen hafta Kafkasya bölgesinin en önemli meselesi, İran İslam Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan’la işbirliği meselesiydi. Bu bağlamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Kurmayı Hikmet Hacıyev bir açıklama yaparak, kurtarılan bölgelerin yeniden inşa ve imar sürecinde İran İslam Cumhuriyeti ile tahrip olan ulaşım yollarının onarımı öncelikli olduğunu belirtti.

Hacıyev ayrıca, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurtarılan kentleri modern kentleşme ilkelerine uygun biçimde yeniden inşa edileceğini kaydetti.

Azeri üst düzey yetkili Hacıyev, Bakü’de görev yapan yabancı diplomatik kurumların temsilcileri ile kurtarılan Zengilan ve Kubatlı bölgelerini ziyareti sırasında yaptığı açıklamada işgal döneminde iki komşu ülke, yani İran İslam Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki ulaşım yolları tahrip edildiğini belirterek, iki ülke arasında dostane komşuluk ilişkilerine vurgu yaptı.

Geçen hafta ayrıca Ermenistan Ekonomi Bakanı Vahan Kerubyan yakın gelecekte İran İslam Cumhuriyeti ile ticari ilişkilerin gelişme kaydedeceğini, iki ülke arasındaki ticaret hacmi önümüzdeki altı ay içinde 2.5 kata çıkarılacağını belirtti. Bakan Kerubyan , Ermenistan yönetimi İranlı ürünlerin nakliyatı alanında şimdiki mevcut engelleri kaldırmaya çalıştığını ve böylece bu faaliyeti kolaylaştırmak istediklerini ifade etti.

Bu doğrultuda Ermeni uzman ve Erivan devlet üniversitesinin İran bilimi departmanı Başkanı Vartan Veskanyan şöyle diyor:

Tahran ve Erivan yetkililerinin iktisadi alanda muhtemel gündemlerine Fars körfezi koridoru, Karadeniz koridoru ve iki ülke arasında doğalgaz ve elektrik enerji alış verişi gibi maddeleri örnek vermek mümkün. Bu konular sadece iktisadi açıdan değil, bölgesel jeo politik açıdan da çok önemli konulardır.

İran ile komşu olan Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan aralarında barış sağlandıktan sonra şimdi Tahran ile özellikle iktisadi alan başta olmak üzere çeşitli alanlarda ilişkilerini takviye etmeye çalışıyor.

Görünen o ki iki komşu ülke İran İslam Cumhuriyeti’ni gelecekte iktisadi işbirliğini takviye etmek üzere en önemli ve en kolay seçenek gibi görüyor. Bu yüzden her iki ülke şimdiden İran ile ilişkilerini geliştirmek üzere büyük adımlar atmaya hazırlanıyor; nitekim şimdiden İran İslam Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki demir yol projesi ortak sınır bölgelerinde tamamlanması ve yine İran İslam Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında bazı anlaşmaların uygulanması ile birlikte yakın gelecekte Tahran ile iki komşu başkent arasındaki ticaret hacmi büyük oranda artması bekleniyor.

Ancak Bakü ve Erivan’ın Tahran ile ilişkilerini geliştirme çabalarına karşın iki komşu ülkenin dağlık Karabağ üzerinde anlaşmazlıkları devam ettiği anlaşılıyor.

Geçen hafta kendini cumhuriyet ilan eden dağlık Karabağ bölgesinin Cumhurbaşkanı danışmanı Davit Babayan bölge ülkelerinin medya organları ve sosyal paylaşım sitelerinde dağlık Karabağ bölgesine giriş yapmanın Bakü yönetimi ile koordineli olarak yapılabileceği yönünde çıkan spekülasyonları reddederek şöyle dedi:

Bu bölgenin kontrolünde bulunan bazı kentlere girmek için Azerbaycan Cumhuriyeti devletinden izin alma meselesi kesinlikle mesnetsizdir; özellikle bu konuda Azerbaycan Cumhuriyeti devleti ile hiç bir anlaşma da söz konusu değildi.

Davit Babayan ayrıca Bakü ve Erivan arasındaki ihtilafların çözüme kavuşması kendini cumhuriyet ilan eden Karabağ’ın uluslararası camia tarafından tanınmasına bağlı olduğunu ileri sürdü.

Gerçi Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında Rusya ve Türkiye’nin bir kenara çekilip mevcut durumdan yararlanmalarına karşı devam eden ihtilaflardan başka, görünen o ki Ermenistan askeri güç bakımından Azerbaycan Cumhuriyeti’nin seviyesine gelme çabaları da devam ediyor.

Gerçekte Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun Ermenistan ordusuna karşı üstünlüğü ve bu ülkenin son 44 günlük savaşta kullandığı İHA’ların bu bağlamda önemli rol ifa etmesi Ermenistan yönetimini bu alanda geri kalmışlığını telafi etmeyi ve İHA yapımına başlamayı ve bu alanda gerekli olan insan gücünü yetiştirmeyi gündemine almasına yol açtı.

Bu doğrultuda Ermenistan’ın İHA programı Başkanı Sedrak Vartanyan bir açıklama yaparak Ermenistan’da bu alanda faaliyet yürütecek yeni merkezler açılacağını belirtti. Ermeni yetkili Vartanyan’ın belirttiğine göre merkezin programı yeni İHA’ların tasarımı ve yapımı üzerinde odaklanacağı ve bu bağlamda ülkenin tüm imkanları seferber edileceği anlaşılıyor. Vartanyan, son savaş Ermenistan’ın askeri teknik açıdan geri kaldığını ortaya koyduğunu ifade etti.

Ermenistan yönetiminin askeri işbirliğini takviye etme ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı gücünü geliştirme çabalarının devamında Ermenistan sanayi ve yeni teknolojiler Bakanı Hakuk Areşkyan 2021 yılında top mühimmatı üreten yeni bir fabrika açılacağını duyurdu.

Ermeni Bakan Areşkyan, bu mühimmatın Ermenistan’da üretilmesi ile birlikte ülkenin yurt dışında silah ve mühimmat alımına yönelik ihtiyacı hafifleyeceğini ifade etti.

Son beş yılda Ermenistan’ın askeri sanayi bütçesi yaklaşık üçe katlandı. Şimdi de dağlık Karabağ barış anlaşmasına rağmen cari gelişmeler Ermenistan yönetiminin barış anlaşmasının ötesinde hedeflerin peşinde olduğunu gösteriyor. Gerçekte hali hazırda Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında savaşın yeniden patlak verme ihtimali de çok yüksektir. Oysa Rusya ve Türkiye sırasıyla Güney Kafkasya ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nde çıkarlarını temin etme ve korumanın yanında bir kenara çekilerek sadece çıkarlarını temin etmekle meşgul oldukları anlaşılıyor.

Geçen hafta Kırgızistan baş müftü yardımcısı Kadir Melekov bu ülkenin cumhurbaşkanından Kırgızistan okullarında başörtüsü yasağını halletmesini istedi.

Baş müftü yardımcısı Melekov, Kırgızistan’da özellikle okullar başta olmak üzere başörtüsü yasak olmaması gerektiğini belirterek, bu yasak telafisi mümkün olmayan sonuçları doğurabileceği uyarısında bulundu. Melekov, Kırgızistan devlet erkanları bu meseleyi çözümlenmesini umduğunu vurguladı.

Aslında orta Asya cumhuriyetlerinde eğitim kurumlarında başörtüsü yasağı yeni bir konu değildir. Bu yasak bu ülkelerin otoriter düzenlerinin yanlış kararlarına göre uygulanan yanlış bir yasaktır. Oysa başta Kırgızistan olmak üzere bu ülkelerin Müslüman insanları İslam dininin ahkamını uygulamak istiyor. Bu doğrultuda Kırgızistan Maarif Bakanı diyanet işlerinden sorumlu yardımcısı bayan Dinare Camgirçiva şöyle diyor:

Kırgızistan’ın insan hakları aktivistleri son iki ayda başörtüsü yasağı hakkında 150 şikayette bulundular.

Kuşkusuz bu kadar çok sayıda yapılan şikayet, Kırgız halkının ülkelerinde İslam ahkamını uygulamak istediklerini ortaya koyuyor.

 

Etiketler