Aile ocağı, sevgi ve aşk yuvası - 12
Bugün okulların ve eğitim kurumlarının çocukların sosyalleşmesi üzerindeki etkilerini ele almak istiyoruz.
Geçen bölümde kreşlerin aileden sonra ilk eğitim kurumu olarak çocukların sosyalleşmesi üzerindeki tesirinden söz ettik ve dedik ki maalesef son yıllarda bir çok aile kendilerinin temel rolünü kreşlere emanet etti ve bu kurumların tek başına çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılayamayacağından gafil kaldı. Her halükarda kreşler bilimsel standartlara uygun biçimde olmaları durumunda tabi ki çocukların eğitiminde ve sosyalleşmesinde etkili olabilir.
Bugünkü sohbetimizde ise bir başka önemli eğitim kurumu olan okulun ve ebeveyn ve öğretmenlerin çocukların sosyalleşmesi üzerindeki etkilerini gözden geçirmek istiyoruz.
Geçen bölümde de beyan edildiği üzere ebeveyn, çocukların sosyalleşmesinde en önemli etkenlerden biridir. Bu arada aile kurumundan başka çocukların sosyalleşmesinde önemli rol ifa eden diğer bazı kurumlar da vardır ki okul, bu kurumlardan biri sayılır.
Kuşkusuz her ülkenin eğitim kurumu çocukların ve gençlerin yetişmesinde, kişiliğinin şekillenmesi ve sosyalleşmesinde önemli yeri vardır. Nitekim insan kişiliğinin gelişmesini gözetleme zarureti ve çocukların ruhi açıdan yetiştirilmesi yüzünden eğitim kurumları bu meselenin üzerinde önemle durur.
Gerçekte günümüz dünyasında okulda talim ve terbiyenin önemi o kadar fazladır ki bir çok sosyolog, bu kurumu başarılı bir toplum inşa etmenin en önemli etkeni olarak tanımlıyor.
Eğitim kurumlarının önemli bir işlevi, çocukları sosyalleştirmektir. Bu arada sosyal terbiyenin kendi kendini yönetme, kişiliğini beyan etme, bağımsızlık, özgüven, rekabet, işbirliği, insanseverlik, kimlik arayışı ve teşhis gücü kazanma gibi önemli bileşenleri ve yine çocukların sosyal kişiliğini oluşturan ve şekillendiren onlarca terbiye ile ilgili bileşen, mevzu bahis eğitim kurumunda kazanılan özelliklerdir. Buna göre gerçi sosyalleşme süreci ilkin aile içinde başlıyor, fakat okulda kıvam ve yön buluyor.
Eğitim sistemi yapıcı ve ebeveynle öğretmenlerden oluşan ikili bir teamül örneği sergiler. Kuşkusuz talim ve terbiyenin yüce hedefleri, eğitim kurumunun aile başta olmak üzere diğer kurumlarla uyum içinde hareket etmesiyle gerçekleşebilir. Yine eğitim alanında uzman kadro yetiştirmek gibi alanlarda her türlü yatırım ve aile ile okul arasında koordinasyon, yüce hedeflere ulaşma bağlamında etkilidir.
Hepimiz sağlıklı ve bilgili evlatlar yetiştirmek ve onlara iyi bir yaşam temin etmek istiyoruz. Kendi haline bırakılan çocuk ise, hiç bir zaman kendi yaşıtlarının kazandığı yetenekleri kazanamayacağı kesindir.
Eğitim kurumları ve okul ise çocukların sosyalleşmesinde önemli rolü bulunan en önemli kurumlardan biridir. Bir başka ifade ile, okul ve eğitim kurumları sosyalleşme sürecinde önemli bir etken olarak çocukların ilkokuldan üniversiteden menzuniyet noktasına kadar eşit fırsatlardan yararlanmalarında etkilidir. Bu yüzden iyi ve uygun bir okulun seçimi de çocukların sosyalleşmesinde önemli rol ifa edebilir.
Genel olarak sosyalleşme taklit, eğitim ve saik yaratmaktan oluşan üç temel yoldan gerçekleşir. Taklit, başkalarının davranışlarını, değerlerini ve bakışlarını örnek almak ve kopyalamaktır, nitekim çocukluk ve gençlik çağında öğretmenler ve yaşıtlar ve arkadaşlar taklit için önemli kaynakları oluşturur. Bu yüzden eğitim kurumlarının ortamı özel önem arz eder.
Eğitim de az çok resmi tahsil yoluyla bu sürece hizmet eder. Gerçekte okul tek başına bireyin talim ve terbiyesinde yeterli değildir ve işlevi aile, medya, arkadaş grupları gibi diğer sosyal etkenlerle tamamlanması gerekir.
Öte yandan okul gibi sosyalleşme sürecinde etkili olan kurumların esas amacı, öğrenciyi topluma etkili bir şekilde katılmaya hazırlamak ve toplu hedefleri gerçekleştirmeye hizmet etmesini sağlamaktır.
Öte yandan okullarda çocuklara verilen derslerin yanı sıra, yeni teknolojiler ve yeni teknikler ve bilimlerle tanışmak, sağlık eğitimleri, sorumluluk üstlenme alıştırması, toplu çalışma gibi diğer eğitim yöntemleri de kullanılmalı ve böylece sosyal talim ve terbiye tüm boyutlarda gerçekleşmelidir. Yine çocukluk ve ergenlik döneminde saikleri güçlendirmek de bireyen yaşamında doğru yolu bulması ve sosyalleşme sürecini tamamlaması bakımından önemli bir yöntemdir.
Psikologlar çocukların ve gençlerin kırılganlığının sebebini, maharetleri öğrenme sürecini tamamlamamaya ve yaş şartına bağlıyor ve buna göre bu kesime sağlık eğitimi ve sosyal maharetleri öğretmeye öncelik verilmesi ve böylece gelecekte her türlü cismi ve ruhi zarardan korunmalarını sağlamak gerektiğini belirtiyor.
Her halükarda değerler, eğilimler, normlar, sosyal ve kültürel gelenekler ve göreneklerin intikali, toplumun yeni kuşaklarını sosyallaştirmek amacıyla gerçekleşir. Sosyalleşmenin temeli ise insanoğlunun bir şahıs olarak doğmadığı ve sadece sosyal talim ve terbiye yoluyla bir şahısa dönüştüğü gerçeğine dayanır. 015