Arabistan’da tehlikeli reformlar - 3
Arabistan’ın yeni kralı Salman iletişim bakanlığının başına Arabistan’ın ilk kralının torununu atadı.
Kral Salman bu bakanlığın başına 1955 Kasim doğumlu Süleyman bin Abdullah Hamdan’ı iletişim Bakanı olarak atadı. Süleyman bin Abdullah Hamdan Amerika’nın New Hiun üniversitesinde işletme branşında yüksek lisans yaptı. Süleyman 2014 yılında ve kral Salman’ın veliaht prensliği döneminde Suud kralının danışman Bakan sıfatıyla danışmanlarından biriydi. Süleyman bin Abdullah Hamdan daha önce de Arabistan kalkınma ve gelişme fonu ve yine Arabistan havacılık hizmetleri milli firması gibi kurumlarda çatıştı ve en son Bakan olarak atanmadan önce da Arabistan havayolları kurumu Başkanı olarak görev yapıyordu.
Öte yandan Arabistan Hac bakanlığının adı Hac ve ümre bakanlığı olarak değiştirilmesi ve Bakan Bender Hicaz’ın bu görevden alınmasının ardından kral Salman Arabistan posta kurumu Başkanı muhammad Salih bin Tahir Benten’i bu görevden alarak Hac ve umre Bakanı olarak atadı.
Muhammed Salih daha önce de Hac bakanlığının umre idaresinin hukuki avukatı ve temsilcisi ve yine Hac bakanlığı hukuki avukatı yardımcısı ve ayrıca Arabistan bilgisayar mühendisliği ve bilimleri fakültesi dekanı olarak görev yapmıştı. Muhammed Salih Amerika’nın Clorado üniversitesinde bilgisayar mühendisliği branşında doktora yaptı ve kral Fehed üniversitesinde de elektrik mühendisliği branşında yüksek lisansını aldı.
Batı Asya meseleleri uzmanları ise Arabistan’da devlet erkanlarında yapılan bu denli geniş değişikliğe işaret ederek, kral Salman’ın kraliyet hanedanının nüfuz alanının dışında kalan bazı bakanlıkları feda ederek bu bakanların gerekli etkinliğe ve beceriye sahip olmadıklarını telkin etmeye çalıştığını belirtiyor. Gerçekte Suud kralı Salman, oğlu Muhammed bin Salman’ın geçenlerde gündeme getirdiği 2030 ufku adlı belgenin doğrultusunda bu bakanlıkları feshetti veya birleştirdi veya yeni bakanlıklar kurdu.
Kral Salman’ın kararına göre Ticaret ve sanayi bakanlığının adı, ticaret ve yatırım bakanlığı olarak değiştirildi, Petrol ve maden bakanlığının adı, enerji, sanayi ve maden kaynakları bakanlığı olarak değiştirildi,
İslamî işler, vakıflar, davet ve irşad bakanlığının adı, İslamî işler, davet ve irşad bakanlığı olarak değiştirildi, Halid Falih sağlık bakanlığından alındı, Ali Naimi petrol ve madenler bakanlığından alındı, Bender Hicaz Hac bakanlığından alındı.
Peki uzmanlar bu değişiklikleri nasıl değerlendiriyor. Bu konuyu Batı Asya meseleleri uzmanı Hasan Hanizade ile görüştük. Hanizade Suud rejiminde başlayan değişim fırtınasını şöyle değerlendiriyor:
Gerçekte bu tür değişiklikler doğal ve normal bir konudur ve hemen hemen tüm ülkelerde kabinelerde bu tür değişiklikler yapılır. Ancak Arabistan kabinesinin özellikle hizmet sektörlerindeki beceriksizliğine bakıldığında, Arabistan hakimiyeti içinde bazı görüş ayrılıkları ve ihtilafların var olduğu anlaşılıyor. Nitekim bazı kabine üyeleri kral Salman ve özellikle oğlu Muhammed bin Salman’la anlaşmazlık yaşıyor. bu durum Suud rejiminin mevcut şartlarda ciddi bir kimlik krizi ile karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor. Gerçekte Arabistan’ın 2016 yılında 100 milyar dolarlık bütçe açığı tarım ve enerji ve su ve elektrik bakanlıkları gibi hizmet sunan kurumların üzerinde aşırı derecede etki yaptığı anlaşılıyor. Bu yüzden kral Salman bazı bakanları görevden almak sureti ile Arabistan genelinde tırmanan hoşnutsuzlukları yatıştırmaya çalışıyor.
Her halükarda Arabistan hakimiyeti içinde ihtilafların koyulaştığı anlaşılıyor ve bu anlaşmazlıkların ileride daha da ciddi boyutlara ulaşacağı belirtiliyor. Gerçekte Arabistan veliaht prensi halefi ve savunma Bakanı Muhammed bin Salman’ın izlediği yanlış politikalar yüzünden bazı bakanların bu politikalara karşı çıkmasına sebep oluyor. Bu bakanlar bu tür yanlış politikalarla uyum sağlayamıyor ve bu yüzden Arabistan’da gerçekleşen değişiklikler, hakimiyet içindeki şartların kronik bir noktaya ulaştığını gösteriyor.
Batı Asya meseleleri uzmanı Hanizade, Arabistan petrol Bakanı Ali Naiminin kral Salman’ın talimatı ile görevden alınmasını ve bu kararın Arabistan ekonomisini nasıl etkileyeceğini de şöyle değerlendiriyor:
Gerçekte Arabistan’ın durumu, petrol satışı bakanımdan ve kral Salman’ın günde bir milyon varil üretim artışı ile petrol fiyatlarını aşırı derecede düşürmesi açısından değerlendirilmelidir. Birinci derecede, petrol fiyatlarının düşmesi Arabistan kabinesini ve Riyad yönetimini ciddi bütçe açığı ile karşı karşıya bıraktı. Bu yüzden Suud rejimi ve özellikle kral Salman bu krizlerin sorumluluğunu petrol Bakanı gibi gibi kabinedeki bazı bakanların üzerine yıkmaya çalışıyor, şöyle ki kral Salman, eski petrol Bakanı Ali Naimi’nin Aramco petrol firmasında özel çıkarları söz konusu olduğunu ve bu yüzden petrol fiyatlarında bir nevi denge kurmaya çalıştığını ve bu da Muhammed bin Salman’ın politikaları ile örtüşmediğini empoze etmeye çalışıyor ve bu yüzden bazı bakanların kral ve oğlunun yanlış politikaları uğruna feda edildiği anlaşılıyor.
Batı Asya meseleleri uzmanı Hanizade, kral Salman’ın kararı ile yapılan değişikliklerin Muhammed bin Salman’ın hazırladığı 2030 ufku belgesi ile ilişkisini de şöyle değerlendiriyor:
Gerçekte Muhammed bin Salman’ın 2030 ufku belgesi tamamen kuruntu eseri bir plandır ve hiç bir zaman Arabistan’a hakim olan mevcut şartlara uygun değildir ve Arabistan’da dramatik bir değişim için gerekli olan kültürel altyapı yokluğu yüzünden bu proje kesinlikle hezimete uğrayacak ve asla hayata geçirilemeyecektir. Çünkü gerçekte Arabistan’da altyapısal bir değişim için gerekli olan kültürel ve sosyal zemin yoktur ve görünen o ki Arabistan yakın gelecekte büyük bir sosyal, kültürel ve siyasi krizle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü Arabistan’ın kadın toplumu bu ülkede arka plana itilmiştir ve iktidar yapısında rol ifa edememektedir. Arabistan ayrıca bölgesel ve uluslararası arenalarda da izlediği yanlış politikaları yüzünden şiddetli bir siyasi krizle karşılaşacaktır. Muhammed bin Salman’ın 2030 ufku planı tamamen hayal ürünü ve kuruntu eseridir ve Arabistan’ın şimdiki şartları ile örtüşmemektedir, çünkü bu denli geniş bir değişim için bu ülkenin kültürel altyapıları asla uygun değildir.
Batı Asya meseleleri uzmanı Hanizade Arabistan’da bazı bakanlıkların feshedilmesi ve bazılarının birleştirilmesi kemerleri sıkma politikası doğrultusunda alınan kararlar olduğu hakkındaki görüşünü de şöyle beyan ediyor:
Kuşkusuz bütçenin açık vermesi ve bakanlıkların bütçelerinin büyük oranda azaltılması etkisini yapmıştır. Arabistan kralı Suud hakimiyeti ve Sediri ve Şimri aşiretlerinin nüfuz alanının dışında kalan bazı bakanları feda etmek sureti ile bu bakanların yeterli etkinliğe sahip olmadıklarını telkin etmeye çalışıyor. Oysa gerçekte Arabistan devletinin tümü şiddetli bir krizle karşı karşıyadır ve aslında kral Salman ve genç oğlu Muhammed’in askeri, iktisadi ve siyasi alanlarda izledikleri politikalar Riyad yönetiminin çok ciddi bir krizle karşı karşıya gelmesine sebebiyet vermiştir. Bu tür meseleler geçmişte pek olmazdı ve Arabistan’da şartlar her zaman kral ve hakimiyet sorunları kendi aralarında çözmeye ve dışarıya yansıtmamaya çalışırdı. Ancak şimdi şartlar, Arabistan’da kral ve oğlu hakimiyetini kaybettiğini ve bazı bakanları feda etmek zorunda kaldıklarını gösteriyor.
Ray El Yom gazetesi ise BAE’inde mutluluk bakanlığı ve Arabistan’da eğlence bakanlığı gibi bakanlıkların kurulmasını ele aldığı raporunda FKİK ülkelerinde neler oluyor? Ve bu tür hayallerin gerçek alemde nasıl uygulanacağı sorularını gündeme getirdi. Gazete Arabistan’da yaşanan değişimleri şöyle değerlendirdi:
Arabistan kralı Salman ülkesinin 2030 ufku belgesi temelinde kalkınması ve gelişmesine yönelik tutumunu yeni emirler vererek takviye etmeye başladı ve bu emirlere göre bakanlıklar ve devlet erkanlarında değişiklikler yapıldı.
Gazete raporun devamında Arabistan’da Ali Naimi’nin petrol bakanlığından alınmasından başka eğlence ve refah heyeti ve kültür heyeti gibi kurumların kurulması yönündeki emirlerin Suud kralının yeni dönemde vatandaşlara önem vermesinin işareti şeklinde yorumladı.
Bu emirlerin ardından Arabistan’lı ünlü mizah ustası Nasır Kasabi twitter sayfasında yazdığı mesajında eğlence heyetinin yıllardır kaybettikleri insaniyeti kendilerine geri vermesini ve Arabistan halkı da dünyanın diğer insanlarına benzemelerini diledi.
Ancak Kasabi’nin bu mesajı eğlenmeyi İslamî değerlerden uzaklaşma ve Batı’yı taklit etme şeklinde değerlendiren on binlerce muhalifin tepkisi ile karşılaştı. Aslında bu tepki Arabistan gibi muhafazakar bir toplumda beklenen bir durumdu. Bundan önce de kralın oğlu Muhammed bin Salman Arabistanlı vatandaşların eğlenmesi gerektiğinden söz etmesi ve petrol gelirine olan bağımlılıktan kurtulmaları yönündeki açıklaması herkesi şaşırtmıştı.
Aslında Arabistan’ın eğlence heyeti adında bir heyet kurması, FKİK ülkeleri arasında bu yönde atılan ikinci adımdı. Çünkü ilk adım daha önce BAE’inde ve mutluluk bakanlığının kurulması ile atılmıştı. Bu bakanlığın görev BAE halkının yaşamını mutlulukla doldurmak ve onlardan her türlü üzüntüyü uzaklaştırmaktır.
Fakat BAE’inin durumu Arabistan’la temelden farklıdır. Çünkü Arabistan’da Vahabi polis ve kadınların direksiyonun başına geçmelerini yasaklayan veya sinema salonu inşa edilmesine karşı çıkan yasalar vardır. 015