Ocak 18, 2017 16:25 Europe/Istanbul

İslam aleminin büyük alimi Şeyh Sıdduk’un İslam dünyasının doğusundan batısına kadar her taraftan hadisleri toplaması, ehli beyt –s– maarifinden oluşan emsalsiz bir hazinenin önemli bir bölümünün korunmasına vesile oldu.

Şii müslümanların dörtlü hadis kitabı Men La Yahzerul Fakih  adlı eseri içinde çeşitli fıkhi konularla ilgili 6 bin hadisi içeren bu büyük alimin emeğinin sonucudur.

Geçen bölümde İslam dünyasının büyük alimi Şeyh Sıdduk’tan söz ettik ve bu büyük alimin hadis naklinde emanettarlığı ve sadakati yüzünden bu lakapla ün yaptığını anlattı. Yine dedik ki bu büyük alimin İslam dünyasının doğusundan batısına kadar her taraftan hadisleri toplaması, ehli beyt –s– maarifinden oluşan emsalsiz bir hazinenin önemli bir tahrifattan ve yok olmaktan korunmasına vesile oldu.

Image Caption

Şeyh Sıdduk usul, fıkıh, tefsir, ilmi rical ve hadis üzerine üç yüz kitap yazdı. Ancak bu kitapların arasında Men La Yahzerul Fakih  adlı eserinin özel bir yeri vardır ve şii müslümanların dörtlü hadis kitabından biri sayılır. Bu kitap Kur'an'ı Kerim’den sonra şii müslümanların akaid ve ahkam bağlamında önemli referanslarından biridir. bu değerli eseri ise Şeyh Sıdduk’un büyük emekleri ve ayrıca zekası ve ehli beyt –s– maarifine olan aşırı ilgi ve aşkının ürünüdür.

İslam kültüründen İslam Peygamberi –s– ve masum imamlardan –s– nakledilen sözlere hadis denir. Kur'an'ı Kerim’den sonra hadisler müslümanların dini anlamalarında eksen rol ifa etmiş ve Kur'an'ı Kerim’in tefsirinde ve dini beyan etmekte her zaman katkıları olmuştur.

Kur'an'ı Kerim çoğu ayetlerinde genel hatları belirlerken, detayları beyan etme işini İslam Peygamberi –s– ve o hazretten sonra vasilerine bırakmıştır. Nitekim Nahl suresinin 44. Ayetinde şöyle buyurmakta:

Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.

İslam Peygamberi –s– ve masum imamlar –s– müslümanları hadisleri öğrenmek, ezberlemek, hatırlamak, yayınlamak ve her şeyden önce de bu hadisleri anlamak ve ne demek istediklerini iyice algılamaya teşvik etmiştir. Bu yüzden doğru hadisin konumu ve önemi daha da belirgin hale gelmektedir.

Image Caption

İmam Sadık –s– babası İmam Bakır’dan –s– naklen şöyle buyurur: Oğlum, şiilerin makamını ve değerini naklettikleri hadislerden ve hadisi tanımalarından anla. Zira gerçekte Allah’ı tanımak, hadisleri bilinçli bir şekilde idrak etmekle birdir. Ve bu bilinçli idrakladır ki mümin insan imanın en üst mertebelerine ulaşabilir.

Men La Yahzerul Fakih adlı eser, Şeyh Sıdduk’un Medinetul İlim adlı eserden sonra en önemli ve en ünlü eseridir. Medinetul İlim adlı eseri ise oldukça değerli ve detaylı bir eserdi, ama maalesef bir kaç yüzyıl önce ortadan kayboldu, fakat bazı kitaplarda adı geçiyordu ve müslüman ulema ve düşünürler kendi eserlerinde bu eseri referans olarak kullanmıştı.

Men La Yahzerul Fakih adlı eser, 12 asır boyunca şii müslümanların ilk dört hadis kitaplarından biridir. bu eserde 6 bin hadis fıkhi konulara göre sıralanmıştır.

Şeyh Sıdduk Men La Yahzerul Fakih  adlı eseri hakkında şöyle diyor: bu kitap fıkıh ve helal ve haram ve şeriat yasaları ve kuralları hakkında yazılmıştır, öyle ki içinde çeşitli fıkhi konular, taharetten diyet ahkamına kadar, şimdiye kadar yazdığı her şey bu kitapta vardır ve ben bu kitabı Men La Yahzerul Fakih, yani fakihe ulaşamayanın kitabı olarak adlandırdım ki insanlar fakihe ulaşamadıkları ve ihtiyaç duydukları zamanlarda bu esere baş vursunlar ve bu esere güvensinler. Bu eserde amacım doğruluğundan emin olduğum ve üzerine fetva verebildiğim rivayetleri bir araya getirmeye çalıştım.

Şimdiye kadar şii fakihlerin sürekli gözetlediği Men La Yahzerul Fakih  adlı eser hakkında 23 şerh yazılmıştır. Ama maalesef bu eserlerin çoğu günümüzde ulaşılabilir değildir veya sadece el yazması nushaları vardır ve geniş boyutta yayımlanmamıştır. Bu şerh kitaplarının en ünlüsü, kameri 11. Yüzyılda yaşayan şii alim Birinci Meclisi’nin Rozatul Muttakin adlı eserdir.

Men La Yahzerul Fakih  adlı eser daha önce de belirtildiği üzere Şeyh Kelini’nin Kafi adlı eseri ve Şeyh Tusi’nin Tehzibul Ahkam ve El İstibsar adlı eserleri ile beraber şii müslümanların dört ünlü hadis kitabıdır ve her biri kendine özgü özellikleri vardır.

Bu arada Kafi adlı eserle Men La Yahzerul Fakih  adlı eseri karşılaştırdığımızda, Şeyh Sıdduk’un daha çok ilmi ve fıkhi ahkam meselelerine eğildiğini, ama Kafi adlı eser fıkhi ahkam ve meselelerin yanı sıra inanç ve ahlakla ilgili hadisleri de kapsadığını anlarız.

Öte yandan Şeyh Sıdduk, kitabın hacmi muhatabını zahmete düşürmemesi için hadislerin belgelerini tam olarak zikretmemiş ve yerine eserin Maşihe adlı ekinde hadislerin belgelerini araştırmacılar için getirmiştir.

Image Caption

 

Bu eser çeşitli fıkhi konuları içermektedir. Bu konulara suyun temizliği veya necisliği, namazın vacipleri, abtest, güsul ve teyemmümün hazırlıkları, meyyit ahkamı, namaz ahkamı, yargı ahkamı, mekasib ahkamı, izdivaç ahkamı, miras ahkamı gibi konuları örnek vermek mümkün.

Men La Yahzerul Fakih  adlı eserin yazılış tarzı ise islamiyetin ilk asırlarında yaygın olan tarzdır. Bu tarzda şii fakihler sadece imamların –s– rivayetleri ve nakilleri ile yetinirdi. Daha sonra Şeyh Sıdduk’un seçkin talebesi Şeyh Müfid yavaş yavaş bu tarzı değiştirdi, zira günün ihtiyaçları ve ayrıca muhaliflerin ve İslam düşmanlarının ileri sürdüğü kuşkuların ve şaibelerin artması ve yine Yunan felsefesinin İslam dünyasına girmesi ve yeni kelam meselelerinin ortaya çıkması ile beraber İslam alimleri daha önce gündemde olmayan yeni konulara cevap vermek zorundaydı. Bu yüzden şii alimlerin ve fakihlerin yazı tarzında yeni bir yöntem gelişti.