Ocak 18, 2017 16:49 Europe/Istanbul

Hatırlanacağı üzere geçen sohbetimizde IŞİD’ın, Irak’ın kuzey batısında olan Neynova ilinin merkezi Musul kentinin tarihi, dini ve kültürel eserlerini tahrip ederek bölgenin hüviyetini yok etmeye çalıştığını belirttik.

Bu programda ise Musul’da insanlık ve insanların kerametine karşı işlenen cinayetlerin çevresel boyutunu ele almaya çalışacağız.

Günümüzde çevre sağlığının önemi hakkında şüpheli olan çok az insan vardır. Çevrenin yok olması, insan hayatı ve sağlığını tehlikeye atan en önemli faktörlerden biridir. Başka bir ifade ile çevre ve insan sağlığı arasında direkt bağlantı vardır.

Fakat çeşitli ülkelerde insanlar çevre sağlığı konusunda endişeler yaşarken ve hatta küresel bir konuya dönüşmüşken, IŞİD teröristleri Musul’da çevreyi yok etmek için azimli bir şekilde çalıştılar. Aslında teröristler Musul’da sadece kurşun ve feci idamlar ve kafa kesmelerle insanları öldürmedi, onlar çevreye büyük zararlar vererek, insanların yaşamını nesiller boyu yok ettiler.

Çevre kirliliği ile öldürme yöntemleri ve diğer yöntemler arasındaki fark, onların kameraya çekilememesi ve resimlere yansıtılmamasıdır, zira kafa kesmek, idamlar veya insanları parçalama olayları kameraya çekilebilir; bu yüzden insanların yürekleri acıyor. Bir diğer konu ise, kurşunla öldürmek, kafa kesmek, yakmak veya diğer yöntemler kısa bir süre içinde gerçekleşir fakat çevre kirliliğin etkileri anlık değil, uzun vadede yaşanacak olan sonuçları, insanlığın geleceğini ve özellikle çocukları tehdit ediyor.

Image Caption

Çevre kirliliğin tehditleri anlık ölümlerle sınırlı olmuyor, fiziki hasarları kısa veya uzun vadede zayıf veya güçlü etkileri ile insanları tehdit ediyor. Diğer önemli konu ise çevre tehditleri hem beslenme hem tarım ekonomisini ve ülkenin diğer ekonomi kaynaklarını da olumsuz etkiliyor ki bu acı olay Irak’ın genelinde ve özellikle de Musul kentinde yaşanmakta. Musul’un kuzey Irak’ın ticari ve ekonomi merkezi olması nedeni ile bu kentte çevreyi yok etmek için bir çok ortam ve sebep bulunuyor ki bu konu bizzat IŞİD’in terörist cinayetlerinin bir diğer boyutunu gözle önüne seriyor.

Musul kentin önemli alanlarından biri, jeo-ekonomi alanıdır. Buna göre IŞİD teröristlerin Musul’da çevreye yönelik cinayetleri hakkında bir çok kanıt mevcut ki bazılarına değinmek istiyoruz.

Musul’da bir çok petrol havzası mevcut ki en az %95’i Musul’un güneyinde el-Kiyare bölgesindedir. Fakat teröristler bu kaynakları çalarak, kazandıkları parayı kendi terörist hedefleri için harcadılar. IŞİD teröristleri Musul’u kurtarma operasyonların 17 ekim tarihinde başladığından beri en az 20 petrol kuyusu ve bir de kükürt fabrikasını yaktılar. Petrol kuyuları ve fabrikaların yanmasından çıkan dumanın zehirli olması nedeni ile Neynova ilinde yaşayanlardan binlercesi, zehirli gazlardan etkilendiler. BM çevre programı ekim 2016’da yayınladığı bildiride, IŞİD’ın bir sanayi merkezinde Kükürt dioksit gaz rezervleri yaktığını, bunun ise havaya önemli oranda zehirli gazların karıştığını ve halkın solunum sorunları yaşayarak büyük tehlike ile karşı karşıya olduğunu duyurdu.

IŞİD teröristleri Musul tarım arazilerini de yok etmekte bir an bile tereddüt yaşamadı. Neynova ili sakinlerinin bir çoğu tarım, hayvancılık ve petrol tesislerinde çalışmakla geçiniyor. Fakat IŞİD cinayetleri her üç alanı da olumsuz şekilde etkiledi. Petrol kuyuları ve kükürt fabrikasını yakmak, Musul’da önemli oranda hava kirliliğine sebep olurken, tarım ve hayvancılık çalışmalarını da büyük sorunlarla karşı karşıya getirmiştir.

Image Caption

Bazı kaynaklar, besicilerin kimyasal ve zehirli maddelerden kaynaklanan kirlilik nedeni ile küçük ve büyük baş hayvanlarını satmak zorunda kaldıklarını, fakat bu arada bir çok hayvanın da satılamadığını belirtiyorlar. Hayvanların büyük beslenme kaynakları olan tarım alanları da kimyasal ve zehirli maddelere bulaştıkları nedeni ile hayvanların bir çoğu telef oldular. Bazı kaynaklarca yayınlanan görüntüler, havanın zehirli ve kimyasal maddelerle kirlendiği nedeni ile bazı hayvanların renklerinin de değiştiğini, bu yüzden satılamadıklarını da yansıtmakta.

IŞİD teröristleri ayrıca birçok sulakları kurutmak ve tarım arazileri kirletmekle yine çevreye karşılanması zor hasarlar verdiler. Bu bağlamda BM çevre programı yürütme müdürü Eric Solhaymer ekim 2016’nın sonlarında yaptığı açıklamada, Irak’ta son on yıllarda ve özellikle IŞİD işgali ardından çiğnenen çevre kuralları, bu cümleden sulakların kurutulması ve tarlaların kirletilmesi, ülkede çevre sistemin dağılmasına sebep olduğunu belirtti.

Irak’ın en büyük nehri olan Dicle ve Musul barajı da Neynova ilinde bulunuyor. IŞİD teröristleri nehir suyunu ve Dicleye akan ırmakları kirleterek, halkın içme suyu kaynağını yok etmeye çalıştılar. Teröristler bazı hayvanların leşleri ve insan cesetlerini nehir ve ırmaklara atıyorlar. Buna ilaveten bazı kimyasal maddeler veya imha edilen araçları nehirlere bırakıyorlar. Bu bağlamda yine BM çevre programı yürütme müdürü Eric Solhaymer  ekim 2016 sonlarında yayınladığı raporda yine suların kirlenmesi konusunda uyarıda bulunarak nehirlere, ırmaklara ve akar sulara tehlikeli maddeler ve petrol bulaştırıldığını veya cesetler atıldığını duyurdu.

Musul’u IŞİD teröristlerin işgalinden kurtarma operasyonu halen devam ediyor. Bu konu Iraklı yetkilileri bir yandan endişelendiriyor zira IŞİD’i bildikleri için Dicle nehrini kirletmeleri veya Musul büyük barajına sabotaj yapma ihtimalinden kaygı duyuyorlar. Iraklı yetkililer bu konuda defalarca uyarıda bulundular. Hatta Iraklı bir yetkili bu konuda yaptığı açıklamada Amerikalıların her zaman “Katerina” fırtınasından söz ettiklerini, hal bu ki Musul barajını tahrip edilmesinin Katerina’dan binlerce kat daha büyük facialara sebep olabileceğini belirtti. Musul barajı tahrip edilirse sadece birkaç saat içinde en az 5 bin kişi hayatını kaybedecektir.

Image Caption

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in raporuna göre Amerika’nın 2003 yılında Irak savaşı ve 2014 yılında IŞİD teröristlerinin bu ülkenin bazı bölgelerini işgal etmesi nedeni ile 2003 yılında sağlıklı içme suyuna ulaşamayan Iraklı oranı %19’dan 2015 yılında %24’e yükseldi. Şimdi yetkililer, IŞİD teröristlerin Musul’un su kaynaklarında sabotaj yapmaktan endişeli; zira sağlıklı suya ulaşabilen Iraklının sayısı her geçen gün azalmakta.

IŞİD teröristleri Musul’un çevre sağlığına karşı işledikleri korkunç cinayetleri halen sürmekte, öyle ki gelecek nesiller de bu cinayetlerin etkilerinden korunamayacaktır. Su krizi, kirli su, çevrenin yok oluşundan kaynaklanan hastalıklar, sakat çocukların doğumu, IŞİD’ın Musul’da işlediği cinayetlerin uzun vadeli etkileridir. Gelecek sohbette bu cinayetlerin başta çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlılar olmak üzere Musul halkı arasında ne gibi hastalıklara sebep olabileceğine değineceğiz.