İran’da ekonomik gelişmeler
Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli iktisadi gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
AB ülkelerinin İran ile ilişkilerde iktisadi çıkarları ve ABD ile bu konuda sürtüşmeye düşmeleri,
Avrupalı yetkililerin bu yöndeki açıklamaları ve tepkileri,
İran’ın Kuzey – Güney koridoru ekseninde yaşanan son gelişmeler,
D-8 genel sekreterinin Tahran ziyareti,
Geçen hafta İran’ın önemli iktisadi gelişmelerinden bazılarıydı.
Avrupa ülkeleri İran ile ticarette büyük iktisadi çıkarların bulunuyor. Ancak Amerika devleti Bercam nükleer anlaşması yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren İran’ın Avrupa ve başka ülkelerle ilişkilerinde bu ülkelere sağladığı menfaatleri engellemeye çalıştı.
Öte yandan Amerika Başkanı Donald Trump 8 Mayıs 2018’de Bercam nükleer anlaşmasından çekildiğini resmen ilan ettikten sonra İran’a yaptırımların yeniden ve 90 ve 180 günlük sürelerin ardından dayatılmasını öngören kararı imzaladı.
Amerika Başkanı Trump şimdi de bu doğrultuda İran’ın petrol ihracatını sıfır seviyesine düşürmeye ve başka ülkeleri ve firmaları İran ile serbest bir şekilde ticaret yapmalarını engellemeye çalışıyor. Oysa Amerika’nın bu tutumu başka ülkelerin çıkarlarına zarar veriyor.
Geçen hafta Avusturya’nın Tahran Büyükelçisi Stefan Schultz, Amerika Bercam’dan çıktıktan sonra şu kısa sürede Avrupa ekonomisi 10 milyar dolar zarara uğradığını açıkladı. Tahran’da Avrupalı iktisadi aktivistlerle bir araya gelen Büyükelçi Schultz, Avrupa İran’dan petrol ithalatını azalttığı için en az 10 milyar dolar zarara uğradığını ve bu yüzden İran’dan petrol ithalatını sürdürmek için bazı yolları aradıklarını ifade etti.
İran’ın ABD’nin yaptırımları ile mücadele için hazırladığı programları da değerlendiren Schultz, bu programlar İran’ın bu durumla mücadele için açık stratejisi bulunduğunu vurguladı. Schultz her halükarda AB İran ile ilişkilerini takviye etmek ve İran İslam Cumhuriyeti’nden petrol ithalatını sürdürmek istediğini de sözlerine ekledi.
İngiltere büyükelçiliği ticaret temsilciliği Başkanı Keith Wellings de muhabirimize verdiği demeçte, Londra yönetiminin politikası, ABD Bercam nükleer anlaşmasından çekildikten sonra Tahran yönetimi ile Bercam çerçevesinde işbirliğini sürdürmeye yönelik olduğunu belirtti. Wellings İran ve İngiltere arasında işbirliğinin devam etmesi iki ülkenin çıkarına olduğunu belirterek, iki taraf arasında işbirliğini sürdürme yolunda en temel sorun bankacılık meseleleri olduğunu ve bunun için bazı tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.
Bu arada Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini de bir açıklama yaparak AB ülkelerin yaptırımları engelleme adı ile anılan kanunu tekrar aktif hale getirdiklerini, bu kanun Amerika’nın İran’a dayattığı yaptırımların yüzünden zarara uğrayan Avrupalı firmaların uğradığı zararı ve bu yönde her türlü mahkeme kararının uygulanmasını önlediğini belirtti.
Ancak tüm bu açıklamalara karşın, Avrupa’nın uygulamaları halâ İran’ın beklediği düzeye ulaşmadığı anlaşılıyor. İran petrol satışının devam etmesini, bankacılık işlemlerinde sorun olmamasını, ulaştırma ve ticari işbirliği ve yatırımların desteklenmesini istiyor ve bunlar için Avrupa’dan güvence bekliyor.
AB troykasının en son önerdiği pakette İran’ın talep ettiği mali işlemler, ulaştırma ve petrol satışı gibi konular yer alıyor, fakat önerinin daha detaylı incelenmesi gerektiği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Ruhani geçenlerde İsviçre ve Avusturya’ya yaptığı ziyareti sırasında AB troykasının öneri paketini hayal kırıklığına uğratan bir paket niteledi ve Tahran yönetimi Brüksel’den daha somut ve açık ve zamanlaması belli olan bir program beklediğini belirtti.
Amerika yönetimi tüm uluslararası muhalefetlere ve eleştirilere rağmen sabotajlarını sürdürüyor. Geçen hafta Almanya içişleri Bakanı Nils Anen CNN-News18 kanalına verdiği özel mülakatta, Almanya İran konusunda kendi çıkarlarına göre hareket edeceğini, Hindistan’dan da aynı şekilde davranmasını beklediklerini belirtti. Alman Bakan, Amerika’nın yaptırımlarının üstesinden gelebilmek üzere mali mekanizmaların geliştirilmesi yönünde bazı adımlar atmak gerektiğini vurguladı.
İran İslam Cumhuriyeti büyük kapasitelere sahip olan bir devlettir ve bu kapasitelerden yararlanarak bölgesel ve küresel düzeyde iktisadi ilişkilerini geliştirebilir. İran’ın çok değerli kapasitelerinden biri demiryolları taşımacılığı kapasitesidir, ki bu da komşu ülkelerle ticari ve iktisadi teamüllerde önemli bir fırsat sayılır. Bu bağlamda İran gümrük kurumu Başkanı Furud Asgeri ve uluslararası karayolları taşımacılığı birliği genel sekreteri Amberto Deperto geçen hafta İran ve Avrupa arasında yük transitini kolaylaştırmak üzere yeni programların geliştirilmesi için bir görüşme gerçekleştirdiler.
Uluslararası karayolları taşımacılığı birliği genel sekreteri Deperto bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi: Avrupa her daim İran gümrük kurumu ile ortak işbirliğinden en en sonucu elde etmiştir, ki bunun en başarılı örneği TIR carnet adı ile anılan transit işbirliği belgesidir. TIR carnet belgesi bir gümrük belgesidir ve TIR konvansiyonu çerçevesinde çıkış noktası olan ülkede uluslararası yük transiti için verilir. Bu belgeye göre herhangi bir yük karayolları üzerinden taşındığı zaman çıkış noktasında mühürlendiği zaman, aynı şekilde transit olarak geçtiği ülkelerde açılmadan yoluna devam edebilir.
Azerbaycan Cumhuriyeti İran’ın Kuzey – Güney koridoru üzerinden Hindistan’a bağlanması ve TIR carnet belgesinin Pakistan yönetimi ile başarılı bir şekilde aktif hale getirilmesi ile birlikte komşu ülkeler İran gümrük kurumunun izlediği politikalarını olumlu karşılamaya başladı.
Bu alanda faaliyetlerin geliştirilmesi için geçen hafta İran ve Azerbaycan Cumhuriyeti gümrükleri arasında yeni anlaşmalar sağlandı.
İran gümrük kurumu Başkanı Furud Asgeri ve Azerbaycan Cumhuriyeti gümrük kurumu Başkanı Safar Mehdiyev ve ayrıca Nahçivan özerk Cumhuriyeti yüksek meclisi Başkanı Vasıf Talbov gerçekleştirdikleri müzakerelerde gümrük alanında sorunların ve engellerin bir an önce bertaraf edilmesine vurgu yaptı.
İran İslam Cumhuriyeti Azerbaycan Cumhuriyeti ile dört sınır kapısı bulunuyor. Şah Tahti – Poldaşt, Colfa, Bilesavar ve Astara sınır kapıları iki ülke arasında iktisadi işbirliği ve turizm faaliyetlerinin gelişmesinde önemli rol ifa ediyor.
Nahçivan özerk Cumhuriyeti ise Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının bir parçasıdır ve Şubat 1924 tarihinde özerk bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.
Demiryolları taşımacılığında da İran demiryolları ile komşu ülkelerin demiryollarının birbirine bağlanması sürekli gelişme kaydediyor.
Geçen hafta İran taşımacılık altyapılarını geliştirme firması Başkanı ve yol ve kentleşme Bakanı yardımcısı Hayrullah Hademi İran – Afganistan demiryollarını birleştiren Haf – Harat demiryolu projesi cari yılın sonuna kadar tamamlanarak hizmete gireceğini açıkladı. Bu projede inşa edilen demiryolunun uzunluğu 76.8 km kadardır ve 4 istasyonu bulunmaktadır.
Haf – Harat demiryolu projesinin tamamlanması İpekyolu projesinin ihya edilmesine ve Çin demiryollarının Afganistan üzerinden İran’a bağlanmasına katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Söz konusu demiryolu projesi ayrıca Afganistan’ın kalkınmasına ve EKO üyesi ülkelerin demiryolu ağının gelişmesine ve özellikle orta Asya ülkelerinden Hint okyanusuna ve İran üzerinden Türkiye ve Avrupa kıtasına yük transitine katkı sağlayacağı da belirtiliyor.
Bundan önce de İran ve Afganistan’ın transit irtibatı İran’ın Çabahar limanı üzerinden ve Hindistan ile varılan anlaşma çerçevesinde sağlanmıştı. Çabahar limanı stratejik konumu ve orta Asya bölgesinde karada mahsur kalan ülkelerin açık denizlere ulaşması bakımından önem arz ediyor.
Geçen hafta ayrıca İran’ın Semnan eyaletinde Garmsar kentinden Mazandaran eyaletinde İnce Burun sınır kapısına uzanan demiryolunun elektrikli trenlerin çalışması yönünde başlayan proje tamamlanarak İran yol ve kentleşme Bakanı ve Rusya demiryolları firması başkanının katıldığı törenle hizmete girdi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin ilmi ve iktisadi kapasiteleri bölge ülkeleri ve bölgesel iktisadi kurumların ilgisini çekiyor.
Geçen hafta D 8 grubu genel sekreteri Dato Ku Jafer Kuşari Tahran’ı ziyaret ederek İranlı yetkililerle görüşmesinde İran ile üretim alanında işbirliğinin geliştirilmesini istedi.
D 8 genel sekreteri ayrıca İran’ın bilem, araştırma ve teknoloji Bakanı ile görüşmesinde üye ülkelerin ortak uluslararası üniversitesinin açılmasını ele aldı. Bu üniversitenin D 8 üyesi olan ülkelerin arasında akademik işbirliğini geliştirmek amacıyla Eylül 2018 veya Ocak 2019 tarihlerinden birinde İran’ın Hemedan eyaletinde hizmete giriyor.
İran, Türkiye, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Mısır ve Nijerya D 8 grubunun üyeleridir. Bu grup 1997 yılında kurularak faaliyete başladı. Grubun esas amacı üye ülkelerin arasında ilmi, iktisadi ve sosyal işbirliğini geliştirmek ve küresel ekonomide konumlarını takviye etmektir.