Şubat 05, 2019 12:58 Europe/Istanbul

Pehlevi rejimi döneminde İran’da kadınların sadece yüzde 25 kadarı okuma yazma biliyordu. Ancak şimdi bu oran yüzde 85’in üzerine çıkmıştır.

Yine İranlı kadınlar bilimsel açılardan da göz kamaştıran ilerlemelere imza atmıştır. Bugün İran’da üniversite öğrencilerinin yarısından fazlasını bayan öğrenciler oluşturuyor. İran’da Pehlevi rejiminde akademik eğitimli kadınların oranı yüzde 6 iken, bu oran şimdi yüzde 44’e yükseldi ve kadın hoca oranı da yüzde 6’dan yüzde 20’ye çıktı.

Müslüman İran milletinin Pehlevi rejimine karşı kıyam etmesinin bir sebebi, bu rejimin İslami kültür ve değerlere karşı çıkması ve toplumda fesat ve laubalilik durumlarını yaygınlaştırmaya çalışmasıydı.İslam inkılabı zafere kavuşunca, toplumda esef verici ve katlanılmaz hale gelen bu tür durumlara son verildi ve yerini din ve maneviyata verdi. Nitekim şimdi toplumda İslam öğretileri yaygın hale gelmiş ve dini merasimlerin uygulanması için zemin hazırlanmıştır.

Aslında inkılabın dindarlık ülküsü ve maneviyat talepliği çok önemli bir konudur, öyle ki İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konu hakkında şöyle buyurur:İslam inkılabının mesajı maneviyat mesajı, maneviyata ilgi duymak, insan yaşamına maneviyat unsurunu eklemek ve ahlakı ve Allah’ı gözetlemektir. Gerçekte İran İslam İnkılabının dini ve manevi getirileri oldukça cazip ve ilericidir, nitekim birçok milli ve İslami grup ve parti da bu inkılaptan etkilenmiştir.

Son kırk yılda İran’da İslami kültürün yaygınlaştırılması için birçok faaliyet yürütüldü. İran’da İslam inkılabının zafere ulaşmasında camiler önemli rol ifa etti ve İmam Humeyni -ks- camileri inkılabın barikatları ilan etmişti. Bu yüzden İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra camilere yönelik ilgi de artmaya başladı ve sayıları inkılaptan önceki döneme oranla neredeyse üç kat arttı. Hali hazırda birçok camide kütüphane, kültür merkezi, gönüllü seferberler üssü ve muhtaç insanlara mali yardım etmek üzere hayır fonu faaliyet yürütüyor. Bundan başka her yıl milyonlarca İranlı vatandaş İslam inkılabından sonra büyük gelişme kaydeden başta kutsal Meşhed kentinde bulunan İmam Rıza’nın -s- nurani külliyesi olmak üzere kutsal mekanları ziyaret ederek bu mekanların manevi ve ruhani atmosferinden yararlanıyorlar.

Bu arada İran halkının dini ve manevi merasimlere yönelik ilgisinde de yoğun artış gözleniyor. Örneğin her yıl İmam Hüseyin’in -s- şehadet yıldönümü olan Aşura merasimi büyük bir ihtişamla düzenleniyor. Her yıl çoğunu mümin gençler oluşturan milyonlarca ziyaretçi Irak’ta düzenlenen büyük Erbain yürüyüşüne katılarak Kerbela’da bulunan İmam Hüseyin -s- türbesine akın ediyor. itikaf merasimi, İran milleti ve özellikle gençlerin arasında yaygın hale gelen bir başka manevi etkinliktir. Bu etkinlikte insanlar camilere akın ederek bu mekanlarda itikaf ediyor ve yüce Allah’a ibadet ederek camilerin manevi atmosferinden feyiz alıyor.

Öte yandan İran İslam İnkılabından sonra ülke genelinde Kur'an'ı Kerim ve yüce maarifin yaygınlaştırılması için yoğun çaba harcanıyor. Hali hazırda İran’da 11 bin kadar kurum ve Kuranevi ülkenin çeşitli kentlerinde ve köylerinde çeşitli yaş gruplarında yer alan insanlara Kur'an'ı Kerim kıraati, hafızlığı ve meali ders veriliyor.Yine şimdiye kadar İran’da 35 uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmaları düzenlendi. Bu yarışmalar itibar ve nitelik bakımından İslam dünyasının en muteber Kur'an'ı Kerim yarışmaları arasında yer alıyor.

İranlı seçkin kariler ve hafızlar uluslararası Kur'an'ı Kerim yarışmalarında şimdiye dek birçok kez birincilik derecesi kazanmış bulunuyor.Uluslararası Kur'an'ı Kerim fuarları da İran İslam Cumhuriyeti nizamının İran halkına sunduğu bir başka armağan sayılır. Her yıl mübarek Ramazan ayında uluslararası Kur'an'ı Kerim fuarı düzenleniyor ve bu ayın manevi atmosferine ayrı bir atmosfer kazandırıyor.İran’da şimdiye dek düzenlenen 27 uluslararası Kur'an'ı Kerim fuarının her biri muhteva bakımından bir önceki döneme oranla geliştiği gözleniyor. Kur'an'ı Kerim fuarlarında İranlı ve yabancı Kur'an'ı Kerim aktivistleri ve yayıncıları Kur'an'ı Kerim ilimleri alanında son ürünlerini ve getirilerini ziyaretçilerle paylaşıyor. İran İslam İnkılabından sonra İslami yayıncılık da büyük gelişme kaydetti ve insanların İslami bilgilerine katkı sağladı.

İran İslam İnkılabının en bariz özelliklerinden biri, Pehlevi rejimi ile mücadele sırasında toplumun tüm kesimlerinin geniş çaplı katılımıydı. Bu arada İranlı kadınların katılımı da göz kamaştırıcı boyutta seçkin ve etkiliydi. İslam inkılabından önce dışlanan ve İslami hicap ve tesettürleri engellenen ve diğer mukaddesatına saygısızlık edilen ve bu yüzden Pehlevi rejiminin fesadından ve istibdadından usanan İranlı kadınlar İmam Humeyni’nin -ks- çağrısı üzerine Pehlevi rejimi ile mücadele meydanına ayak bastılar.

İmam Humeyni -ks- kadınların toplumdaki konumları hakkında yaptığı açıklamada, İslam dini kadınların da erkekler gibi toplumun tüm işlerine müdahale etme hakkına sahip olduğuna inandığını belirtmişti.Buna göre ve İslam inkılabı zafere kavuştuktan hemen sonra Müslüman İranlı kadınlar toplumun çeşitli sosyal, siyasi, kültürel, iktisadi, bilimsel, sanatsal ve sportif alanlarında boy göstermeye başladı.İranlı kadınlar ayrıca ülkede düzenlenen çeşitli seçimlere de aktif bir şekilde katılıyor ve ülkenin kaderini belirleme hakkından yararlanıyorlar.

İranlı kadınlar İslam inkılabını ve İran İslam Cumhuriyeti nizamını savunma alanında da düzenlenen yürüyüşlere ve diğer siyasi faaliyetlere katılarak üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyorlar.İranlı kadınların çeşitli alanlarda sorumluluk üstlenme kabiliyetlerinin en iyi örneği, Saddam rejiminin dayattığı sekiz yıllık savaş dönemidir. O yıllarda İranlı kadınlar İslam ordusuna sınırsız desteklerinin yanı sıra ülkeyi ve inkılabı savunma uğruna yedi bin şehit verdiler.

Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti de kadınlara büyük kazanımlar sunmuştur. Şimdiye kadar İslami Şura Meclisi kadın haklarına destek bağlamında onlarca yasa çıkardı. Bugün İran’da kadınlara özel yaklaşık 2000 kadar STK faaliyet yürütüyor.Pehlevi rejiminde İranlı kadınların sadece yüzde 25 kadarı okuma yazma biliyordu, oysa şimdi bu oran yüzde 85’i aştı. İranlı kadınlar bilim alanlarında da göz kamaştıran ilerlemelere imza attılar.

Hali hazırda İran üniversitelerinde öğrencilerin yarısını bu kesim oluşturuyor. İran’da Pehlevi rejiminde akademik eğitimli kadınların oranı yüzde 6 iken, bu oran şimdi yüzde 44’e yükseldi ve kadın hoca oranı da yüzde 6’dan yüzde 20’ye çıktı.İranlı kadınlar İslam inkılabından sonra başta tıp bilimi olmak üzere çeşitli bilimsel alanlarda büyük ilerleme kaydetti. Hali hazırda kadın pratisyen hekim sayısı inkılaptan önceki döneme oranla 16 kat artışla 60 bine ulaştı. Kadın uzman hekim sayısı da 600’den yaklaşık 30 bine çıktı.

İran’da İslam inkılabından sonra sağlık hizmetlerinin iyileşmesi ve beslenme şartlarının gelişmesi sayesinde kadınların yaşama umudu 50 yıldan 79 yıla yükseldi. Yine kadınların doğum sırasında ölüm oranı da inkılaptan önceki döneme oranla yüzde 93 geriledi ve her yüz bin doğum sırasında ölüm sayısı 18’e indi.Böylece İranlı kadınlar son kırk yılda bir yandan İran İslam Cumhuriyeti nizamının kuruluşu ve korunmasında önemli rol ifa ederken, bilmukabil nizam da onlara büyük kazanımlar sundu.

İran milleti Pehlevi rejiminde onca petrol gelirine karşın oldukça kötü ve meşakkatli bir hayat sürdürüyordu. Zira ülkenin petrol gelirleri saraydakilerin ve yakınlarının eğlenceleri, büyük askeri alımları ve bazı göstermelik projelerin uğruna harcanıyordu. Bu yüzden İran halkı ve özellikle kırsal alanlarda ve küçük ilçelerde yaşayan insanların yaşam koşulları çok kötüydü. Aslında İran milletinin Pehlevi rejimine karşı kıyam etmesinin en önemli sebeplerinden biri de vahim iktisadi şartlardı.

İran İslam İnkılabı zafere kavuştuktan sonra başta yoksul ve az gelirli insanlar olmak üzere halkın refah seviyesini geliştirme ihtiyacı şiddetle hissediliyordu. Ancak Amerika ve bazı Batılı devletler İran’da iç isyanlar çıkarmak, Saddam’ı İran’ın üzerine salmak ve geniş çapta iktisadi yaptırımları uygulamak gibi yollarla İran milletine hizmet sunulması yolunda türlü engeller çıkarmaya başladı.

Buna karşın İran İslam İnkılabı İran milletine refah sunmak ve çeşitli hizmetlerde bulunmak üzere büyük başarılara imza attı, öyle ki İran insani kalkınma endeksi bakımından dünya ülkeleri arasında 110. sıradan 60. sıraya yükseldi ve bu alanda dünyanın en hızlı gelişen ülkesi oldu. Böylece inkılabın üzerinden geçen kırk yılda İran İslam Cumhuriyeti’nde halkın refah seviyesi ve yaşama umudu arttı ve sınıfların arasındaki mesafe de azaldı.

İran’da İslam inkılabından sonra eşitsizlikleri gidermek ve geri kalmışlıkları telafi etmek için yürütülen en önemli çalışmalardan biri de başta kırsal alanlar olmak üzere çeşitli alanlarda yaşayan mahrum ve yoksul insanların durumu ile ilgilenmekti. Bu insanlar Pehlevi rejimi döneminde unutulmuş ve yaşam için en ilkel imkanlardan bile mahrum bırakılmıştı. Pehlevi rejimi döneminde köylerin sadece yüzde 21 kadarı sağlıklı içme suyu nimetinden yararlanıyordu, oysa şimdi bu oran yüzde 81’e ulaştı. Elektrik enerjisi alanında da eski rejimde köylerin yüzde 7 kadarı elektrik enerjisinden yararlanırken, bugün hemen hemen elektrik enerjisinden yararlanmayan bir tek köy bile kalmamıştır. Bugün İran’da köylüler elektrik enerjisinden evlerinin yanı sıra tarım ve sulama gibi faaliyetlerinde de yararlanıyor.

İran dünyanın en büyük doğalgaz kaynaklarına sahip olmasına karşın Pehlevi rejiminde sadece 50 bin hane bu nimetten yararlanıyordu. Ancak bugün kentlerin yüzde 97’si ve köylerin yüzde 81’i doğalgaz nimetinden yararlanıyor ve bu hizmetin tüm kentlere ve köylere verilmesi için çalışmalar devam ediyor.

İslam inkılabından önce İran’ın birçok karayolu tehlikeli ve güvensizdi ve seyrek sayıda köy karayolu nimetinden yararlanıyordu. Ancak İslam inkılabından sonra ülkenin tüm karayolları standart hale getirilerek güvenli oldu. Bu arada kırsal alanlarda inşa edilen yolların uzunluğu da 200 bin kilometreyi aştı. Bugün İran’da her dört kişiye bir özel araç düşerken, kırk yıl önce her 30 kişiye bir araç düşüyordu.

Etiketler