Mart 05, 2021 12:37 Europe/Istanbul
  • Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri

Bugün yine her hafta olduğu gibi Orta Asya ve Kafkasya bölgesinin geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • Azerbaycan Cumhuriyeti yetkililerinden İran ile işbirliğini geliştirmeye vurgu,
  • Ermenistan’da Başbakan Paşinyan karşıtı protesto eylemlerinin devam etmesi,
  • Kırgızistan’ın İranlı firmaların yatırımlarını olumlu karşılamaları,
  • Orta Asya ülkelerinin Amerika’nın IŞİD terör örgütü ile ilgili bölgede hareketliliğinden kaygı duymaları,

Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgesinin en önemli bazı gelişmeleriydi.

Amerika terör devleti başka ülkeleri İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı illegal yaptırımlara destek vermeleri yönünde sarf ettiği tüm çabalara karşın bölge ülkeleri İran ile çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirmek istiyor.

Bu çerçevede geçen hafta İran’ın bazı komşuları bu yöndeki isteklerini İranlı yetkililere iletmeye başladı.

Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerini geliştirmekten duydukları memnuniyeti belirterek Tahran’dan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurtarılan bölgeleri ve dağlık Karabağ’da yatırım yapmasını istediler.

Bu doğrultuda Azerbaycan Cumhuriyeti milli meclisi sanayi ve ekonomi komisyonu Başkanı ve iktidar partisinin üyelerinden Tahir MirKeşili ülkesi ile İran arasındaki ilişkileri gelişmekte olduğunu belirterek şöyle dedi:

Azerbaycan Cumhuriyeti tek başına dağlık Karabağ bölgesindeki kentleri ve köyleri yeniden inşa edemez ve bunun için başta İran İslam Cumhuriyeti devleti ve İranlı firmaların işbirliği başta olmak üzere yabancı yatırımlara ve yardımlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu bağlamda bundan önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de şöyle demişti:

İran İslam Cumhuriyeti geçen sene Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında yaşanan çatışma ve işgal altındaki toprakların kurtuluşundan sonra dağlık Karabağ’ı yeniden inşa etme sürecinde ön planda yer almaktadır.

Bu arada Aliyev son bir kaç ayda yayımladığı mesajlarda sürekli İran İslam Cumhuriyeti’nin dağlık Karabağ bölgesine yönelik tutumundan dolayı şükranlarını bildirmiştir. Örneğin Cumhurbaşkanı Aliyev Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun Ağdam kentine konuşlanmaları dolayısıyla yayımladığı video mesajında İran’ın Karabağ münakaşasına yönelik tutumuna teşekkür ederek, İran Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dost ve kardeş ülkesi olduğunu belirtti.

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ünlü gazeteci yazarı Mirza Ağa Muhammedov da konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Azerbaycan Cumhuriyeti tamamen tek başına kaldığı ve hiç bir ülke Bakü’ye destek vermediği günlerde İran Azerbaycan Cumhuriyeti’ne hem siyasi ve hem askeri açıdan destek veren tek ülke oldu.

Gerçekte bölgede Azeri – Ermeni çatışmaları başladığı ilk günden itibaren İran İslam Cumhuriyeti her daim Azerbaycan Cumhuriyeti’nin tutumunu savundu. Yine İran’ın 1992 ila 1994 yılları arasında Azerbaycan Cumhuriyeti’ne gönderdiği yardımlar da Bakü yetkilileri tarafından her zaman takdirle karşılandı.

İki ülke arasındaki ilişkilerin mazisine bakıldığında, şimdi de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yaklaşık otuz yıl süren işgalin ardından kurtarılan bölgelerinin yeniden inşa süreci her iki ülke için büyük önem arz ettiği söylenebilir. Nitekim İran tarihi ve kültürünün önemli bir bölümü de Karabağ bölgesinde yer aldığı bilinmektedir. Bu yüzden İran yetkilileri her zaman Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerin önemine işaret ederek bu ilişkilere öncelik tanıyor. Gerçekte İran’ın elinde Azerbaycan Cumhuriyeti’ne yardım edebileceği birçok imkan bulunuyor ve geliştirdiği teknolojilerle kardeş ve Müslüman Azerbaycan Cumhuriyeti devletine yol ve baraj inşaatı gibi birçok alanda yardımcı olabileceği anlaşılıyor.

Azerbaycan Cumhuriyeti devleti kurtarılan topraklarını yeniden inşa etme sürecini düşünürken karşı tarafta Ermenistan halkı bu ülkenin Başbakanı Nikol Paşinyan’ı iktidardan uzaklaştırmak için tüm çabalarını sarf etmeye başladığı gözleniyor. İktidarın başına Ermenistan halkının kahir çoğunluğunun desteği ve iki hafta süren protesto eylemlerinin ardından geçen Paşinyan şimdi geçen Kasım ayında Karabağ bölgesinde ateşkes anlaşması imzaladığı için Ermenistan halkının gazabına uğradığı anlaşılıyor. Rusya lideri Putin’in ara buluculuğu ile Azerbaycan Cumhuriyeti lideri Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan tarafından 9 Kasım tarihinde imzalanan on maddelik barış anlaşması Ermenistan halkının ciddi muhalefeti ile karşılaştı.

10 Kasım tarihinden, yani Erivan medyası anlaşmanın imzalandığı haberi verdiğin günden itibaren Ermenistan halkı her gün bu bahaneye dayanarak başkent caddelerine dökülmeye ve Başbakan Paşinyan’dan istifa etmesini talep etmeye başladı. Bu arada Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan geçen hafta ikinci kez Başbakan Paşinyan’ın Genel Kurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığı fermanını imzalamayı reddetti.

Ermenisten Genel Kurmay Başkanı Onik Gasparyan geçen 25 Şubat tarihinde bir bildiri yayımlayarak yardımcısının görevden alınmasına itiraz etmenin yanı sıra, Paşinyan yönetiminin istifa etmesini gündeme getirdi. Ermeni askeri yetkili bildiride şu ifadeleri kullandı:

Ermenistan silahlı kuvvetleri görevlerini onurla yerine getirdi ve Ermenistan halkı ile omuz omuza düşmanla mücadele etti; ancak yetkililerin etkisiz ve faydasız yönetimi ve dış politika alanında ciddi hataları Ermenistan’ı çökme eşiğine getirdi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Genel Kurmay Başkanı Gasparyan’ın bildirisini ülkesinde darbe girişimi telakki etti.

Bu süreçte dikkat çeken ilginç nokta ise Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye’nin hemen Nikol Paşinyan yönetimine destek vermeleri ve Ermenistan’da askeri darbeye karşı çıkmalarıydı.

Öte yandan Azerbaycan Cumhuriyeti’nden başka, Kırgızistan yönetimi de İranlı kamu ve özel firmalarının bu ülkede yatırım yapmalarını olumlu karşıladıklarını açıkladı.

Bu bağlamda Kırgızistan yönetiminin Oş eyaletinde temsilcisi Abdulrahimov İran’ı Kırgızistan’da spor tesisleri, besicilik ve diğer sanayi sektörlerinde yatırım yapmaya davet etti. Abdulrahimov, on kadar çeşitli alanlarda yabancı yatırımcılar için bir dizi öneri hazırladıklarını, bu süreçte İran İslam Cumhuriyeti Bişkek’in öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti.

Kırgızistan Cumhuriyeti tarım sektörünün gelişmesinden kaynaklanan bazı özellikleri itibarı ile sanayi ve imar alanlarında pek gelişmemiş bir ülke sayılıyor. Gerçekte Kırgızistan sanayi ve imar alanlarında uygun altyapıdan yoksun olduğu için bu alanlarda bazı sıkıntılarla karşı karşıya bulunuyor. Bu arada İran’da son 42 yılda bu alanlarda büyük deneyimleri olan çok sayıda firmanın faaliyet yürüttüğü ve bu birikimlere dayanarak Kırgızistan’da yol, baraj ve diğer birçok altyapı tesisleri ile ilgili projeleri hayata geçirebilecekleri anlaşılıyor.

Bundan başka İran’ın konut inşaatı alanında büyük deneyimleri olan firmaları da Kırgızistan’da bu alanlarda faaliyet yürüten firmalarla tam işbirliği yapabileceği ifade ediliyor. Bu doğrultuda geçen sene İran’ın Yol ve Şehircilik Bakanı Muhammed İslami, Kırgızistan Dışişleri Bakan Yardımcısı ile görüşmede Tahran ve Bişkek şimdiye kadar 20 işbirliği belgesi imzaladıklarını hatırlatarak, iki ülke arasında işbirliği için birçok zemin bulunduğunu ve İran İslam Cumhuriyeti’nin şimdiki şartları Kırgızistan ile işbirliğini geliştirmek için uygun fırsat sayıldığını, nitekim Bişkek yönetimi İran’ın tüm limanlarının kapasitelerinden belirlenen çerçevelerde yararlanabileceğini belirtti.

İran İslam Cumhuriyeti son yıllarda orta Asya cumhuriyetleri ile siyasi ve iktisadi alanlarda ilişkilerini daha da güçlendirmeye çalıştı. Nitekim İran ve orta Asya cumhuriyetleri arasındaki dini, kültürel ve tarihi güçlü bağlar ve coğrafi açıdan birbirine yakınlığı yüzünden İranlı iş adamları da başta Kırgızistan olmak üzere orta Asya cumhuriyetleri ile ticari ve iktisadi ilişkilerini geliştirmeyi gündemlerine almaya başladı.

İran ve Kırgızistan arasında iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinin önemli olduğunu ortaya koyan bir başka önemli sebep, Kırgızistan’ın Avrasya iktisadi birliği AİB’ye üye olmasıdır, ki bu da İranlı iş adamları için önemli bir imtiyaz sayılır. Gerçekte AİB üyeleri birbiriyle ticarette bazı imtiyazlardan yararlanıyor ve İranlı iş adamları da bu imtiyazlardan yararlanabileceği anlaşılıyor.

Bu arada orta Asya cumhuriyetlerinin askeri ve güvenlik kurumları ve yetkilileri Amerika terör devletinin Suriye ve Irak’taki teröristleri Afganistan topraklarına getirmeleri ve bu bölgeye yerleştirmeleri yönündeki hareketliliğinden kaygıları da devam ediyor.

Bu bağlamda toplu güvenlik anlaşması kurumu Genel Kurmay Başkanı Anatoli Sidarov bir kez daha Afganistan’dan orta Asya bölgesine terör faaliyetlerini kaydırma çabaları hakkında uyarıda bulundu.

Amerika terör devletinin orta Asya bölgesini istikrarsızlığa sürükleme çabaları, bundan öne orta Asya meseleleri uzmanları Amerika’nın bu bölgeden çıkarılma ihtimalinden söz ettikleri bir sırada gündeme geliyor. Bu doğrultuda Amerikalı uzmanlar ise orta Asya bölgesindeki askeri üslerini kaybetmemenin tek yol bu üslerde ısrarla kalmaktan ibaret olduğunu belirtiyor. Öte yandan Amerika terör devleti Irak ve Suriye’deki teröristleri başta orta Asya olmak üzere dünyanın başka bölgelerine intikal ettirmeleri ile eski konumlarına geri dönebileceklerini zannediyor.

Gerçekte tekfirci IŞİD terör örgütünü Irak ve Suriye’den orta Asya bölgesine taşımaktan hem Amerika, hem korsan rejim İsrail ve hatta gerici Suud rejimi yarar görüyor. Nitekim bu yüzden Amerika, siyonist rejim İsrail ve Suud rejimi İran İslam Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’nu orta Asya bölgesinde uğraştırarak bu iki devletin Suriye üzerinde odaklanmaktan uzak tutmaya çalışıyor. Oysa İran ve Rusya güvenlik bakımından orta Asya bölgesi üzerinde hassasiyetle duran iki ülkedir.

Bu bağlamda Kırgızistan savunma bakanlığı istihbarat kurumu eski Başkanı ve orta Asya meselelerinin askeri seçkin uzmanı Malik Cuma Gülov şöyle diyor:

Batı orta Asya bölgesini istikrarsızlığa sürüklemeye çalışıyor, üstelik Afganistan da bölgenin en kritik odağı olarak orta Asya sınırlarında bulunuyor. Amerika terör devleti Batı Asya bölgesinde bulunan teröristleri Afganistan topraklarına intikal ettirme sürecine mali destek vererek orta Asya bölgesini tehdit gölgesi altında tutmaya çalışıyor.

Bu gerçeklerden hareketle anlaşılan o ki Amerika orta Asya bölgesinden silinmemek için her türlü eylemi mubah görüyor. Amerika’nın bu yöndeki çabalarına Özbekistan’da bazı yerel medya organlarına, Amerika’nın  lehine propaganda yapmaları için mali destek vermesini örnek vermek mümkün.

 

 

 

Etiketler