Ortadoğu gelişmeleri
Geçen hafta korsan rejim İsrail Zeytune adlı yardım taşıyan geminin kuşatma altında tuttuğu Gazze şeridine gelmesini engellemek ve gemiyi Aşdod limanına çekmekle bir kez daha çeşitli ülkelerin Gazze halkına gönderdiği insani yardımların onların eline ulaşmasına mani oldu.
Geçen hafta Yemen savaşı hakkında en yeni raporunu yayımlayan UNISEF son bir buçuk yılda şiddetin tırmanması ve okulların tahrip edilmesi ve sonuçta kapatılması iki milyon Yemenli çocuğun eğitimine devam etmemesine neden olduğunu ve bazı Yemenli çocukların da çatışma sahalarına gönderilme riski ile karşı karşıya kaldığını açıkladı.
Geçen hafta Filistin özerk teşkilatı Başkanı Mahmut Abbas’ın siyonist rejimin eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in cenaze törenine katılması ve Filistin milletini katleden bu caninin ölümünden üzüntü duyduğunu beyan etmesi Filistinli şahsiyetlerin ve çevrelerin sert tepkileri ile karşılaştı.
Geçen hafta Suriye’de özellikle Halep’te teröristlerle savaş da devam etti. Halep’te teröristleri kuşatma çemberi iyice daralırken, Amerika ve bazı Batılı ve Arap ülkelerin ateşkes talebinde bulunması dikkat çekti ve bu kez Rusya bu talebe karşı çıktı. Amerika yönetimi ise Suriye’de savaş çığırtkanlığına devam ettiği bir sırada Rusya parlamentosu bu ülkenin hava kuvvetlerinin Suriye’de daimi olarak bulunmasını öngören yasa tasarısını onaylayarak Amerika’nın savaş çığırtkanlığına tepki gösterdi.
Geçen hafta Arabistan kralının evlatlarından ve bu ülkenin turizm hizmetleri kurumu başkanı prens Salman bin Sultan, Riyad’ın petrol fiyatlarının düşmesinden sonra içinde bulunduğu şartlara işaretle, Arabistan artık petrol yüklü bir gemi üzerinde yaşamadığını ve vatandaşların da yönetimden yeni istihdam alanları açmasını beklememeleri gerektiğini açıkladı. Suud prensi ayrıca vatandaşlara sağlık sigortası verilmesini de yersiz bir durum niteledi ve bundan böyle Suud vatandaşlarının görüşü değişmesi ve yönetimden fazla beklentileri olmaması gerektiğini kaydetti.
Geçen hafta Amerikan savaş uçakları bir kez daha Irak’ın Ninova eyaletinin merkezi Musul’un güneyinde yer alan Kıyare kentinin çevresindeki Haraib Cebr köyünde sünni aşiretlere bağlı gönüllü seferber güçlerinin mevzilerini bombardıman etti. Bu operasyonda aşiret güçlerinden 20 kişi hayatını kaybetti, onlarcası da yaralandı.
Öte yandan Kuzey Irak yerel yönetimi istatistik merkezi, tekfirci IŞİD terör örgütü ile yürütülen savaş ve bölgede baş gösteren iktisadi siyasi krizin ardından yoksulluk oranı son dört yılda en az %9 arttığını açıkladı. Açıklamada Kuzey Irak’ta 2012 yılında yoksulluk oranı %3.5 iken bu oran 2016 yılında %12.5’lara kadar yükseldiği belirtildi.
Geçen hafta Mısır içişleri bakanlığı Mısır güvenlik güçleri bir çatışmada ihvanilerin yürütmü bürosu üyesi Muhammed Kemal’i ve bu hareketin üyelerinden Yaser Şahate’yi etkisiz hale getirdiklerini açıkladı.
Bu arada Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Sudanlı mevkidaşı Ömer El Beşir de geçen Perşembe günü Kahire’de bir araya gelerek stratejik işbirliği belgesi ve çeşitli alanları kapsayan 17 anlaşma imzaladı.
BM genel sekreteri Ban Ki Moon ise son aylarda kaçıncı kez korsan İsrail’in Batı şeriada yeni bir yerleşim merkezi ve bir sanayi sitesi inşa etme kararını kınadı.
Geçen hafta korsan rejim İsrail Zeytune adlı yardım taşıyan geminin kuşatma altında tuttuğu Gazze şeridine gelmesini engellemek ve gemiyi aralarında Kuzey İrlandalı Nobel barış ödülü sahibi Mairead Maguire’in de bulunduğu 15 kadın barış aktivisti ile birlikte Aşdod limanına çekmek ve bir kez daha çeşitli ülkelerin Gazze halkına gönderdiği insani yardımların onların eline ulaşmasına mani oldu. Siyonist rejim kadın aktivistleri de Ben Gorion havaalanına götürdü. Tel aviv söz konusu kadın aktivistlere ülkeleri İspanya, İsveç, Norveç, Australya, Kanada ve Amerika’ya geri dönmeleri için üç gün süre tanıdı. Bu arada korsan İsrail içişleri bakanlığı sözcüsü da geçen Cuma günü Gazze’ye kadınlar gemisi adlı geminin tüm üyelerini Gazze’ye girmelerini engelledikten sonra sınırdışı ettiklerini açıkladı.
Filistin halk kurtuluş örgütü genel sekreteri ve özerk teşkilatın üst düzey yöneticilerinden Saib Arikat, Zeytune gemisinin tevkif edilmesine gösterdiği tepkide, siyonistlerin uluslararası yasaları ihlal ederek mazlum Filistin milletine yönelik baskı, cinayet ve kuşatmasını sürdürdüğünü kaydetti. Arikat ayrıca Zeytune gemisinde bulunan barış aktifistleri derhal serbest bırakılmaları gerektiğini belirterek, Filistin milleti her şeye rağmen İsrail’in baskılarına karşı teslim olmayacağını vurguladı.
Filistin’in Hamas, Fetih ve İslamî cihat gibi hareketleri de yayımladıkları ayrı ayrı bilidirilerde korsan İsrail’in Gazze şeridine insani yardım ve barış aktivistlerini taşıyan Zeytune gemisine saldırısını ve gemiye el koymasını kınadı ve eli kanlı rejimin bu tür girişimleri ile Filistin milletini haklarından vaz geçiremeyeceğini belirtti.
Siyonist rejim bundan önce de Gazze’ye yardım ulaştırmaya çalışan ve barış aktivistlerini taşıyan gemilere saldırmıştı. Siyonist rejim komandoları 2010 yılında Mavi Marmara gemisine baskın düzenledi. Bu baskında 9 Türk aktivist katledildi ve 60 kişi de yaralandı.
Geçen hafta BM çocuk fonu UNISEF bir rapor yayımlayarak Arabistan’ın Yemen’de savaş suçu işlediğini vurguladı ve bu ülkede yaşanan insani faciadan duyulan kaygıyı dile getirdi. Yemen savaşı hakkında en yeni raporunu yayımlayan UNISEF son bir buçuk yılda şiddetin tırmanması ve okulların tahrip edilmesi ve sonuçta kapatılması iki milyon Yemenli çocuğun eğitimine devam etmemesine neden olduğunu ve bazı Yemenli çocukların da çatışma sahalarına gönderilme riski ile karşı karşıya kaldığını açıkladı. Raporda Yemen savaşında şimdiye kadar hasar gören iki bin okulun kullanılamaz vaziyette olduğu belirtilerek, bu savaşta siviller ve en çok da çocuklar mağdur duruma düştüğü vurgulandı.
Öte yandan BM kurumlarından biri olan UNISEF raporunda bazı çocukların savaş alanlarına gönderilme tehlikesine dikkat çekildi.
BM çocuk hakları komisyonu da Suud rejiminin hava akınları Yemen’de binlerce çocuğun ölümüne neden olduğunu belirterek bu rejimi kınadı. Komisyon ayrıca Suud rejiminin Yemen halkını kuşatmasını da insanlık dışı niteleyerek kınadığını belirtti.
Geçen hafta BM genel sekreter yardımcısı Stephan Obrain da Yemen’e iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret Obrain’ın Yemen’e ilk ziyaretiydi. Obrain Yemen ziyaretine Ensarullah halk hareketinin kontrolünde bulunan başkent Sana’dan başladı. Obrain’ın ziyaretinin amacı Yemen’de son durumu ve gelişmeleri öğrenmek şeklinde açıklandı.
Bu arada Yemen Tenmiye hukuk merkezi de Obrain’ın ziyaretinden önce yaptığı açıklamada, Suud rejiminin 560 günden beri devam eden saldırılarında şimdiye kadar 10 bin 500 Yemenli vatandaş hayatını kaybettiğini, bu sayının 2400 kadarını çocuklar ve 1700 kadarını da kadınlar oluşturduğunu belirtti. Açıklamada ayrıca bu süre içerisinde 18 bin 500 Yemenli vatandaş yaralandığı, bu sayının 2200 kadarı çocuklara ve 1806 kadarı da kadınlara ait olduğu ifade edildi.
Yemen’le ilgili bir başka gelişmede, BM Yemen özel temsilcisi İsmail Veled Şeyh’in geçen Cuma günü Yemen’de BM’nin önerdiği 72 saatlik ateşkes planını açıkladı. Veled Şeyh ateşkesin uzatılabileceğini de belirtti. BM temsilcisi önümüzdeki iki hafta içinde BM’nin Yemen’de barış ve krizin çözümü yönünde planının tam metnini sunacaklarını ifade etti.
Öte yandan Yemen Ensarullah hareketi sözcüsü Muhammed Abdusselam geçen Cuma günü Yemen’de 72 saatlik ateşkese gösterdiği tepkide, ateşkesin tüm operasyonları kapsaması ve Yemen’e dayatılan hava kuşatmasına son verilmesi ve başkent Sana’ya uçak seferleri yeniden başlaması gerektiğini belirtti. Sözcü Abdusselam, ateşkesin tam ve geniş kapsamlı olması ve BM bu ateşkesi nihai anlaşmaya varmak üzere doğrudan müzakerelerin zemini olarak sunması gerektiğini, fakat Veled Şeyh’in önerdiği ateşkes planı bu bağlamda varılan mutabakata göre geniş kapsamlı olmadığını vurguladı.
Ve son olarak geçen hafta korsan İsrail’in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres iki hafta komada yattıktan sonra öldüğü açıklandı ve cenaze töreni geçen Pazar günü aralarında Filistin özerk teşkilatı Başkanı Mahmut Abbas’ın da bulunduğu çeşitli ülkelerin üst düzey yetkililerinin katılımı ile düzenlendi. Ancak Filistin özerk teşkilatı Başkanı Mahmut Abbas’ın siyonist rejimin eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in cenaze törenine katılması ve siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ele sıkışması ve Filistin milletini katleden bu caninin ölümünden üzüntü duyduğunu beyan etmesi Filistinli şahsiyetlerin ve çevrelerin sert tepkileri ile karşılaştı.
Filistin İslamî cihat hareketi Abbas’ın bu hareketine gösterdiği tepkide, Mahmut Abbas’ın İsrail ile güvenlik koordinasyonu aşamasını geride bıraktığını ve şimdi filistim milletinin katili ile dostluk aşamasına geldiğini belirtti. İslamî cihat hareket yayımladığı bildiride, Filistinli şehitlerin kanı ve esirlerin fedakarlıkları Kana katliamının baş katilinin cenaze törenine katılanlarla ilgisi olmadığını vurguladı.
Filistin İslamî direniş hareketi Hamas da yayımladığı bildiride, özerk teşkilat Başkanı Mahmut Abbas’ın cani Şimon Peres’in cenaze törenine katılması Filistin milletinden akan kanı gözardı etmek ve başkalarını da işgalci siyonist rejimle uzlaşmaya tevşik etmek anlamına geldiğini belirtti.
Hamas sözcüsü Sami Ebu Zehri de yaptığı açıklamada, Abbas’ın katil Peres’in cenaze törenine katılması büyük bir ayıp ve şehitlerin kanına saygısızlık olduğunu vurguladı.
Filistin Saberin hareketi de özerk teşkilat Başkanı Mahmut Abbas’a gösterdiği tepkide, Abbas’ın bu hareketini şerefsizlik ve milyonlarca Arap ve müslüman insanın duygularına ters düşen bir hareket niteledi.
Öte yandan geçen Cuma günü yüzlerce Filistinli Hamas’ın çağrısı üzerine Gazze’de protesto eylemi düzenleyerek üzerine katil yazılan Peres’in posterlerini yaktı ve Kana katilinin cenaze törenine katılan Mahmut Abbas aleyhinde sloganlar attı.
Ancak tüm bu itirazlara rağmen Fetih hareketi Mahmut Abbas’ın Peres’in cenaze törenine katılmasını savundu. Fetih hareketi bu konu Abbas’ın devlet reisi konumunda uluslararası camianın takip ettiği bir törene karşı sorumluluklarının bir parçası olduğunu ileri sürdü.015