Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Geçen hafta 11. Şanghay işbirliği teşkilatı güvenlik konseyi sekreterleri zirvesi Özbekistan başkanlığında Taşkent’te düzenlendi.
Kazakistan güvenlik konseyi sekreteri, Çin sosyal güvenlik Bakanı, Kırgızistan savunma konseyi sekreteri, Rusya güvenlik konseyi sekreteri, Tacikistan güvenlik konseyi sekreteri, Özbekistan güvenlik konseyi ve ayrıca ŞİT genel sekreteri ve ŞİT anti terör bölgesel yapılanması icra komitesi başkanının katıldığı oturumda bölge güvenliği ve üye ülkelerin terör, radikalizm, ayrılıkçı hareketler, illegal silah ticareti, uyuşturucu madde ticareti ve diğer tehditlerle mücadelede işbirliğini geliştirme konuları ele alındı.
ŞİT güvenlik konseyi sekreterlerinin oturumunda bölgesel ve uluslararası güvenliğin mevcut siyasi, iktisadi ve sosyal istikrarsızlıklar, terör ve radiklizmin sürekli artması yüzünden tehdit altında olduğu vurgulandı.
ŞİT güvenlik yetkililerine göre Afganistan krizinin barışçıl yollardan çözümlenmesi bölgede barış, güvenlik ve istikrarı pekiştirecek önemli etkenlerden biridir.
ŞİT güvenlik konseyi sekreterleri ayrıca İran ve 5+1 grubu arasında imzalanan nükleer anlaşmanın uygulanmasını, bölgede ve bölge dışında barış ve istikrarı sağlamak amacıyla uluslararası işbirliğini arttırmasından ötürü olumlu karşıladıklarını vurguladı.
Oturumda yine ŞİT’in bölgesel bazda anti terör yapılanmasının geliştirilmesi ve terör ve radikalizm ve ayrılıkçı hareketlerle mücadelede BM kurumları ve diğer uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliğini arttırmasının önemi vurgulandı.
Geçen hafta Kazakistan ve Özbekistan liderleri bir araya gelerek iki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliği yollarını ele aldı. Görüşmede Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, iki ülkenin amacını ikili ilişkileri geliştirmek ve karşılıklı deneyimlerini gelecek kuşaklara aktarmak şeklinde açıkladı.
Kazakistan ve Özbekistan cumhurbaşkanları ayrıca ticari ve iktisadi alanların yanı sıra su ve enerji, ulaştırma, lojiktik, kültürel ve insani alanlarda ikili işbirliğini geliştirmeyi masaya yatırdı.
İki liderin görüşmede bölgesel güvenliği temin etme ve uluslararası gelişmeleri de görüştüğü belirtildi.
Geçen hafta Kazakistan genel kurmay Başkanı yardımcısı İran ve Kazakistan bölgenin iki devleti olduğunu ve ilişkileri dostluk ve iyi komşuluk temeline dayanarak sürekli geliştiğini açıkladı.
Kazak askeri yetkili bu açıklamayı, başkent Astana’da İran İslam cumhuriyet ordu günü dolaysıyla Kazakistan’ın üst düzey askeri yetkililerinin katılımı ile düzenlenen törende dile getirdi ve iki ülke arasında askeri işbirliğinin geliştirilmesini istedi.
Törende İran’ın Kazakistan büyükelçisi Muctaba Demirçilu, İran ordusundan iktidar ve keramet sembolü olarak söz etti. Törenin kulisinde ayrıca İran savunma sanayiinin son yıllarda ürettiği savunma teçhizatından oluşan bir sergi de açıldı.
Geçen hafta Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı beyaz sarayın bu ülkede insan hakları ile ilgili raporuna gösterdiği tepkide, Amerika insan haklarından bağımsız devletlere baskı uygulama aracı olarak yararlandığını açıkladı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı 14 Nisan tarihinde dünyanın çeşitli ülkelerinde insan hakları durumu ile ilgili yayımladığı yıllık raporunda Kırgızistan yönetimini 36 insan hakları ihlali ile suçladı.
Gerçekte Amerika’nın insan haklarıyla ilgili her yıl yayımladığı raporu bu ülkenin jeo politik çıkarları doğrultusunda hazırlanan tamamen uydurma iddialarla dolu bir rapordur. Bundan başka Amerika yönetiminin Kırgızistan’da beyaz saray tarafından malı açıdan beslenen bazı STK’ların raporlarına dayanarak Kırgızistan hakkında bu iddialarda bulunduğu da açıkça ortadadır.
Kırgızistan’da bazı STK’lar Kırgız toplumunu Batı kültürünü ve yaşam tarzını benimsemeye zorlamaya çalışıyor, ancak bu dayatma Kırgız halkının geleneklerine ve çıkarlarına aykırılık ar ediyor.
Gerçi Bişkek yönetimi başta Amerikalı olmak üzere bazı uluslararası kurum ve kuruluşlarla ilişkisi bulunuyor ve bu kurumlardan bazı alanlarda istişare alarak uygulamaya çalışıyor. Faka Batılı kurumlar sadece Kırgız toplumuna nüfuz etmeyi ve Kırgız halkının gelenek ve göreneklerini ve yerel kültürünü yok etmeyi amaçlıyor. Bu yüzden şimdi Bişkek yönetimi Amerikalıların hazırladığı çıkarcı insan hakları raporuna karşı çıkıyor ve illegal tutuklamalar ve vatandaşları hükümete muhalefet etme hakkından mahrum bırakma gibi suçlamaların garez-kar ve mesnetsiz olduğunu belirtiyor ve hatta hükümet yetkililerinin yargı dokunulmazlığı, insan hakları ihlalleri ve STK’lara hükümetin baskı uyguladığı suçlamaları komik buluyor.
Kırgızistan yönetimi Amerika Dışişleri Bakanlığına bu tür raporları hazırlarken gerekli özeni göstermesini ve garezi olmadan yazan kalemleri kullanmasını tavsiye etti.
Aslında Amerika’da bilinen gerçeklerden hareketle dünyanın bir çok ülkesi ve milleti Amerika’nın bu tür raporları hazırlarken samimiyetine ve Washington’un dile getirdiği kaygılara kuşku gözüyle bakıyor, nitekim Amerika’nın Irak, Afganistan, Libya ve diğer ülkelere yönelik askeri müdahalelerinde yüz binlerce kadın ve çocuğun hayatını kaybetmesi ve milyonlarcasının mülteci durumuna düşmesi de Amerika’nın bu tür raporlarını inandırıcı olmaktan uzaklaştırıyor.
Geçen hafta Amerika merkezi komutanlığına bağlı özel kuvvetlerin komutanı General Dorsey D. Rojers beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirerek Özbekistan ve Tacikistan’da bu ülkelerin üst düzey güvenlik yetkilileri ile görüşmelerde bulundu.
General Rojers’in Tacik güvenlik yetkilileri ile görüşmesinde iki ülke arasında askeri işbirliği ve bölgede güvenliği sağlama yolları ele alındı. General Rojers ayrıca Tacikistan’a yaptığı iki günlük ziyareti sırasında Amerika’nın Tacikistan büyükelçisi Elizabet Milard ve Özbekistan’a yaptığı ziyareti sırasında Amerika’nın Taşkent büyükelçisi Pamela Spertlin’le Washington’la orta Asya ülkeleri arasında askeri işbirliğini ve özellikle Amerika merkezi komutanlığı ile Tacik ve Özbek özel kuvvetleri ile işbirliği meselesini görüştü.
Amerikalı üst düzey askeri komutanının orta Asya ülkelerine ziyareti, bundan önce NATO paktı yayımladığı gizli raporunda Afganistan ordusunun uygulamalarını değerlendirdiği ve Afgan güçlerin Afganistan’da milis güçlerin tehditlerine karşı koyabilecek yetenekte olmadığını belirttiği bir sırada gerçekleşti.
Bu arada uzmanları Amerikalı komutanın orta Asya ülkelerine ziyareti NATO’nun bu raporu ile bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Amerika zorunlu olarak Afganistan’da çekilerek orta Asya ülkelerindeki askeri üslerini boşalttıktan sonra şimdi bölge ülkelerine geri dönmek ve askeri varlığını haklı göstermek için bazı yollar arıyor.
Geçen hafta sınır tanımayan gazeteciler örgütü Tacikistan’da basın özgürlüğünün kaygı verici durumda olduğunu açıkladı.
Örgüt yayımladığı son raporunda Tacikistan yönetimi terörle mücadele bahanesiyle siyasi muhaliflerini temizlediğini ve hali hazırda da bağımsız basına yönelik baskılarını arttırdığını belirtti.
Raporda ayrıca bağımsız gazetecilerin Tacik güvenlik yetkililerince sürekli sorgulandığı, internet siteleri ve sosyal paylaşım siteleri kapatıldığı ve komünikasyon şebekesi kontrol edildiği belirtildi.
Raporda Tacikistan dünyanın 180 ülkesi arasında 2016 yılında 150. Sıraya yerleştirdiği ve geçen yıla oranla 34 sıra gerilediği vurguladı. Tacikistan 2015 yılında bu listede 116. Sırada, 2014 yılında 115. Sırada ve 2012 ve 2011 yıllarında da 123. Sırada yer alıyordu.
Aynı sıralamada Türkiye, Polonya ve Mısır da Tacikistan gibi basına baskı uygulayan ülkeler gibi benzer sıralarda yer alıyor.
Geçen hafta ayrıca bağımsız devletler topluluğu icra sekreteri ve icra komisyonu Başkanı birinci yardımcısı Vladimir Gerkon’un Tacikistan’da yapılacak referandumda gözlemci heyetin başkanlığını yürüteceği açıklandı.
Tacikistan’da anayasa reformları için referandumun 22 Mayıs tarihinde düzenlenmesi bekleniyor. anayasa düzenlemesinde Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın cumhurbaşkanlığı süresi daimi oluyor. Yine aynı düzenlemede cumhurbaşkanlığı adaylığı yaşı 35’ten 30 yıla indiriliyor ki bu da Rahman’ın büyük oğlu Rüstem İmamali için 2020 yılında cumhurbaşkanlığı adaylığının yolunu açıyor. Hali hazırda Rüstem İmamali 28 yaşında ve o tarihe kadar 33 yaşına geliyor.
Tacikistan’da muhalefet kanadı, İmamali Rahman’ın eski sovyetler birliğinden bağımsızlığını kazanan en yoksul ülkeyi 23 yıl yönettikten sonra hala iktidarı bir başkasına devretmek istemediğini belirtiyor. 015